DÜNYA

Fed için en sıkıntılı dönem yeni başlıyor

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) son toplantısında şahinleşen tonu küresel piyasalarda oynaklığı artırırken, analistler, Fed’in para piyasalarında hamlelerini oldukça ustaca yapması icap ettiğini ifade ediyor.

Fed, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla beraber piyasalardaki çöküşü önlemek için trilyonlarca dolarlık önlemleri bir biri ardına aldı. Aşılama sonrası toparlanma sürecine giren ABD ekonomisinde artan enflasyon baskısı, alınan ultra güvercin kararları tersine çevirmeyi gerektirirken, atılacak para politikası adımlarının bir oldukca alanda oynaklığı ciddi şekilde artırma riski bulunuyor.

Dün açıklanan Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanaklarında Fed yetkililerinin varlık alımlarının hemen hemen istenilen gelişmeyi sağlamadığı vurgulansa da yetkililerin varlık alımlarını azaltmayı konuşmaya başladıkları görüldü.

Buna bakılırsa, Fed yetkilileri gelecek toplantılarda ekonomik durumu göz önünde bulundurarak varlık alımlarının azaltılmasına ilişkin yol haritası üstünde tartışmayı kabul etti.

Bazı üyeler ise konut piyasasındaki değerlemeleri göz önüne alarak İpoteğe Dayalı Menkul Kıymet (MBS) alımlarının azaltılmasının tahvil alımlarından ilkin yapılmasının yararlı olacağını açıkladı.

Fed halihazırda, her ay 80 milyar dolarlık gömü tahvili ve 40 milyar dolarlık MBS alımı gerçekleştirirken, konut fiyatlarının zamanı yüksek seviyelerde olması ve 2008 küresel finans krizi tecrübesi, varlık alımlarına ilişkin Fed’in yönlendirmelerini yakından izlemeyi mecburi hale getiriyor.

Öte taraftan, ABD hazinesi Kovid-19 önlemleri kapsamında borçlanma tavanını kaldırmış ve sonunda Hazinenin bilançosu 1,75 trilyon doları aşmasının arkasından 750 milyar dolar seviyelerine kadar gerilemişti. Sadece, ay sonunda tekrardan tahsis edilmesi beklenen ABD hazinesinin borçlanma sınırının, finansal piyasalardaki likiditeyi ciddi şekilde azaltması planlanıyor.

Analistler, Fed’in varlık alımlarını azaltılmaya başlamadan ilkin attığı ters repo işlemleri (RRP) şeklinde adımların ve borçlanma sınırının halihazırda trilyonlarca doların yer değiştirmesi anlamına geldiğini bildirerek, bu miktardaki rotasyonların riskleri de bununla beraber getirdiğini söylemiş oldu.

Para piyasalarında likidite korkusu

ABD’de repo ve RRP’leri yürütmekle görevli New York Fed, FOMC’nin talimatı üstüne RRP’ye ödediği faiz oranını yüzde 0’dan yüzde 0,05’e yükseltirken, Fed’in sterilizasyona başlamasıyla beraber işlemlerdeki hacim gecelik 1 trilyon dolar seviyelerine yaklaştı.

Fed’in RRP adımı sonrası ABD’nin 3 aylık gömü bonosunun faizi haziranın ikinci yarısından itibaren yüzde 0,05 seviyesinin üzerini kontrol etmeye başladı.

Analistler, sterilizasyonun sıkılaştırıcı bir para politikası adımı bulunduğunu hatırlatarak, söz mevzusu getiri fırsatıyla beraber ABD gömü bonolarının piyasada satılmasının ve bankaların RRP’ yönelmesinin likidite sıkıntısı oluşturabileceğini kaydetti.

Fed’in sterilizasyonu parasal fonların ellerindeki likiditeyi RRP’de değerlendirmesi yada likite yakın varlıklar olan gömü bonolarının vade sonu satışından elde edilmiş geliri RRP’de kullanılmasını sağlayarak yapabileceğini ifade eden analistler, her iki durumda da piyasadaki likiditenin azalacağını dile getirdi.

Analistler, el değiştiren miktarın büyüklüğünün riskleri de bununla beraber getirdiğine dikkati çekerek, 1 trilyon doları geçmesi beklenen RRP’de Fed’in söz mevzusu işlemleri oldukça ustaca yapması icap ettiğini altını çizdi.

Bununla beraber, ABD Hazinesi’nin Kovid-19 salgını sebebiyle kaldırdığı borçlanma tavanını tekrardan uygulamaya almasının beklendiğini aktaran analistler, bu adımla beraber ABD hazinesine ilişik bono arzında 400 milyar dolarlık azalma olmasının beklendiğini aktardı.

Analistler, ABD’de ağustos sonuna kadar vadesi dolacak gömü bonolarının tutarının 1 trilyon dolar civarında bulunduğunun hesaplandığını kaydederek, atılan adımlar sonrası bankacılık sisteminden 400 milyar dolara yakın likiditenin çekilebileceğini açıkladı.

ABD konut piyasasında son 30 senenin en süratli fiyat artışları görüldü

ABD’de 2008 krizinin kaynağını oluşturan konut kredileri (Mortgage) piyasalarda oynaklığı artırabilecek bir başka etken olarak görülüyor.

Nobel ödüllü iktisatçı Robert Schiller’in konut fiyat endeksine bakılırsa mayısta ABD’de konut tutarları senelik bazda yüzde 14,6 artarak son 30 senenin en süratli yükselişini gerçekleştirmiş oldu.

FOMC tutanaklarında MBS alımlarının azaltılmaya başlanmasının konuşulması ise konut piyasasında yavaşlayan satışlar ve yüksek fiyatlar sebebiyle finansal piyasalarda risk oluşturuyor.

Analistler, Fed’in konut piyasasındaki yüksek fiyatlar sebebiyle bu alandaki adımlarının finansal oynaklığı artırabileceğini kaydederek, konut fiyatlarındaki ihtimaller içinde sert düşüşlerin finansal sistemi zor durumda bırakabileceğini bildirdi.

Fed’in MBS alımlarının, piyasalardaki faiz riskini yüklendiğini aktaran analistler, böylece uzun dönemli varlık fiyatlarında istikrarı sağlamaya çalıştığını dile getirdi.

Analistler, ABD’de 30 senelik konut kredi faizinin yüzde 3,1’e yükseldiğini hatırlatarak, ABD’de ocak ayından bu yana konut satışlarının yavaşladığına dikkati çekti.

Fed’in varlık alımlarını azaltmaya başlamasıyla beraber artması beklenen faiz oranlarının, konut kredilerinin yenilenmesini zorlaştırabileceğini ifade eden analistler, zamanı yüksek seviyelerdeki konut piyasasındaki oynaklıkların finansal sistemi etkileyebileceğini kaydetti.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.