Assassin’s Creed Serisindeki Animus Gerçek Olabilir mi?

Ubisoft tarafınca gösterilen Assassin’s Creed oyun serisi, tarihsel öğelerle süslenmiş başarı göstermiş bir aksiyon oyunudur. Oyun serisinde karşımıza fantastik olmasıyla birlikte ‘Niçin olmasın?’ dedirten teknolojiler de çıkıyor. Bunlardan biri, kim bilir en ilgili çekici olanı Animus’tur. Animus, DNA’mızda taşınan geçmiş atalarımızın hatıralarının simüle edilerek kişinin bu dünyayı görmesine olanak elde eden bir teknolojidir.

Şu demek oluyor ki Animus teknolojisi, DNA’larımızda görsel veriler taşıdığımızı iddia etmekle kalmıyor bununla birlikte bu tarz şeyleri kullanarak bir simülasyon oluşturacağımızı ve atalarımızın yaşamış olduğu şeyleri görebileceğimiz söylüyor. Peki, bu şekilde bir durumun gerçek olma ihtimali nedir? Bigün Animus benzeri bir teknoloji ile bu şekilde büyük bir mirasa kavuşmamız mümkün olur mu? Mevzu hakkında yapılmış kati bilimsel emek harcamalar olmasa da bazı teoriler var.

Animus nedir?

Animus, Assassin’s Creed oyun serisinde karşımıza çıkan fantastik bir teknolojidir. Buna nazaran hepimiz DNA’sında geçmiş atalarının hatıralarını taşır. Doğru bir teknoloji yardımı ile bu hatıralar birebir gerçekliğe uygun olarak simüle edilebilir ve DNA sahibi şahıs, VR benzeri bir edinim ile bu hatıraları yaşayabilir.

Animus, zamanda seyahat yapmak demek değildir. Animus yalnızca DNA’da bulunduğunu iddia etmiş olduğu görsel veriler üstünden bir simülasyon hazırlıyor. Şu demek oluyor ki şahıs, geçmişi yalnızca izleyebiliyor. Geçmişi değişiklik yapmak, orada bulunan insanları öldürmek ya da değişik bir halde geçmişe müdahale etmek söz mevzusu değil.

DNA’mızda görsel veriler taşıyor muyuz?

DNA’mız, bizi biz icra eden en mühim yapılardan biridir. Atalarımızın seneler içinde yaşamış olduğu değişimi izah edebilir, bizim niçin bugün bu şekilde göründüğümüzü anlatabilir ve hatta atalarımızın zamanında hangi bölgelerde yaşamış insanoğlu bulunduğunu bizlere aktarabilir.

DNA bizlere bu tarz şeyleri direkt olarak anlatmaz, sadece DNA üstünden elde edilmiş veriler, bilim adamları tarafınca incelenmiş olduğu ve tarihsel gerçekliklerle karşılaştırılığı süre bu şekilde bir bilgiye erişebilir. Şu demek oluyor ki vücudumuzun hiçbir noktası projeksiyona yansıtıp da izleyebileceğimiz görsel veriler taşımaz.

Hatıralarımızı nerede saklıyoruz?

Yaşadığımız anılarımızı zihnimizde, bir organdan bahsedersek beynimizde, belirli bir noktadan bahsedersek de beynin ön korteksinde taşıyoruz. Sadece bunlar bir video dosyası benzer biçimde verilerden oluşmuş görsel bir alanı ifade etmiyor. Milyarlarca nöronun emek harcaması sonucu zihin dediğimiz bir yapı oluşuyor.

Buradaki yazımızda insan zihninin iyi mi çalıştığından bahsetmiştik. Zihin yapımız, oradaki verilerimizi alıp da bir yere kolayca aktaracağımız şekilde çalışmıyor. Açık konuşalım, bu mevzu hala tam olarak çözülmüş değil. Sadece ortada son aşama karmaşık bir sistem bulunduğunu ve bu sistemdeki verilerin o şekilde kolay kolay aktarım yapılamayacağını söyleyebiliriz.

Animus benzeri bir sistem var mı?

Aslen Berkeley Üniversitesi’nde mevzu hakkında yapılmış bazı araştırmalar var. Animus ile benzer olmasa da felçli hastalarla iletişime geçmek için onların beynindeki görsel korteks ve nöron akışı inceleniyor. Zihindeki görüntüleri tekrardan yapılandırmak için bir algoritma üstünde çalışıyor.

DNA, herhangi bir görsel veri taşımadığı için yaşayan bir kişinin zihnindeki görsel yapıyı çözerek bunu tekrardan yapılandırma emekleri var. Sadece bu durumu zihindeki görüntüyü görmek değil de oldukça fakat oldukça detaylı yazılmış bir senaryoyu görsele uyarlamak olarak düşünebiliriz. Maalesef şu an için bu tarz bir olay zor görünüyor.

Animus gerçek mi?

Şu ana kadar anlattıklarımıza ve bilim adamlarının bu mevzuda yapmış olduğu çalışmalara baktığımız süre DNA yapısında direkt olarak görsel veriler olmadığı ve hatta görsel dünyaya uyarlanacak veriler bile olmadığını görüyoruz. Şu demek oluyor ki Animus gerçek değil.

Animus, yalnızca bilimle anlaşılacak bir teknoloji değil. Assassin’s Creed oyun serisinin fantastik öğelerle dolu bulunduğunu ihmal etmeyin. Kolay bir DNA emek harcaması değil de atalarımızın ruhları benzer biçimde mistik öğeleri hesaba katarsak bu tarz bir olay olabilir fakat o denli mistik şey varken niçin DNA ile uğraşılsın. Şu demek oluyor ki nereden esir elimizde kalıyor.

Animus bigün gerçek olabilir mi?

21. yüzyılda değişen teknolojinin iyi mi ilerlediğine baktığımız süre asla, asla diyemeyiz. Evet, bigün Animus benzeri bir teknoloji gerçek olabilir. Sonuçta geçtiğimiz aylarda meydana getirilen Neuralink emek harcaması ile bir maymunun beyninine yerleştirilen sistem üstünden kablosuz bir halde oyun oynadığını bile görmüş oldu bu gözler.

DNA yapımızda taşıdığımız hatıralarla olmasa bile DNA yapımızın atalarımız hakkında sunmuş olduğu bilgiler üstünden bir simülasyon oluşturulabilir. Elbet, oluşturulan bu simülasyon genel olarak tahminler üstüne hazırlanan bir ortam sunacaktır sadece gene de tahminlerle oluşturulmuş bir simülasyon bile atalarımızın yaşadığına benzer bir görsel dünya sunabilir. 

Aslen bir halde senelerdir bunu yapıyoruz. Yazılan kitaplar, çekilen filmler, geliştirilen oyunlar daima gerçek yaşamdan esinlenerek oluşturuluyor. Yalnızca gerçek yaşam görece can sıkan olduğundan içine birazcık kurgu ekleniyor. İşin içine birazcık teknoloji katarak oluşturulan bu senaryoları sanal gerçeklik ortamında simüle ettiğimiz süre alın size atalarımızın hatıraları. 

Animus gerçek olsa neler öğrenirdik?

Burada birazcık hayal dünyamızı çalıştıralım. Animus teknolojisi gerçek olsa ve bir halde atalarımızın yaşadıklarını kısaca geçmişi direkt olarak görsek neler olurdu? Örnek olarak tarih süresince milyarlarca insanoğlunun birbirini öldürmesine yol açan din, ırk, milliyet benzer biçimde kavramların kökenini görür ve şaşırarak aslına bakarsak hepimizin bir zamanlar yan yana mamut avlıyor bulunduğunu izleyebilirdik.

Bugün fanatik fanatik baktığımız zamanı eserlerin yapılış sürecini izler, tarihsel tartışmalarda aslına bakarsak kimin haksız bulunduğunu öğrenir, atalarımızın unutulmuş bilgilerini tekrardan gün yüzüne çıkarır ve bir halde tarihten ders çıkararak bugünümüzü oldukça daha insancıl bir halde yaratabilirdik.

Elbet, her şey oldukça daha fena de olabilirdi. Atasının kral bulunduğunu öğrenen biri hak iddia edebilir, kan davaları durduk yere hortlayabilir, bazı ülkeler topraklarının çalındığını görerek cenk duyuru edebilirdi. Şu demek oluyor ki geçmişi tüm gerçekliğiyle bilmek daima çok da fazla iyi olmayabilir. 

Assassin’s Creed oyun serisinde gördüğümüz Animus gerçek olabilir mi sorusu üstünden bigün geçmişi ya da zihnimizdeki görüntüleri görmemizin mümkün olup olamayacağını anlattık. Şu an için zor görünse bile yakın bir gelecekte bu tür teknolojilerin hayatımızın ayrılmaz bir parçası olacağı tartışılmaz bir gerçek.