QAnon komplo teorisi, kanıt olmadan ABD ulusal güvenlik bilgilerine hususi “Q izni” erişimi bulunduğunu iddia eden, isimsiz bir 4chan ve 8kun kullanıcısı tarafınca başlatılan, garip ve mesnetsiz inançları bir çatı altında toplayan bir sistem olarak tanımlanabilir.
“Q” olarak tanınan kullanıcının iddiaları oldukça geniş kapsamlı ve (kontrol edilebilecekleri yerlerde) belirgin şekilde yanlış. QAnon komplo teorisinin, bu senenin başlarında gerçekleşmeyen birkaç mühim iddianın peşinden takipçilerini ve önemini kaybedeceği umutları vardı. QAnon destekçileri, Trump’ın Kasım seçimlerini kazanacağına inanıyordu. Bu gerçekleşmediğinde ve Joe Biden Başkan olarak yemin ettiğinde, Donald Trump’ın Hilary Clinton’ın da dahil olduğu “derin devletin” kalbindeki bir cinsellik kaçakçılığı çetesini ifşa edeceğine olan inançları gitgide daha azca ihtimaller içinde görünüyordu.
Her neyse ki, insanoğlu yavaş yavaş bu komplodan uzaklaşıyor şeklinde görünüyor. Sadece, Kamu Dini Araştırma Enstitüsü (PRRI) tarafınca meydana getirilen yeni bir anketin ortaya koyduğu suretiyle, probleminin tamamen ortadan kalktığını söylemek mümkün değil.
Enstitü, insanlara direkt QAnon’a inanıp inanmadıklarını sormak yerine, ABD’de yaşayan 5.149’dan fazla yetişkine (18 yaş ve üstü) komployla ilgili temel inançları kabul edip etmediklerini sordu.
Amerikalıların rahatsız edici derecede yüksek olan yüzde 15’inin “ABD’deki hükümet, medya ve finans dünyaları, küresel bir çocuk cinsellik kaçakçılığı operasyonu yürüten bir grup Şeytana tapan sübyancı tarafınca denetim ediliyor” ifadesine katıldığını tespit etti. İnanç Haberlerini One America News Network (OANN) ve Newsmax (yüzde 40) şeklinde aşırı sağ haber kaynaklarından alanlar, tv haberlerini izlemeyenler (yüzde 21) ve Fox News’e güvenenler (yüzde 18) içinde daha yaygındı.
Cumhuriyetçilerin ifadeye inanma oranları da (yüzde 23), Demokratlardan (yüzde 8) fazlaca daha fazlaydı.
Kontrol edilen ikinci bir inanç, “iktidardaki seçkinleri silip süpürecek ve haklı liderleri geri getirecek bir fırtına yakında çıkacak” idi. Yüzde 20, QAnon’un bu ilkesine katılıyor, Cumhuriyetçiler (yüzde 28) buna Demokratlardan (yüzde 14) daha çok inanıyor. Medya tüketicileri arasındaki bölünme burada da görülebiliyor, aşırı sağ medyanın takipçilerinin ifadeye katılma olasılığı fazlaca daha yüksek (yüzde 48) ve Fox News’e güvenen insanoğlu da (yüzde 34) ulusal ortalamanın üstünde.
Kim bilir anketin en kaygı verici kısmı, “işler yoldan fazlaca çıkmış olduğu için gerçek Amerikan yurtseverleri ülkemizi kurtarmak için şiddete başvurmak zorunda kalabilir” ifadesine katılanların küçümsenmeyecek sayıda (yüzde 15) olmasıydı. Bu ifadeye olan inanç gene partizan ve medya-tüketim çizgisinde görülebiliyor.
QAnon’un daha azca yaygın olan görüşlerini derinlemesine inceleyen anket, Amerikalıların yüzde 9’unun “COVID-19 aşısının İncil kehanetindeki canavarın işareti olan bir nezaret mikroçipi ihtiva ettiği” yanlış ifadesine inandığını da buldu. QAnon inananlarının yüzde 39’u ve Qanon komplosunu reddedenlerin yüzde 1’i bu ifadeye katılıyor.