Fetüsün Anne Karnında Kireçlenerek Taşa Dönüşmesi

Lithopedion, Latince taş ve bebek kelimelerinin birleşmesinden türeyen, Türkçeye ise “taşlaşmış bebek” olarak aktarılan bir terim. 

Fetüsün 14 haftalık gelişimini tamamlaması koşuluyla ortaya çıkabilen bu durum, anne talibi olan/olmayan bir çok kadını ve onların yakınlarını ilgilendiriyor. Peki inanması güç olan bu vaka, nasıl ve ne vakit ortaya çıkabiliyor?

Her şey fetüsün vefat etmesiyle başlıyor. 

Hamilelik esnasında anne karnında yaşamını yitiren fetüs, kimi vakit annenin sağlığını tehdit edebilir. Annenin bu durumdan zarar görüp görmemesi, bebeğin büyük ya da ufak oluşuyla doğru orantılı olarak değişmiş olur. 

Büyük bir fetüs, anne karnında öldüğünde dejenere olmaya kısaca bozulmaya adım atar. Bedenin içinde ölü bir organizmanın bozulmaya başlaması ise çeşitli enfeksiyonlara yol açabilir. Bu sebeple fetüs, yaşamını yitirdiğinde anne karnından düşük yolu ile alınmalıdır.

Ölü fetüs, annenin vücudunu terk etmediğinde neler olur?

Bu şekilde bir durumda vücut, ölü fetüsü yabancı bir nesne olarak kabul eder ve bedende oluşturacak zararların önüne geçmek için bu nesnenin etrafını kireçle kaplar. 

Vücudun, yaşamını yitirmiş fetüsü kireçle çevrelemesi “taşlaşmış bebek” vakası olarak adlandırılır.

Taşlaşmış bebek, bir bakıma dış gebeliğin bir başka şekli.

Dış gebelik, döllenmiş bir yumurtanın rahme giderken bir yumurta kanalına bağlanmasından kaynaklanırken; Lithopedion, döllenmiş yumurtanın, yumurta kanalına ulaşamaması ve rahmin haricinde bir yumurtalığa yada bağırsaklara yapışmasıyla meydana gelir.

Bu durum üç değişik şekilde ortaya çıkar sadece yalnızca biri gerçek Lithopedion’dur.

Esasen, anne karnındaki fetüsün kireçlenmesi gerçek taşlaşmış bebekken, kireçlenmenin hem fetüste hem de cenin zarında oluşması yada bir tek fetüs zarında kireçlenme oluşumu da taşlaşmış bebek zannedilebilir. 

Taşlaşmış bebeğe maruz kalan kadınların yaş averajı 50 iken, bu rahatsızlığa işaret eden semptomlar kimi zaman gözlemlenebilirken kimi zaman gözlemlenemez.

Taş bebekler, 23 ila 100 yaş arasındaki kadınlarda, yarısından fazlasında menapozdan sonrasında görülmekle beraber, 4 ila 70 yıl içinde averaj 22 yıl anne karnındaki varlığını korur.

Durağan(durgun) bir emare göstermemekle beraber, şimdiye kadarki vakalarda idrar problemleri, düzensiz ya da ansızın tane görme, karın bölgesinde tanımlanamayan şişliklerler Lithopedion’un emareleri içinde.

Hiçbir belirtinin olmadığı durumlarda ise taşlaşan fetüs, anne rahminde senelerce varlığını sürdürebilir.

Bu vakalardan en şaşırtıcı olanı, 90 yaşlarında bir kadına ilişkin.

Tahmini olarak 70 yıl süresince, karın boşluğunda gelişimini tamamlamış bir bebek taşımış olduğu tespit edilen kadın, seneler öncesinde çeşitli gebelik öyküleri geçirdiğini fakat hiçbirinden güvenilir olamadığını ifade ederken, bu vakaya maruz kalan 68 yaşlarında bir Fransız’ın ise, karnının “ömrü süresince şiş, sert ve ağrılı” olduğundan yakındığı bilinmekte. 

Lithopedion, yaşamın sonu değil.

Taşlaşmış bebek vakası hiçbir kadın için dirimsel risk taşımazken, bu durumu deneyimleyen  annelerin, ileriki yıllarda arzu etmiş olduğu kadar sağlıklı çocuk dünyaya getirmesi de mümkün.