Bir Devrin Efsaneleşmiş Kapaklı Telefonları: Motorola, Ericsson, Nokia ve Dahası…

Bir dönem hepimizin imrenerek bakmış olduğu o kapaklı telefonlar günümüzde artık yoklar. Peki zamanında bu telefonları efsaneleşmiş meydana getiren şey neydi?
Değişen teknolojinin hemen hemen bu kadar “dokunmatik” olmadığı, telefonların karakter sahibi olduğu ve bir aramayı sonlandırırken kapağı sertçe kapatmanın verdiği o tarifsiz hazzı yaşadığımız günleri hatırlıyor musunuz?
Akıllı telefonların birbirine benzediği günümüz dünyasından birazcık uzaklaşıp, her insanın cebinde bir biçim taşımış olduğu o eski güzel günlere dönüyoruz. O dönemlerde bir telefonu efsaneleşmiş meydana getiren şey bir tek şarjının günlerce gitmesi değil, bununla birlikte masaya koyduğunuzda çıkardığı ses ve tasarımıydı. Gelin bir döneme damgasını vurmuş ve gönlümüzü fethetmiş efsaneleşmiş kapaklı telefonları tekrardan hatırlayalım.
Motorola Razr V3
Kapaklı telefon denildiğinde akla gelen ilk isim şüphesiz Motorola Razr V3 modelidir ve bu aygıt, periyodunun tasarım harikası olarak kabul edilirdi. “Hello Moto” sloganıyla hafızalarımıza kazınan bu telefon, o zamana kadar üretilmiş en ince telefonlardan biri olmasıyla büyük bir devrim yaratmıştı.
Metalik klavyesi, fütüristik aydınlatması ve jilet şeklinde keskin hatlarıyla bir tek bir yazışma aracı değil, bununla birlikte bir statü sembolüydü. Onu efsaneleşmiş meydana getiren en mühim özellik, cebinizden çıkardığınızda etraftaki her insanın dönerek bakmasını elde eden o inanılmaz karizmasıydı. İnce yapısına karşın sağlam gövdesi ve dıştaki ufak renkli ekranıyla Razr V3, değişen teknolojinin moda ile birleştiği o ender anlardan birini temsil ediyordu.
Ericsson T28

Hemen hemen Sony ile ortaklık kurmadan ilkin Ericsson’un piyasayı domine etmiş olduğu yıllarda T28 modeli, kapaklı telefon terimine bambaşka bir boyut kazandırmıştı. Bu telefonu efsaneleşmiş meydana getiren detay, yan tarafında bulunan o büyülü ufak tuştu. Bu tuşa bastığınızda kapak (etken kapak) otomatikman aşağıya doğru fırlar ve konuşmaya hazır hâle gelirdi.
O dönem için bu özellik, insana kendini bir bilim kurgu filminin başrolünde şeklinde hissettiriyordu. T28, ultra ince yapısı, kendine özgü küt anteni ve o dönem için oldukça hafifçe sayılan lityum polimer piliyle iş dünyasının ve teknoloji tutkunlarının vazgeçilmezi olmuştu. Sağlamlığı ve o mekanik kapağın açılma sesi, T28’i unutulmazlar arasına sokmaya yetti.
Samsung E700

Samsung’un kapaklı telefon pazarında “ben de varım” söylediği ve kuralları değiştirdiği model kesinlikle E700’dür. Bu telefonu efsaneleştiren en büyük özellik, o yıllarda telefonların tepesinde görmeye alıştığımız o uzun anteni gövdenin içine gizlemesiydi. Antensiz, yumurta şeklinde pürüzsüz ve ele tam oturan yapısı, güzel duyu açıdan rakiplerine büyük bir fark atmasını sağlamıştı.
Ek olarak dış kapağındaki OLED ekranı ve o döneme nazaran oldukça kaliteli fotoğraflar çeken kamerasıyla “kameralı telefon” çılgınlığının öncülerinden biri oldu. E700, şıklığı ve teknolojiyi o denli iyi harmanlamıştı ki, “Samsung kapaklı telefonu” dendiğinde zihinlerde canlanan ilk karaltı olmayı başardı.
Nokia 6131

Nokia’nın “istiridye kapak” tasarımını en başarı göstermiş şekilde uyguladığı modellerden kabul edilen 6131, sadeliği ve işlevselliğiyle milyonların kalbini kazanmıştı. Bu telefonu periyodunun efsanesi meydana getiren detay, sağ tarafında bulunan ve kapağın yaylı bir mekanizmayla otomatikman açılmasını elde eden o konforlu tuşuydu.
Tek elle rahatça açılıp kapanabilmesi, iç ekranının o dönem için inanılmaz canlı renklere haiz olması ve yumuşak dokulu arka yüzeyi, kullanıcıya premium bir his veriyordu. Nokia 6131, karmaşık olmayan yapısı, dayanıklılığı ve o tatminkar açılma mekanizmasıyla, gösterişten uzak fakat son aşama kullanışlı bir efsaneleşmiş olarak tarihteki yerini aldı.
Motorola StarTAC

Eğer kapaklı telefonların bir “büyük babası” var ise o kesinlikle Motorola StarTAC modelidir. Bu telefonu efsaneleşmiş meydana getiren şey, tarihteki ilk gerçek kapaklı (istiridye) telefon olması ve o güne kadar görülmemiş bir taşınabilirlik sunmasıydı. 90’ların ortasında çıkan bu aygıt, bel klipsiyle taşınması, o dönem için inanılmaz ufak boyutu ve tek renkli ekranıyla tam bir statü göstergesiydi.
StarTAC’ı aslolan unutulmaz kılan, titreşim hususi durumunu yaygınlaştıran ilk modellerden biri olması ve kapağını açtığınızda kendinizi Yıldız Trek dizisindeki bir karakter şeklinde hissettirmesiydi. O dönemde bu telefona haiz olmak, bir tek zenginlik değil, bununla birlikte teknolojiye yön veren bir gösterime haiz olmak demekti.
Sony Ericsson Z610i

Kapaklı telefonların bir tek teknolojik bir alet değil, bununla birlikte şık bir aksesuar olabileceğini kanıtlayan model Sony Ericsson Z610i’dir. Bu telefonu efsaneleştiren özellik, ön yüzeyinin tamamen bir ayna şeklinde tasarlanmış olması ve “hayalet ekran” teknolojisiyle bildirim ulaştığında o aynanın altından gizli saklı bir ekranın belirmesiydi.
Parlak renkleri, yuvarlak hatları ve bilhassa pembe ile mavi alternatifleriyle periyodunun moda ikonlarından biri haline gelmişti. Masanın üstüne koyduğunuzda bir telefon şeklinde değil, pahalı bir mücevher kutusu ya da şık bir makyaj aynası şeklinde duruyordu ve bu da onu teknolojiyle estetiği birleştiren en başarı göstermiş modellerden biri yapmış oldu.
Nokia N90

Kapaklı telefon tasarımını alıp “video kamera” formuna dönüştüren Nokia N90, periyodunun en olağan dışı ve fütüristik cihazlarından biriydi. Bu telefonu efsaneleşmiş meydana getiren detay, bir tek kapağının değil, bununla birlikte kamera modülünün de dönebilmesiydi. Böylece telefonu bir el kamerası şeklinde tutup çekim yapabiliyordunuz.
Carl Zeiss optik lensleri ve o dönem için devrim niteliğindeki video kalitesiyle, multimedya telefon teriminin sınırlarını zorlamıştı. Birazcık kaba ve ağır olmasına karşın, cebinden N90 çıkaran biri, ortamdaki “teknoloji gurusu” bulunduğunu anında duyuru ederdi şu sebeple bu aygıt, bir telefondan oldukça daha fazlası bulunduğunu her hâliyle belli ediyordu.
Samsung T100

Samsung’un E700 ile zirveye çıkmadan önceki en büyük hamlesi ve renkli ekran devriminin en parlak temsilcisi Samsung T100 modelidir. Bu telefonu efsaneleşmiş meydana getiren, o dönemdeki nefes renkli vizyonun aksine TFT teknolojisiyle üretilmiş canlı, parlak ve net bir “gerçek renkli” ekrana haiz olmasıydı.
İnsanlar kapağı açtıklarında gördükleri o canlı duvar kağıtlarına ve polifonik zil seslerine inanamıyorlardı. Yuvarlak hatları, dış kapağındaki mavi servis ışığı ve kapandığında ele oturan o tombul yapısıyla T100, Samsung’un kapaklı telefon pazarındaki hakimiyetinin temelini atan, kullanıcıya “gelecek geldi” dedirten en mühim kilometre taşlarından biriydi.
Peki sizce periyodunun en efsaneleşmiş kapaklı telefonu hangisiydi? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.




