Jüpiter’deki Kutup Işıklarının Gizemi Çözüldü

Uzayla ilgili çalışmalarını sürdüren bilim adamları, 2016 yılından beri Jüpiter’in yörüngesinde dolanmakta olan Juno adlı insansız uzay aracı ile Hubble Uzay Teleskobu tarafınca elde edilmiş verilerin bir kombinasyonunu kullanarak, dikkat çekici sonuçlara ulaştılar. Meydana getirilen incelemeler, Jüpiter’deki kutup ışıklarının gizeminin aydınlatılmasını elde etmiş oldu.

Leicester Üniversitesi Fizik ve Astronomi Okulu bünyesinde çalışmalarını sürdüren bilim adamları tarafınca meydana getirilen çalışmalarda, Juno’nun toplamış olduğu manyetik alan verileri ile Hubble Uzay Teleskobu’nun yüksek detay sunan görüntüleme özellikleri kullanıldı. Meydana getirilen incelemeler, uzmanları Jüpiter’deki kutup ışıklarının gezegenin oldukça kuvvetli manyetosfer tabakasındaki malzemelerle etkileşimin bir parçası olarak hareket eden bir elektrik akımı sistemiyle ilişkili olduğuna ulaştırdı.

“20 senedir kanıt arıyorduk”

Aslına bakacak olursak bilim adamları, Jüpiter’in kutup ışıklarıyla ilgili uzun süreden beri çalışıyorlardı. Meydana getirilen son emekler, Jüpiter’de neler yaşandığını ve bu kutup ışıklarındaki değişimlerin nasıl meydana geldiğinin anlaşılmasını elde etmiş oldu. Dr. Jonathan Nichols tarafınca meydana getirilen açıklamalarda, son emek verme ile bugüne kadarki en kuvvetli kanıtların elde edilmiş olduğu ifade edildi. Bilim insanı, elde edilmiş bulguların Jüpiter’le beraber öteki gezegenlerdeki sırların aydınlatılması için de kullanılabileceğini belirtti.

Yukarıdaki fotoğrafta, Jüpiter’deki kutup ışıklarıyla ilgili tüm gizemi görüyorsunuz. Peki bu fotoğrafta ne anlatılıyor? Sol tarafta yer edinen Jüpiter’in İo adlı bir uydusu var (sağdaki minik nesne). Bu uydu, 400’den fazla etken yanardağa haiz ve devamlı patlamalar oluyor. Bu patlamalarda ise başta kükürt ve oksijen olmak suretiyle çeşitli moleküllerin salınımı oluşuyor. İşte sır, bundan sonrasında başlıyor.

Meydana getirilen incelemeler sonucunda, İo’nun saniyede yüzlerce kilometrelerce hızla fırlattığı malzemelerin Jüpiter’in manyetik alanına dayanamayıp, gezegenden yavaşlayarak uzaklaşma eğiliminde olduğu anlaşıldı. Jüpiter’in manyetosferindeki elektrik akımı ise parçacıkların geri dönmesini sağlamaya çalışıyordu. Bu aşamada ise elektromanyetik anlamda bir çekişme meydana geliyor, bu çekişme gezegen ile uydusu içinde devamlı devam eden bir etkileşime yol açıyordu.

Bilim adamları, yaptıkları araştırmadan fazlasıyla memnunlar. Zira Juno, bugüne dek mühim tezlerin gündeme gelmesini sağlamıştı sadece tek başına kafi olmuyordu. Hubble Uzay Teleskobu’nun devreye girmesiyle Jüpiter’deki kutup ışıklarının parlaklığının nasıl ve neye gore değişmiş olduğu anlaşılmış oldu. NASA yetkililerinden Dr. Scott Bolton tarafınca meydana getirilen açıklamalarda, Hubble’ın Juno ile mükemmel bir ekip oldukları ifade edildi.