Avrupa Komisyonu tarafınca duyurulan planlama kapsamında katı emisyon standartları ve geleneksel motorlara veda bilgileri karşımızda duruyor.
Elektrik gücünün derhal her türlü ulaşım içinde son birkaç yılda yakaladığı göz ardı edilemeyen ivmelenmenin arkasında belli başlı hazırlıkların bulunduğunu biliyoruz. Üreticilerin modelleri üstünde yapmış olduğu dönüşümler, yapınak yatırımları ve daha pek fazlaca noktadaki adımlarda çevre odağında hamleler var. Bunun temel destekleyicilerinden birisi de Avrupa’daki yönetimlerin benzinli ve dizel motorlu araçlara olan tavrı. İklim değişikliği tesirinin azaltılması için atılan adımlar ilk olarak pilot bölgelerle kendisini göstermeye başlamıştı. Sonraki süreçte dizel ve benzinli araçların satış yasakları için tarihler görmeye başladık. Avrupa Komisyonu tarafınca bugün itibarıyla beklenen bir öteki dirimsel karar da resmiyete kavuştu. “Yeşil Antak kalma” olarak isimlendirilen planlama kapsamında 2035 yılından itibaren hiçbir bölgede benzinli ve dizel otomobil satışı gerçekleştirilemeyecek.
Avrupa Komisyonu teklifinin bazı ülkeler tarafınca daha ileri tarihe atılması isteniyordu
Geçtiğimiz günlerde ilk detaylarıyla nabız vermeye başlamış olan planlama için Fransa ve Almanya benzer biçimde ülkelerin 2035 hedefini erken bulduğuna dair bilgiler ortaya çıktı. Komisyonu takvimi birazcık daha ileriye atma üstüne ikna turlarının da atıldığına dair mühim detayların gün yüzüne çıkmış olduğu sürecin bugün işe yaramadığını da görmüş oldu. Komisyon 2035 yılına gelene kadar önümüzdeki 10 yıl için de köktencilik bir emisyon sınırı açıkladı. Bu kapsamda üreticilerin 2030 yılına kadar lüzumlu yatırımları yaparak içten yanmalı motorlarının emisyonlarının günümüz seviyesinden yüzde 55 daha aşağıda konumlandırması gerekecek. Bu değerin ilk olarak yüzde 37 olarak basına yansımasına karşın yüzde 55 olarak resmiyete ulaşması da komisyonun mevzu hakkında ne kadar katı ve net bulunduğunun da mesajını içeriyor. Komisyon 2050 senesinde ise emisyonsun bir ulaşım operasyonu hedefliyor.
Elektrikli otomobillere olan yatırımın artırılması hedefleniyor
Atılan bu katı adımlarla beraber Avrupa’da etkinlik gösteren üreticilerin elektrikli modellere olan yatırımlarını çoğaltması planlanıyor. Sektördeki kati ve süratli dönüşümle beraber pazar payları artacak olan elektrikli araçların bu sayede kısa süre içinde daha erişilebilir fiyatlarla kullanıcılara sunulabileceği bir senaryo da bizi bekleyenler içinde. Ulaşımın altyapısını oluşturacak olan en mühim etmenlerin başlangıcında da enerji üretiminin sürdürülebilirliği var. Avrupa Komisyonu’nun bu noktadaki hedefi ise ilk aşamada 2030’a sabitlenmiş durumda. Günümüzde sera gazı emisyonlarında üzde 75 benzer biçimde ciddi bir hisse sahibi olan enerji sektörün için önümüzdeki 10 senenin sonunda yüzde 40’lik yenilenebilir kaynak hedefi var.
