Attila’nın Barbar Olmadığı Bilimsel Olarak Kanıtlandı

Tarihinin en büyük komutan ve hükümdarları içinde yer edinen Attila, internasyonal kamuoyunda pek de iyi bir üne haiz değil. Pek fazlaca tarih kitabı, Avrupa’nın fazlaca büyük bir kısmına diz çöktüren bu hükümdarın, bir “barbar” olduğu yazar. Hatta bundan kaynaklı olarak Hunlarla beraber Türkler de yer yer ‘barbar’ olarak anılırlar. 

Cambridge Üniversitesi bünyesinde meydana getirilen araştırma, Hun İmparatorluğu’nun hükümdarı Attila ile ilgili çarpıcı bir gerçeği açığa çıkardı. Meydana getirilen araştırmaya gore Attila, aslına bakarsak barbar olduğundan Avrupa’yı işgal etmiyordu. Yaşananların aslolan sebebi, o devrin iklim şartlarıydı. Evet, yanlış duymadınız. Attila’nın 19 senelik hükümdarlık döneminde saldırgan bir tavır izlemesinin sebebi, 400’lü yıllardaki yaşanmış olan kuraklıktı.

“Attila, halkı açlıktan kırılmasın diye işgal girişimlerinde bulunmuş oldu”

Pek fazlaca tarih kitabına gore Attila, savaşçı kişiliği, toprak ve altın arzusu sebebiyle Avrupa’ya saldırıyordu. Cambridge Üniversitesi’nin yapmış olduğu araştırma ise durumun bu şekilde olmadığını gözler önüne serdi. Büyük Macaristan Ovası’ndaki meşe ağaçları üstünden yola çıkan ve bu ağaçların gelişme halkalarını inceleyen bilim adamları, 400 ila 500’lü yıllarda bölgenin fazlaca ciddi iklim krizleri yaşadığını ortaya çıkarmayı başardılar. 

Edinilen bilgilere gore bölgedeki kuraklık, Hun İmparatorluğu’nu durağan(durgun) ile göçebe yaşam içinde tercih yapmak zorunda bıraktı. Zira Hun İmparatorluğu, normalde yerleşik bir yaşam biçimini benimseyip, ziraat ve hayvancılık yapıyordu. Sadece iklim sebebiyle yaşanmış olan kuraklık tarımı bitirmiş, hayvanlar için de daha yeşil otlak arazi ihtiyacını ortaya çıkarmıştı. Attila da tam olarak bu nedenden dolayı Avrupa’da genişleme ihtiyacı duymuştu. Yaşananlar barbarlığın değil, kıtlığın sonucuydu.

Hunlardan kalma iskeletler de bulguları doğruluyor

Avrupa Hun İmparatorluğu ile ilgili yapılmış tek emek harcama, sonuncusu değil. Arkeologlar, geçmişte bölgedeki iskeletleri incelemiş ve Cambridge Üniversitesi tarafınca meydana getirilen yeni araştırma, önceki araştırmaları doğruluyor. O şekilde ki iskeletlerdeki dişlerde meydana getirilen incelemeler, Hunların yaşadıkları dönemlerde değişik yiyecek rejimlerini benimsediklerini, ulaşılması en kolay olan besinlere kolaylıkla adapte olduklarını gözler önüne sermişti. İşte bu yüzden, Cambridge Üniversitesi’nin yapmış olduğu araştırma büyük ehemmiyet arz ediyor.

Kazıbilimci Susanne Hakenbeck tarafınca meydana getirilen açıklamalara gore meydana getirilen araştırmalar doğru olabilir. İklim değişikliğinin toplumları temelden etkilediğini söyleyen Hakenbeck, insanların kıtlık benzer biçimde eleştiri süreçlerde her şeyi değiştirebilecek kararlar alabileceklerini ifade ediyor. Sadece Cambridge Üniversitesi tarafınca meydana getirilen araştırmanın tarih kitaplarını değiştirmesi için, daha değişik araştırmalar ile de desteklenmesi gerekiyor. O çalışmaların yapılıp yapılmayacağı şu an için bilinmiyor…