Asla Devamı Gelmeyen Half-Life Serisinin Tüm Hikayesi

Tamam kabul, oyunlardan uyarlanan filmler öyleki o kadar da başarı göstermiş değil. Sadece oyun dünyasının fenomenleri içinde yer edinen Half-Life serisinin filmi çıksa bu şekilde bir durumun yaşanma ihtimali oldukça zayıf. Sizin için serinin çarpıcı öyküsünü anlattık.
Half Life tüm dünyada en oldukça malum, en köklü oyun serilerinden biri. 1998 senesinde ilk oyunuyla görücüye çıkan oyun 23. yılını kutluyor olsa da hala ana akım kültürün büyük bir parçası.
Kültürün büyük bir parçası olmasına rağmen yaşlarının getirmiş olduğu bir mesele var: Half Life öyküsünü bir çok yeni oyuncu bilmiyor. Oyunculuk tarihini sonsuza kadar değiştiren Half Life serisinin öyküsünü gelin şöyleki hep birlikte yeniden hatırlayalım!
Alışılmadık bir gözlem adım atar, doğal ki her şey yoldan çıkar…
Büyük gözlem gününün sabahnında odasından ayrılan Gordon Freeman, anomal materyaller laboratuvarına gidip koruyucu giyisilerini giyer. Hazırlıklarını tamamlar ve her şey hazırdır. Gordon deneyi başlatır, ilk anlarda gözlem beklendiği benzer biçimde başarı göstermiş devam ederken Gordon enerji ışınının içine “Örnek”i atar ve olanlar olur. Devasa bir patlama, gelip giden acayip mahluk görüntüleri ve binbir acayip imajın hayaliyle yere yıkılır Gordon Freeman. Gözlerini açtığında artık her şey için oldukça geçtir. Bilinmeyen dünyalardan yaratıklar dünyayı işgal etmeye adım atar. Gordon hayatta kalmak için yardım bulmak zorunda bulunduğunu farklıdır.
Gözlem alanından çıkışını ararken uzaylı ırklardan önde gelen Vortigauntlarla karşılaşan Gordon Freeman bu uzaylıların kendisine saldırmadığını farklıdır. Bununla beraber telsiz iletişimi yardımıyla ordunun desteğe geldiği de öğrenir. Aslen ordu desteğe değil olayın üstünü kapatmaya, herkesi öldürmeye gelmektedir.
Gordon Freeman’ın ufak problemi:
İlk Half Life hikayesinin birden açılmaya başladığı bu aşamada ordudan kaçmayı başaran Gordon; roket rampasına gelir, fakat burada dev dokungaçlı bir mahluk etraftaki her şeyi yok etmektedir. Gordon, cephaneliği ve çevresinde bulmuş olduğu her şeyi kullanarak dev dokungaçları öldürür. Roket rampasından geri tramvay hattına dönmeye çalışan Gordon, devasa bir yaratığın askerleri öldürdüğünü fark edince tramvayın güzergahını değiştirip yaratığı ezdirir, ezilen mahluk pek direnç gösteremeden ölür.
Tramvay rotasının öteki ucundaki bir roket, Gordon’a bakılırsa olan biten her şeyi durduracak etkiye haizdir, fakat ordu bu roketin atışının durdurulmasını emretmiştir. Gordon roketi ateşlemenin yollarını arasa da vakalar beklendiği benzer biçimde gelişmez. Tramvaydan inen Gordon, yarısı yok edilip sular altında kalmış bir roket istasyonuyla karşılaşır. İçeri girmeye çalıştığında ordu tarafınca yakalanır ve bir çöp işleme ünitesinin içine bırakılır.
Canını kurtaran Gordon, Lambda Kompleksi’ne gitmek için bir çıkış yolu arar fakat adım attığı her yerde ya askerler vardır ya da headcrabler. Binbir güçlükle kendini dışarı atıp Uzaylı Araştırma Tesisi’ne giren sessiz kahramanımız, tesisin çeşitli bölgelerinde gizlenen bilim adamlarının yardımına gerekseme duyar. Hem ordudan saklanıp hem de gizlenen öteki bilim adamlarını kabul eden Gordon, Lambda Kompleksi’ne gitmeye artık hazırdır.
Faydasız çabalar:
Yer altından yüzeye çıkan Gordon bizleri Half Life hikayesinin etkisi altına alan anlarından biriyle karşı karşıya bırakır. Ordu ve hükümetin askerleri Black Mesa’ya ölüme gönderdiğini görürüz. Gordon, daha çok yıkım olmadan Black Mesa’ya girmenin yollarını aramaya koyulur. Kahramanımız oldukça geçmeden bir yer altı deposu bulur, depoya girer. Lambda çekirdeğine yaklaştıkça işlerin rengi değişmeye adım atar. Etrafta ordunun pek izi görünmezken uzaylı tehditi ise hat safalara ulaşmıştır.
Gordon, içeri doğru ilerken ordu ise roket ateşleyerek portalları kapatmaya çalışır, fakat bu denemeler kuvvetli bir yaratığın portalları koruması sonucu boşa çıkar. Uzaylı sayıları baş edilemez hale gelmeye başlayına Gordon bir portala atlar ve headcrablerin annesinin bulunmuş olduğu bir evrene geçiş yapar. Gonarch adındaki dev headcrab ve yavrularını öldüren Gordon, çıkış portalını bulur ve geri döner.
“Seçim zamanı Bay Freeman”
Half Life hikayesinin son düzlüğünde Gordon, uzaylı köle kamplarından geçip portalı sakınan yaratığa en sonunda ulaşır. Epik ve uzun bir harp sonrasında canavarı alt etmeyi başaran Gordon kendisini aniden, Gman’in yanında bulur. Gman, Gordon’a kendisine iştirak etmesi yönünde bir teklifte bulunur: “Ya bizlere katılırsın ya da sana kazanma şansının dahi olmadığı bir harp veririm Bay Freeman.”
20 yıl sonrasında…
Black Mesa kazasının üstünden 20 yıl geçmiş, dünya artık oldukça daha değişik bir yer haline gelmiştir. Gman, Gordon’u uzun bir uykudan uyandırır ve pek informasyon vermeden onu 17. şehre giden bir trene bindirir. 17. kent Doğu Avrupa’da, Bütünleşik İmparatorluk topraklarının bir parçasıdır. Trenden ayrılışı sonrası Gordon, eski Black Mesa yetkilis olan Dr. Wallace Breen’in yayını tarafınca karşılanır. Burada silahlı “sivil korumalar” ile tanışırız. Sivil korumalardan biri Gordon’u sorguya çekmek için ayrı bir odaya alır, kimliğini bizlere açıklar. Bu polis, eski Black Mesa güvenliği olan Barney Calhoun’dan başkası değildir.
Barney bizlere bir direniş örgütlediğinden bahseder ve bu aşamada Half Life 2 hikayesi resmi olarak adım atar. Dr. Isaac Kleiner ile kısa bir görüşme sonrası Gordon’un Kleiner’a gitmesi kararlaştırılır fakat yolda gerçekleşek bir baskın sonrasında Gordon, sivil korumalar tarafınca tutsak alınır. Bu tutsaklık Alyx Vance adlı bir kadının kahramanımızı kurtarması ile kısa sürede sonlanır.
Yeni dostluklar, kostüm ve levye:
Eski Black Mesa çalışanı Eli Vance’ın kızı olan Alyx, Gordon’u babasına götürür, orada şanlı H.E.V zırhımıza yeniden kavuşuruz. Kleiner’ın laboratuvarında Black Mesa Doğu’nun bir sonraki adım olduğu kararlaştırılır, ışınlanma aleti çalıştırılır. Alyx başarı göstermiş bir halde ışınlandıktan sonrasında Dr. Kleiner’ın evcil headcrabi Lamarr huysuzlanır, Gordon’un ışınlanması esnasında ayarları bozarak onu Dr. Breen’in ofisine gönderir. Gordon’u tehdit olarak gören Dr. Breen, imparatorluk güçlerine Gordon’un bir tehdit bulunduğunu bildirir.
Başarısız ışınlanma sonrasında ardındaki sivilleri atlatmak isteyen kahramanımız, kanalizasyona atlar ve burada bir levye bulur. Artık hem H.E.V suite hem de levyesine kavuşan Gordon, epik bir Half Life hikayesi için tam olarak hazırdır.
Levyesi ile iki sivil korumayu etkisiz hale getirmeyi başaran Gordon, polislerin silahlarını kullanarak kendisine kaçacak bir yol açmayı başarır. Yer yüzündeki her şeyin düşmanı bulunduğunu bilen kahramanımız, yeniden yer altı geçitlerini kullanır. Bu seferki doğrultu kanalizasyon değil 12. istasyondur. 17. şehirden kaçmak isteyen sığınmacılar, bu eski yer altı geçitlerini kullanarak şehri terk etmektedir.
Gordon, istasyona vardığında Manhacklar ve headcrabler çoktan alanı işgal etmiştir. Gordon karanlığın içinde kendisine bir MP7 bulur. 7. İstasyondan motorlu bir botla çıkar, Half Life 2 hikayesinin en ikonik anlarından biriyle karşılaşır. Parçalı bulutlu hava, o zamana kadar görülmemiş kalitede su efektleri ve doğal her şeyin en önemlisi: Gordon’a hücum eden silahlı helikopter!
Helikopterle uzun devam eden kovalamacalı dövüş sonrasında Black Mesa Doğu’ya varan Gordon, birkaç kaçma kovalama sekansından sonrasında direnişin geri kalanı; Dr Judith Mossman, Eli ve Alyx Vance ile buluşur. Buluşma nefes alacak bir boşluk yaratmış benzer biçimde hissettirse de alan oldukça kısa süre sonrasında hava saldırısına uğrar ve bina yıkılır. Direnişin geri kalanından ayrı kalan Gordon, Alyx’in konuşmak dahi istemediği bir yerde bulur kendini: Ravenholm
Karanlık bir öykü başlıyor:
Half Life hikayesinin tüm seri içindeki en karanlık noktalarından biri olan Ravenholm şehri, eskiden Bütünleşik İmparatorluktan ayrı yaşamak isteyen direnişçi ve özgür insanların yaşamış olduğu bir şehirdi. Kent hemen sonra imparatorluğun müdehalesi ile uzaylı yaratıkların saldırısına uğradı ve orada yaşayan nerede ise hepimiz ya öldü ya da zombileşti.
Ravenholm’dan kaçmak için kıyı noktası merkezine gitmeye çalışan Gordon’u yeni bir düşman karşılar: İmparatorluk keskin nişancıları. Sık ve karanlık binaların arasından kahramanımızı avlamaya çalışan keskin nişancılar ne yaparlarsa yapsınlar Gordon’u engelleyemezler ve direniş ekibi birkez daha buluşur.
Eli Vance’ın Nova Prospekt’e kaçırıldığını haber alan Gordon, direniş ile örgütlenir ve Eli’ı kurtarmak için ekip yola düşer. Nova Prospekt’e giden yol ise tehlikeli bir eski harp alanı olan 17. otobandır. Direniş güçleri 17. otobana çıktığında İmparatorluk güçleri ve Xen uzaylıları tarafınca yolları kesilir. Uzun devam eden çatışmadan sonrasında Gordon düşman güç alanlarını yok eder ve direniş yola devam eder.
Düştüm mapus damlarına…
Eski bir hapishane olan Nova Prospekte bir uzaylı böcek ırkı olan Antlionların yardımıyla giren direniş ekibi, Eli Vance’ı bulmak için dağılır ve derhal işe koyulur. Hapishanenin koridorlarında otomasyonlu taretler ve askerlerle savaşan direniş ekibi, Nova Prospekt tren deposunda yeniden buluşur. Bu buluşmada Dr Mossmain’in aslına bakarsak hain bir imparatorluk ajanı bulunduğunu öğreniriz.
Hapishane güvenliğiyle savaşırken hem Eli hem de Mossman’i arayan ekibimiz, yolda birkaç kere ayrılsa da Mossman’in izini sürmek için yeniden buluşur. Ekip ne kadar çabalarsa çabalasın ne Eli’ı bulabilir ne de Mossman’i yakalayabilir; bundan dolayı Mossman, Eli’ı tutsak alıp ışınlanarak 17. şehre kaçar. Alyx ve Gordon risk alıp aynı ışınlanma cihazını kullanarak laboratuvara döner.
Laba dönüş sonrasında Alyx ve Gordon aslına bakarsak direkt olarak ışınlanmadıklarını, ortalama olarak yedi gün süresince teleporterın içinde hapsolduklarını fark ederler. Bu süreç içinde kullandıkları ışınlanma aleti aşırı yüklenmeden dolayı Nova Prospekt’i tamamen yok eder ve bir açıdan da takip edilmelerini engeller.
La Resistance!
Bir haftada olanlar olmuştur, direniş en sonunda tamamen ayaklanmaya geçmiş ve savaşı 17. şehrin sokaklarına taşımıştır. Sokaklar harp alanına dönmüştür ve her köşe başlangıcında siperler ve çatışmalar görülür. Gordon direnişin savaşına katılırken Alyx ise laboratuvarda kalıp ışınlanma cihazındaki sorunları çözmek için çalışmaya adım atar.
“Biz Gordon Freeman’i takip ederiz!” Half Life 2 hikayesinin başlangıcında tanıştığımız Barney ile yeniden sokaklarda buluşuruz ve direniş güçleri birleşir. Sokaklar arası savaştan sonrasında İmparatorluk güçlerinin müdafa noktalarını aşan direniş güçleri, imparatorluk hisarını basar. Hisarda son kata dek savaşarak çıkan Gordon, son kalan askerleri de etkisiz hale getirir.
Dr. Wallace Breen karanlık enerji portalına atlayarak kütle çekimi silahıyla kaçmaya çalışır fakat Gordon süratli davranıp enerji çekirdeğini yok eder. Gordon’un bu hareketi büyük bir patlama oluşturur, Dr. Wallace Breen patlamanın içinde kalır, blast tesiri azca daha Alyx’i öldürür ve tamamı olurken Gman; zamanı dondurup Gordon’u gerçeklikten söküp alır, işinin tamamlandığını ve başka görevlerin geleceğini söyler.
Half Life 2’nin hikayesi bu aşamada biterken bazı oyuncular tarafınca “Half Life 3’ün gelmemesinin sebebi.” olarak görülen “Half Life 2 Episodes” meşaleyi devralarak Half Life Öyküsünü devam ettiriyor.
Half Life 2’den sonrasında öykü şöyleki devam ediyor:
Gordon, Hisar’ı yok ettikten sonrasında yıkıntılar arasından Alyx’in mekanik köpeği tarafınca çıkarılır. Alyx ise yıkımdan azca ilkin birkaç Vortigaunt tarafınca kurtarılır. Vortigauntlar Gordon’u Gman’den korumak için Gordon’u uzakta bir yere ışınlarlar. İmparatorluk askerleri, Hisar’dan geriye kalanları toplayıp anayurtlarına dönmeye çalışırlar. Alyx ise bunlar olurken İmparatorluğa ilişkin bir mesaja ulaşır ve bu mesajda bir projeden bahsedilmektedir. Alyx projeden anlatmak ister fakat daha çok detay veremeden İmparatorluk tarafınca saldırıya uğrar.
Alyx ve Gordon, Hisar’dan kaçmak için bir trene atlarlar fakat tren saldırıya uğrar ve raydan çıkar. Kahramanlarımız Barney ile yeniden buluşur, direnişin geri kalanıyla birleşirler. Half Life hikayesi Hisar’ın yıkılışıyla birlikte sonsuza kadar değişmiş olur…
Her ölüm erken ölümdür:
Hisar’ın yıkılışını avantajına kullanan İmparatorluk oluşan boşluğa devasa bir portal açar. Bu portal hasar gören imparatorluk güçlerinin devamlı yenilenmesine olanak sağlar ve Hisar’ın yıkılışı aniden direnişten ziyade İmparatorluğa yarar sağlamaya adım atar. İkinci oyun ve ek paketle birlikte Half Life konusunda direniş sürecinin kapanacağını düşünmüş olabilirsiniz fakat vakalar tamamen aksine gidiyor.
Alyx, taşımış olduğu imparatorluk mesajıyla bu yeni portalı kapatabileceğini öğrenir, fakat geri dönmeye çalışırken bir keskin nişancı tarafınca ağır yaralanır. Gordon, direniş merkezine gelen imparatorluk saldırısını savuştururken Alyx, çaldırmış olduğu mesajı Dr. Kleiner’a teslim etmeyi başarır. Alyx bununla beraber bilincini kaybetmiş olduğu anlarda G-man’in mesajını babasına verir. Eli, Gordonla yalnızken Gordon’a mesajın içeriğinden bahseder. Half Life öyküsünü başlatan, Gordon’un enerji ışınına itmiş olduğu “örnek” Gman tarafınca hazırlanmıştır. Eli vakalar geçtikten sonrasında tüm bilgileri Gordon’a anlatacağının sözünü verir, direniş birkez daha portalı kapatmak için kontrol alanına girer.
Direniş portalı kapatırken İmparatorluk kontrol alanına saldırır, bilim adamları Gordon onları korurken portalı kapatmayı başarır ve İmparatorluk güçleri dünyada hapis kalır. Eli, Alyx ve Gordon kaçmak için helikoptere koşarken İmparatorluk güçleri Gordon ve Alyx’i yakalar, Eli ikiliyi kurtarmak isterken ölür fakat Alyx’in mekanik köpeği kahramanlarımızı kurtarmış olur. Alyx babasına sarılıp ağlarken hikayemiz son bulur.
Bizleri yüksek teknoloji lablardan mağaralara, gelecek şehirlerden terk edilmiş kanalizasyonlara götürmüş olan, acısıyla tatlısıyla asla unutamayacağımız anılar kazandıran 22 yaşlarında dev gibi bir seri Half Life. Oyunculuk kültürünün kenar parçası haline gelen seri kaliteli hikayesi ve şahane öyküsüyle adını evveliyatına altın harflerle kazıyor.
“Half Life hikayesi ileride devam edecek mi, Half Life 3 gelecek mi?” sorularına şimdilik bizim de cevabımız yok fakat umuyoruz ki bigün Gordon Freeman ile olan öykümüz tamamlanacak!