Apple’ın Fiyaskoya Dönen Oyun Konsolu: Bandai Pippin

Her büyük firmanın geçmişinde başarısız girişimler bulunur. Mesela Microsoft’un geçmişinde Windows Phone var. Google’ın geçmişinde Google Notebook ve Google+ benzer biçimde hatalar var. Apple’ın hatalarından birisi de 1996 senesinde Apple Bandai Pippin isminde çıkardığı bir oyun konsolu oldu.

1990’lı seneler oyun konsolları için adeta bir savaş alanıydı. Bu savaşın ortaya çıkardığı ürünlerden birisi PlayStation markası oldu. Peki Apple ne oldu da Microsoft’tan bile erken davranarak konsol pazarına da atılmaya karar verdi? İşte bugünlerde fiyasko olarak değerlendirilen Apple Bandai Pippin’in hikâyesi.

Steve Jobs’ın yokluğu ile başlamış olan hatalı kararlar:

Her şey Apple’ın kurucusu Steve Jobs’ın başarısız bilgisayarlar üretince, yönetim kurulu sonucu ile Apple’dan kovulmasıyla başladı. Steve Jobs ile beraber firmanın CEO’su John Sculley’in de şirketle bağlantısı kesildi. Hemen sonra firmanın CEO pozisyonuna Michael Spindler adı getirildi.

Spindler, Apple’ın başına geçmiş olduğu zamanlarda Apple hâli hazırda bilgisayar pazarında oldukca kuvvetli bir konumdaydı. Sadece bir mesele vardı. Apple AR-GE emekleri için tonla para harcıyordu fakat harcamış olduğu parayı kurtaracak kadar yeni proje üretilemiyordu.

Apple’ın hususi yazılımlarını Windows benzer biçimde başka şirketlere açma fikri ortaya çıktı:

Apple, finansal baskının giderek artması ve Windows’un inanılmaz yükselişiyle beraber iyice sıkışmaya başladı. Sonrasında Spindler çareyi “Clone Initiative” denen bir projeyi hayata geçirmekte buldu. Bu proje özet olarak şu işe yarayacaktı: Apple yazılımlarını üçüncü parti cihazlarda çalıştırmak.

Pippin oyun konsolu da bu proje kapsamında ortaya çıkan bir ürün oldu. Oyun konsolu üretimi için Japon oyuncak üreticisi Bandai ile antak kalma imzalandı. Anlaşmaya nazaran Apple projeyi finanse edecekti. Bandai ise oyun konsolunun üretiminden ve pazarlanmasından görevli olacaktı.

Apple Bandai Pippin nasıl bir konsoldu?

Pippin, Mac OS’in basitleştirilmiş bir sürümüyle çalışıyordu. Sadece bu aşamada zekice bir hamle yapılarak işletim sistemi konsolun kendisine yüklenmemişti. Bunun yerine her oyun CD’sine işletim sistemi de ekleniyordu. CD takılınca da işletim sistemi kullanılabilir hâle geliyordu.

Peki bu hamle neden zekice? Bu sebeple bu sayede oyun geliştiricileri Pippin için o güne kadar yapılmış tüm sürümlere ek olarak optimizasyon yapmak zorunda kalmayacaktı. Bunun yerine oyunun hangi sürümle kullanılmasını istiyorlarsa CD’nin içine o sürümü koyacaklardı.

Apple Bandai Pippin, “AppleJack” adı verilen bir oyun koluna sahipti. Kontrolcünün ortasında bir ‘trackball’ bulunuyordu. Trackball oyun menülerinde geçiş yapmak için kullanılmak zorundaydı. Bu sebeple Pippin’in oyunları Apple Mac bilgisayarlardan direkt olarak aktarılıyordu.

AppleJack ile ilgili garip bir informasyon de kablosuz teknolojisiyle çalışıyor olmasıydı. Apple’ın kablosuz çalışan bir oyun kolu çıkarması dönemine nazaran oldukça ileride bir hareketti. Doğal o zamanlar Bluetooth teknolojisi olmadığı için kızılötesi teknolojisi kullanılıyordu.

Pippin konsolunun rakiplerine karşı önde olduğu bir nokta daha vardı. Cihazın oyun çalıştırırken uyguladığı bir bölge sınırı yoktu. Mesela bir oyunu Japonya’dan alıp ABD topraklarında satın alınmış bir cihazda çalıştırabiliyordunuz.

Konsolun geniş kapsamı bununla sınırı olan değildi. Arkasında bulunan bağlantı türleri yardımıyla, aleti neredeyse her türlü televizyona bağlamak mümkündü. Bununla birlikte VGA çıkışı olduğundan bilgisayar monitörlerinde de kolayca kullanılabiliyordu.

Apple Bandai Pippin oyunları nasıldı?

Cihazın kendisi her ne kadar oldukca iyiymiş benzer biçimde görünse de oyunları için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Neredeyse her oyunda görüntü titremeleri, obje kaybolmaları benzer biçimde problemler yaşanıyordu. Ek olarak oyunların bazıları 10-15 FPS içinde seyrediyordu. Oyunların grafik ayarlarını düşürerek FPS’i çoğaltmak mümkün olsa da bu sefer oyun oldukca fena görünmüş olduğu için oynanılamaz hâle geliyordu.

Yukarıda Pippin için yapılmış “Racing Days” oyununa ilişik bir oynanış video paylaştık. Aşağıya da aynı dönemlerde çıkış yapmış, zaman içinde PlayStation markası için efsaneleşmiş hâline gelmiş Gran Turismo’nun oynanış videosunu bırakıyoruz. Kendiniz izleyerek aradaki farkı oldukca daha net bir halde görebilirsiniz.

Tüm özelliklerine karşın başarıya ulaşamadı:

Apple Bandai Pippin ile ilgili kati olarak söylenebilecek tek bir şey var ise o da başarısız bir girişim olduğu. Konsolun ne kadar başarısız bulunduğunu ilkin Bandai’nin piyasaya sürmeden ilkin koyduğu hedefi, sonrasında da konsolun gerçekte kaç tane sattığını söyleyerek açıklayalım.

Bandai’nin konsolu piyasaya sürerken hedeflediği satış miktarı yarım milyondu. Aygıt dünya genelinde yalnızca ortalama 42.000 tane satılabildi. Hatta bu o denli beklenmedik bir durumdu ki, konsol için üretilen klavye benzer biçimde aksesuarlar konsolun kendisinden daha çok üretildi.

Apple Bandai Pippin neden başarıya ulaşmış olamadı?

Ilk olarak işin içinde Apple olduğundan cihazın fiyatından bahsedelim. Nintendo N64, PlayStation ve Apple Bandai Pippin birbirlerine oldukca kısa sürede çıkış yapmış konsollar. Bu bağlamda fiyatlarını karşılaştırmak Apple’ın günümüzdeki fiyat politikasının ezelden beri aynı bulunduğunu ortaya koyuyor.

Nintendo N64’un piyasaya çıkmış olduğu zamanki fiyatı 200 dolar, PlayStation’ın ise 299 dolardı. Apple Bandai Pippin ise tamı tamına 600 dolarla satışa sunuldu. Aygıt her ne kadar rakiplerine nazaran bazı noktalarda daha üstün teknoloji kullanıyor olsa da son kullanıcınn gözünde PlayStation’ın iki katına satılan bir oyun konsolu vardı.

Konsolun başarısız olmasındaki bir öteki etkense Apple’ın projeye ihtiyaç duyulan özeni göstermemiş olması. Apple her ne kadar o zamanlarda da oldukca saygı gören bir şirket olsa da oyun konsolu pazarında hiçbir söz hakkı yoktu. Bunun üstüne bir de projenin yalnızca finanse tarafında durmaları işleri iyice karıştırdı. Oyun konsolunun tüm pazarlaması, üretimi Bandai’ye emanet edilmişti.

Netice olarak Apple Bandai Pippin için yalnızca 25 oyun çıkarıldı. ABD’de bile birçok insanoğlunun bu şekilde bir konsolun varlığından haberi olmadı. 1996 senesinde Michael Spindler’in yerine Gil Arnelio ulaşınca cihazın üretimi durduruldu. Bandai ise elinde kalan binlerce aleti Japonya’ya geri göndermek mecburiyetinde bırakıldı.

Cihazın tamamen ortadan kalması da 1997 senesinde gerçekleşti. Steve Jobs, seneler ilkin kovulduğu şirkete tırnaklarıyla kazıyarak geri geldi. Apple Bandai Pippin faciasını ortaya çıkaran Clone Initiative projesini ortadan kaldırdı.

Bungie, Apple Bandai Pippin’in sayılı oyunlarından birini geliştirmişti:

Günümüzün popüler FPS oyunlarını üretmesiyle tanıdığımız Bungie’nin yolu Apple Bandai Pippin’den de geçti. Pippin için Super Marathon isminde FPS oyununu geliştiren Bungie ile ilgili ironik olan bir durum da var. Xbox markasının en sevilen oyunlarından olan, bununla birlikte bir FPS serisi Halo da Bungie mutfağından çıkma bir yapım.

Doğrusu Pippin için çıkan oyunların fena olmasının suçu pek geliştiricilere atılabilecek benzer biçimde değil. Ortada Apple tarafınca lüzumlu itina gösterilmeyen, yanlış kişilere yöneticilik koltuğu verilmiş bir proje var. 

Apple Bandai Pippin’in teknik özellikleri:

• İşlemci: PowerPC 603 RISC 66 MHz
• Hafıza: 6 MB (sistem ve video için ortak)
• Ekran kartı: Taos (VGA – 16 bit)
• Kontrolcü: AppleJack
• Ağırlık: 4 kilo

Bugün baktığımız vakit oldukca gülünç görünen bu özellikler, dönemine nazaran hakkaten oldukca iyiydi. Hatta Pippin’e nazaran oldukca daha başarıya ulaşmış olmuş konsollardan katbekat ilerdeydi. PlayStation ile arasındaki fark dudak uçuklatıcı. PlayStation’da kullanılan işlemci 33,9 MHz hızında, hafıza ise 2 MB boyutundaydı.

Böylelikle Apple’ın bile unutmak istediği bir girişim olan Apple Bandai Pippin oyun konsolunun hikâyesini anlattığımız yazımızın sonuna geliyoruz. Aranızda daha ilkin bu konsoldan haberi olan var mıydı? Sizce Apple oyun konsolu dünyasında şansını bir kere daha denemeli mi? Cevaplarınızı yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.