DÜNYA

5000’den Fazla Yeni Gezegen Ortaya çıkarıldı

30 yılı aşkın süredir meydana getirilen gözlem ve araştırmaların sonucu açıklayan NASA, değişik yıldızların çevresinde dönen 5000’den fazla gezegen keşfedildiğini açıkladı.

Güneş Sistemi içinde bizim de üyesi olduğumuz 8 gezegen ve bir cüce gezegen olan Plüton var, sadece Plüton’dan sonrasında gelen asteroit kuşağının ardında bambaşka dünyalar içeriyor. Güneş’e Dünya’dan 50 kat daha uzak olan Kuiper Kuşağı’nda milyarlarca irili ufaklı asteroit içeriyor.

Güneş’i Satürn benzer biçimde düşünürsek bu kuşağı Güneş çevresindeki halkalara benzetebiliriz, sadece uzak ve kalabalık olması sebebiyle gözlemi son aşama zor, ek olarak uzun vakit alıyor. Kuiper Kuşağı’nın ardında, öteki yıldızların yörüngelerinde yer almış olduğu tespit edilen gezegenlere “ötegezegen” adı veriliyor. 

NASA, uzaya bakış açımızı değiştirecek yeni araştırma neticelerini yayınladı:

  • 65 değişik kategoride 5000 binden fazla yeni ötegezegen kayda geçti. 
  • Bu gezegenler içinde Dünya benzer biçimde minik ve kayalık, 
  • Gene Dünya benzer biçimde sadece daha büyük ve kayalık,
  • Jüpiter kadar ya da daha büyük kavurucu sıcaklığa haiz gaz devleri,
  • Neptün ile benzer özelliklere haiz daha minik,
  • Aynı anda 2 yıldızın yörüngesinde dönen,
  • Ölmüş ve soğumuş yıldızların çevresinde dönen gezegenler listede içeriyor. 

NASA Ötegezegen Bilim Enstitüsü’nde görevli Jessie Christiansen, 5000’den fazla yeni gezegen keşfi hakkında “Bu bir tek bir sayı değil, coşku verici. Onlar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz” açıklamasında bulunmuş oldu.

Samanyolu Galaksisi içinde yüz milyarlarca gezegen olduğu düşünüldüğünde bu keşfin yapılmış olması aslen bir sürpriz olmaktan çıkıyor. Bilim insanlarını şaşırtan ve heyecanlandıran şey, varlığından kati şekilde güvenilir olduğumuz bu ötegezegenlerin artık tespit edilebiliyor ve gözlemlenebiliyor olmaları. 

Keşfedilen gezegenler hakkında açıklanan bazı bilgiler şu şekilde:

gezegenler

  • %35’i Neptün ve Uranüs benzer biçimde küçük ve buzullardan oluşuyor: Sadece bazıları buzul devlerine kıyasla daha sıcak ve bu “sıcak” olan Neptün benzeri gezegenlere aslen oldukça nadir rastlanıyor.
  • %31’i Güneş Sistemi’nde asla eşi bulunmayan Süper-Dünya: Bu gezegenlerin boyutu Neptün ve Dünya içinde. Bir atmosfere haiz oldukları düşünülüyor.
  • %30’u Juıpiter benzeri gaz devi: Satürn ya da Jüpiter ile aynı ölçüdeler ya da daha büyükler. 
  • %4’ü Dünya benzer biçimde kayalık: Dünya ile aynı boyutta ya da daha küçükler. 

Her şey 30 yıl ilkin bir başka yıldızın çevresinde keşfedilen ilk gezegenlerle başladı:

1992’de bir yıldızın yörüngesinde bir grup gezegenin keşfi ile süregelen emek harcamalar, yeni uzay teleskoplarının üstün teknolojileriyle anlam kazanmaya başladı. Ilkin bu yıldızın bir “nötron yıldızı” olduğu tespit edildi. Şu demek oluyor ki bir zamanlar bu yıldız da tıpkı Güneş gibiydi, süpernova patlaması geçirip nötron yıldızına dönüştü. Milisaniyelerle ölçülen sürelerde şiddetli patlamalar geçirmesiyle malum nötron yıldızları, saçtıkları ışık ve ışınım yardımıyla kolaylıkla takip edilebiliyordu. 

2018’de fırlatılan TESS, 2021’de fırlatılan James Webb ve 2027’de fırlatılması beklenen Nancy Grace benzer biçimde uzay teleskopları, bir devlet kurumu olarak NASA’nın yeni gezegenleri keşfetme işini ne kadar ciddiye aldığını gösteriyor. Umarız bu yeni gezegen keşiflerinde bigün kucak kucak Türk bilim adamlarının adını duyar, kendi teleskoplarımızı gönderme şansına erişiriz.



İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.