Yıkım Sonrası Dünyayı Özetleyen 10 Distopik Oyun Tavsiyesi

Bilhassa 2020 yılı ile beraber geçtiğimiz seneler dünyayı hakkaten kaos ortamına sürükledi ve hepimiz bıkmış durumda. Sadece oyunların bizlere öğrettiği yegâne şey, her şeyin daima daha da fena olabileceği. Şu anki dünya her ne kadar birçok insana dar gelse de kitapların, filmlerin ve bu içerikteki mevzumuz olan oyunların bizlere distopik gelecekleri göstermesiyle en azından şu anki halimize tamah edebiliyoruz.

Bu hazırlamış olduğumuz listede sizler için gerçek dünyada var olsaydı kesinlikle bırakın içinde yaşamayı, ziyaret bile etmek istemeyeceğiniz distopik dünyaları mevzu alan oyunları sıraladık. Doğal ki de bu dünyalar gerçek olmadığından, aslolan amacınız sanal dünyada onları ziyaret edip hikâyenin vermek istediği mesajı idrak etmek daha kolay olacaktır. Sözü daha dolandırmadan gelin listemize göz atalım.

Yıkım sonrası dünyayı mevzu alan distopik oyunlar:

• Dishonored
• Papers, Please
• We Happy Few
• Bioshock
• Wolfenstein: The New Order
• Inside
• Orwell
• Homefront
• Mirror’s Edge
• Half-Life 2

Günümüz sisteminden fazlaca değişik bir dünyada ihanete uğruyoruz: Dishonored

• Metacritic: 91
• Türü: Aksiyon, Serüven, Fütüristik, FPS
• Geliştirici: Arkane Studios
• Fiyatı: 28,99 TL

Dishonored, sizi intikam duygusuyla yanıp tutuşan ve tabiat üstü güçlere haiz olan bir suikastçıyı oynadığınız bir serüvene sürüklüyor. Oyunda günümüz dünyasından fazlaca değişik bir sistemin var olduğu, sıkı yönetimle yönetilen ve vebayla boğuşan distopik bir şehirde yüksek mertebeye haiz biriyken ihanete uğruyor ve sisteme karşı çıkmak için tabiat üstü güçlerimizi kullanıyoruz.

Kesinlikle yaşanması ihtiyaç duyulan bir tecrübe: Papers, Please

• Metacritic: 85
• Türü: Serüven, Platform
• Geliştirici: Lucas Pope
• Fiyatı: 18 TL (Steam)

Komünizmle yönetilen Arstotzka ülkesi, Kolechia ile geçirdiği 6 senelik savaştan çıkmış ve arasına fazlaca sıkı bir sınır kapısı inşa etti. Ülkeye alınma şartlarının her gün değişmiş olduğu bu sınır kapısında bir görevliyi oynadığımız, platform oyununda gelişen vakalara gore dilersek ülkemize ihanet edip kaçabilir, dilersek sisteme boyun eğip koyun şeklinde yaşamaya devam edebiliyoruz. Papers, Please, kesinlikle yaşamanız ihtiyaç duyulan bir tecrübe.

Alternatif bir gelecekte her şey tek bir seçiminize bağlı: We Happy Few

• Metacritic: 62
• Türü: Aksiyon, Serüven, FPS
• Geliştirici: Compulsion Games
• Fiyatı: 209 TL

We Happy Few, 1960’lar İngiltere’sinin alternatif bir gelecek öngörüsü üstüne kurulmuş distopik bir oyundur. Oyunda hükümet, tüm vatandaşlara Joypill adlı bir uyuşturucu kullanmayı mecburi kılmış ve kullanmayanları cezalandırıyor. Vatandaşların kullandığı bu Joypill, etrafınızı rengarenk görmenizi ve her insana Poliana şeklinde davranmanıza sebep oluyor. Oynadığımız karakterle ise bu hapı alıp almayacağımıza biz karar veriyoruz ve neticelerini ona gore elde ediyoruz. We Happy Few incelememize buradan ulaşabilirsiniz.

DNA’nızı değiştirip ölümsüz bir silaha dönüştüğünüz BioShock:

https://www.youtube.com/watch?v=Ymg2HzHF9-4

• Metacritic: 96
• Türü: Aksiyon, FPS, Bilim-Kurgu
• Geliştirici: Irrational Games, 2K
• Fiyatı: 31 TL

BioShock, daha ilkin asla görmediğiniz silahlar ve taktiklerle donatılmış olan, bugüne dek oynadıklarınızdan oldukça değişik bir nişancı oyunudur. Rahat tabancalardan bomba atarlara ve kimyasal fırlatıcılara kadar eksiksiz bir cephaneliğe haiz olacak, fakat bununla beraber DNA’nızı değiştirmeye zorlanarak fazlaca daha ölümcül bir tabanca yaratacaksınız: kendinizi.

Nazi Almanyası’nın arkasından yeni seviye Wolfenstein: The New Order

• Metacritic: 81
• Türü: Aksiyon, FPS, Zamanı
• Geliştirici: MachineGames
• Fiyatı: 57,99 TL

Asla aklınıza “2. Dünya Savaşı’nı Hitler ve Nazi Almanya’sı kazansaydı ne olurdu?” şeklinde bir sual geliyor mu? Eğer geliyorsa yanıtını Wolfenstein: The New Order’da bulabilirsiniz. Blackowicz adlı eski bir askeri canlandırdığımız oyunda Nazilerin gelişmiş teknolojileri karşısında savaşıp Hitler’i düşürmeye çalışıyoruz.

Korkulu deneylere tanıklık ettiğiniz Inside:

• Metacritic: 87
• Türü: Aksiyon, Platform
• Geliştirici: PLAYDEAD
• Fiyatı: 31 TL

Zorla alıkonulup asla bilmediği bir tesise getirilen ufak bir evladı canlandırdığımız Inside’da kendimizi fazlaca korkulu deneylerin yapıldığı bir cehennemde buluyoruz. Sistemin insanları tekdüzeleştirmeye çalışmasına tanık olup buradan kaçmaya çalışıyor ve bunu yaparken mükemmel tasarlanmış bir dünya izliyoruz.

Neler anlatacağını adınıdan belli olan oyun: Orwell

• Metacritic: 77
• Türü: Serüven, PaC
• Geliştirici: Osmotic Studios
• Fiyatı: 18,50 TL

George Orwell’in distopik romanı 1984’teki Büyük Biraderi bildiniz mi? Bu oyunda Büyük Birader sizsiniz. Bir takım terör saldırısının sorumlularını bulmak için vatandaşların hayatlarını araştırıyor; internetteki bilgilere, kişisel iletişimlere ve hususi dosyalara istediğiniz şeklinde erişebiliyorsunuz. Sadece, yaptığınız şeylerin neticeleri olacağını ihmal etmeyin.

ABD artık bir süper güç değil: Homefront

• Metacritic: 70
• Türü: Aksiyon, FPS
• Geliştirici: Deep Silver
• Fiyatı: 31 TL

Yıl 2027. Dünya 10 yıl süresince devam eden bir enerji krizi yaşadı ve tüm ekonomiler çöktü. Artık bir süper güç olmayan ABD, şimdilerde süper güç olan Şimal Kore işgali altında. ABD’nin avmleri, banliyöleri ve sokakları harp altında. Ikimiz de bu işgalde ülkesini korumak için çaba sarfeden bir ABD özgürlük savaşçısını oynuyoruz.

Aksiyonuna doyum olmayan Mirror’s Edge:

• Metacritic: 81
• Türü: Aksiyon, FPS, Serüven
• Geliştirici: EA Dice
• Fiyatı: 129 TL

İstihbaratın oldukça tehlikeli sonuç bir öneme haiz olduğu bir şehirde, Runners adlı bir topluluk bu duyarlı verileri oradan oraya taşıyorlar. Görünüşte ütopik olan bu cennette bir kabahat işlendi ve bu kabahat sizin üstünüze kaldı, kaçmak zorundasınız. Faith isminde bir parkurcuyu canlandırdığımız Mirror’s Edge’de sisteme karşı gelirken bununla beraber onlardan kaçıyoruz.

Doğal ki de bu listenin eğer olmazsa olmazı Half-Life 2:

• Metacritic: 96
• Türü: Aksiyon, Bilim-Kurgu, FPS
• Geliştirici: Valve
• Fiyatı: 18,50

Oyun dünyasında her iki oyunuyla da çığır açmış olan Half-Life serisinin 2. oyununda yine o ikonik levyeyi elimize alıyor ve Black Mesa’nın yarattığı diktatörlükten dünyayı kurtarmaya çalışıyoruz. Bu oyunda da her şey, kahramanımız Gordon Freeman’ın elinde.

Böylelikle ufkunuzu genişletecek distopya temalı 10 oyun temalı içeriğimizin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Düşüncelerinizi ve önerilerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında belirtmeyi lütfen ihmal etmeyin. Ek olarak resmi Telegram kanalımıza buradan abone olabilirsiniz.