Bakan deklare etti: Nisan ayında bulgu amaçlı sondaj başlıyor

Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Fatih gemisi Filyos Limanı’nda bir sonraki emek harcama için hazırlıklarını yapıyor. Bir sonraki emek harcama mevcut sahanın birazcık kuzeyinde, ‘Şimal Sakarya Gaz Sahası’ olarak adlandırdığımız bir bölgede olacak. Adını da inşallah ‘Amasra-1’ kuyusu olarak isimlendireceğiz, nisan ayında orada ilk sondajını meydana getirecek, bu da gene bulgu amaçlı sondajımız olacak.” dedi.

Deniz yetki alanlarında, bu coğrafyada yer edinen ülkeler içinde bazen ihtilaf söz mevzusu olabildiğini özetleyen Dönmez, şu şekilde konuştu:

“Mısır da geçtiğimiz haftalarda biliyorsunuz ki yeni bir ruhsat sahası aramaya açmak suretiyle duyuru etti. Gördük ki bizim deniz yetki alanımıza sınır olacak şekilde, doğrusu saygı gösterecek şekilde bir ruhsat alanı duyuru etti. Bundan dolayı doğal memnuniyetimizi ifade etmek isterim. Yalnız bir ihtimal Mısır özelinde değil, bu coğrafyada yer edinen Libya, Mısır, Lübnan bir ihtimal öteki ülkeler de dahil olmak suretiyle enerji alanında çeşitli iş birliği fırsatları olabilir. Burada doğal mühim olan kriter, ortak çıkarlar temelinde bunların olması, karşılıklı saygı temelinde olması mühim. Mısır ile öteden beri esasen kadim halklar içinde fazlaca ciddi bir kültürel iş birliği, ticari iş birliği vardı. İnşallah bundan sonrasında da başta tecim olmak suretiyle öteki alanlarda da iş birliğinin arttığını görmek arzusundayız.”

– “Türkiye, internasyonal deniz hukukunun verdiği hak ve yetkileri kullanacak”

Dönmez, Doğu Akdeniz’de ortalama 3 senedir 8 arama sondajı yaptıklarını, bugüne dek somut bir keşifle karşılaşmadıklarını sadece çalışmalarının sürdüğünü belirtti.

Ara sıra Türkiye içi ve haricinde bu emek harcamaları eleştiren kesimler bulunduğunu ifade eden Dönmez, şunları kaydetti:

“Bunların birçoğu yanlış bilgiye dayalı değerlendirmeler. Türkiye olarak internasyonal deniz hukukunun bizlere vermiş olduğu hak ve yetkileri sonuna kadar kullanacağımızı ifade etmek isterim. Nitekim de bugüne dek yaptığımız emek harcamaları çeşitli platformlarda dillendirdik. Dillendirdiğimiz süre da muhataplarımız haklılığımızı da teslim ediyorlar sadece maalesef kamuoyuna meydana getirilen açıklamalar bu şekilde olmuyor.

Bir de doğal son meydana getirilen açıklamalardan sanki ‘Türkiye naturel gazı bulmuş da açıklamıyormuş’ benzer biçimde izlenim bırakacak şekilde bazı sözler söylendi, bu tarz bir olay yok. Eğer bir bulgu olsaydı biz bunu rahatça kamuoyuyla paylaşırdık. Nitekim Karadeniz’de yaptığımız keşfi daha gemilerimiz oradayken açıklayarak vatandaşımızla paylaşmıştık. Bu bilhassa derin deniz aramalarında fazlaca süre tüketen, hem arkasında ofis emek harcamaları olan hem de denizdeki araştırmalar ve emekler olarak ciddi bir mesai gerektiren işler. Nitekim biz bazen örnek olması açısından şunu söyledik, mesela Şimal Denizi’nde İngiltere 1970’li yıllarda 100’ün üstünde sondaj yapmış oldu ve ondan sonrasında buldu. Nitekim gene aynı bölgede Norveç, 30. sondajda buldu, biz hemen hemen daha Doğu Akdeniz’de 8. sondajdayız. Potansiyeli yüksek olan bölgeleri aramaya devam edeceğiz. Oradaki kararlılığımız devam ediyor.”

– “Yavuz, potansiyeli en yüksek bölgelerden birisinde sondaja başlamış olacak”

Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin Tuzla Tershanesi’nde 3-4 aylık bakıma alındığını özetleyen Dönmez, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bazı malzemelerin yenilenmesi, bazı testlerin ve kalibrasyonlarının yapılması gerekiyor. Ondan sonrasında inşallah gene yeniden Akdeniz’de çalışmalarına devam edecek. Ayrıca Yavuz gemimiz de şu anda Mersin Taşucu’nda, bakımları devam ediyor. Bizim sondaj gemilerine iş çıkarabilmemiz için ilk olarak doğal bu 2 boyutlu, 3 boyutlu sismik araştırmaların tamamlanması gerekiyor, onlar sonrasında ofiste ciddi anlamda bir de değerlendirmeye doğal olarak tutuluyor ve potansiyel lokasyonlar o bölgede belirlendikten sonrasında da sondajlara başlıyoruz. En kısa süre içinde Yavuz gemimiz de gene potansiyeli en yüksek olan bölgelerden birisinde sondaja başlamış olacak.”

– “Fatih, nisan ayında bulgu amaçlı sondajını meydana getirecek”

Dönmez, Karadeniz’de ilk keşfi, ağustosta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milletle paylaştığını hatırlatarak, şu şekilde devam etti:

“Milletimizle paylaşmıştık 320 milyar metreküp, gene aynı bölgede öteki alt katmanlara inmek suretiyle ekim ayı ortalarında biliyorsunuz ki yeni bir bulgu daha açıklamıştık ve böylece toplamda 405 milyar metreküplük bir keşfe ulaşmıştık. Sonrasında 2 tane daha kuyu açtık. Biri Türkali’dir, diğeri de Türkali-2 kuyusu. Bu kuyular da tespit kuyusu olarak adlandırılıyor.

Bunlar da aslen bölgenin formasyonunu ve yapısını belirlemeye dönük kuyular. Bununla birlikte aslen buralar üretim kuyusu olarak da ileride kullanacağımız sondajların içinde yer alacaklar. Türkali-2 kuyusundaki emekler da bitti. Fatih gemisi Filyos Limanı’nda bir sonraki emek harcama için hazırlıklarını yapıyor.

Bir sonraki emek harcama mevcut sahanın birazcık kuzeyinde, ‘Şimal Sakarya Gaz Sahası’ olarak adlandırdığımız bir bölgede olacak. Adını da inşallah ‘Amasra-1’ kuyusu olarak isimlendireceğiz, nisan ayında orada ilk sondajını meydana getirecek, bu da gene bulgu amaçlı sondajımız olacak. Bulgu arasındaki sondajlarla öteki üretim amaçlı sondajlar içinde şu şekilde bir fark var. Keşfi yaptıktan sonrasında o sahada üretim amaçlı, tespit amaçlı kuyularımız var. Şimdi bu bugüne dek meydana getirilen sismik çalışmalarda ilk kere gireceğimiz bir alan, dolayısıyla orada da tahmin ediyorum 2 yada 3 aylık bir emek harcama neticesinde bir ihtimal yeni bir bulgu duyurabiliriz. Tüm beklentimiz, dileğimiz o. Sismik çalışlalar bitti, potansiyeli yüksek olan bu bölgede nisan ayında ilk bulgu amaçlı sondajımıza başlayacağız.”

Hemen sonra Kanuni gemisinin de devreye gireceğini aktaran Dönmez, “Bir taraftan Fatih sondaj meydana getirecek, Kanuni de o sondajların tamamlayıcı işlemlerini, bazı kontrol işlemlerini meydana getirecek. Böylece hedefimiz orada önümüzdeki 5 yıl içinde 30 ila 40 kuyuya ulaşarak üretimi gerçekleştirmek. İlk hedefimiz 2023 senesinde, inşallah Cumhuriyetimizin 100. senesinde ilk gazı karaya çıkararak ulusal iletim sistemine basmak.” dedi.

Dönmez, ilk aşamada senelik 10 ila 15 milyar metreküp içinde bir gazı sisteme verebileceklerini öngördüklerini belirterek, Ertuğrul Gazi gemisiyle ilgili de data verdi.

– “Kurulu gücümüzün yarısından fazlası yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor”

Türkiye olarak bilhassa son yıllarda yerli ve yenilenebilir enerjiye ciddi ağırlık verdiklerini vurgulayan Dönmez, şunları kaydetti:

“Şu anda Türkiye’de 96 bin megavat kurulu gücümüz var. Yerli ve yenilenebilir kurulu gücümüz yüzde 60’ları aşmış durumda. Üretimde de bunun tesirini görüyoruz. Yenilenebilire de baktığımızda ortalama olarak kurulu gücümüzün yarısından fazlası yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Şu anda içinde bulunduğumuz hidroelektrik santrali, rüzgar, güneş, jeotermal santrallerimiz, hepsi yenilenebilir enerji kaynaklarımızı oluşturuyor. Orada ciddi bir başarı söz mevzusu. Birçok Avrupa ülkesinden daha çok yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisine sahibiz. Internasyonal toplantılara katıldığımız süre esasen örnek gösterilen ülkelerden birisiyiz. Burada doğal durmadan ilerlememiz gerekiyor.”