Bakan Karaismailoğlu’ndan Kanal İstanbul açıklaması
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye’nin vizyon projesi Kanal İstanbul’un, Orta Koridor’un ve Şimal Cenup Koridoru’nun kesişiminde bulunan İstanbul’u, dünya ticaretinin odak şehri haline getireceğini belirterek, ihale hazırlıkları devam eden projeye oldukca yakın bir zamanda başlayacaklarını söylemiş oldu.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Karaismailoğlu, Türkiye’nin kara ve denizlerinde egemenlik haklarının ve ticari faaliyetlerinin en kuvvetli şekilde uygulanması mevzusunda hükümetlerin izlediği ulusal politikaların, Türk milletinin ve tüm dünyanın malumu olduğuna dikkati çekti.
Karaismailoğlu, Türkiye’nin onlarca senelik gelişme vizyonunun en mühim dayanak noktalarından önde gelen ulaştırma, komünikasyon ve lojistik alanındaki altyapı çalışmalarının, ortaya koydukları iddianın bir göstergesi bulunduğunun altını çizdi.
“Türkiye, gelişen dünyanın en mühim ticari koridorları üstünde egemenlik kuran bir ülke olarak Kanal İstanbul, İstanbul Havalimanı, Şimal Marmara Otoyolu, ticari limanları, demir yolu bağlantıları ve lojistik üsleriyle beraber dünyanın en mühim lojistik merkezi haline gelecektir.” diyen Karaismailoğlu, bu yapılanmanın Türkiye’nin gelecek on yıllarda ekonomisini ve dünya ticareti üstündeki payını artıracağını belirtti.
Bakan Karaismailoğlu, şu şekilde devam etti:
“Kanal İstanbul’un tamamlanmasıyla Marmara Bölgesi, limanları, lojistik bölgeleri, demir yolu bağlantıları, Marmaray ve büyüyen endüstrisi ile beraber Avrasya’nın merkezi olacaktır.
Türkiye Lojistik Master Planı çerçevesinde tasarlanan bu bölge, İngiltere’den Çin’e uzanan Orta Koridor’un da büyümesi ile beraber dünya ticaretinin en mühim kavşak noktası olacaktır. Bu sayede bağımsız ve kuvvetli bir ulusal ekonominin sürdürülebilirliğine katkı yapılacak, ulusal egemenlik alanımızda haiz olduğumuz jeopolitik potansiyelimizin hayata geçirilmesi sağlanacaktır.”
“Karadeniz oldukca mühim bir tecim gölü haline gelecek”
Karaismailoğlu, senelik 19 bin vapur geçişi olan Süveyş Kanalı’nın durmasının, dünya ekonomisini günlük 9,6 milyar dolar zarara uğrattığını ve ders alınması ihtiyaç duyulan bir emsal oluşturduğunu hatırlattı.
Dünya tecim hacminin her geçen gün arttığını vurgulayan Karaismailoğlu, “Bugün 12 milyar ton olarak gerçekleşen tecim hacminin yüzde 90’ı deniz yolu ile taşınıyor. Dünya tecim hacmi 2030’da 25 milyar ton, 2050’de 95 milyar ton olarak gerçekleşecek. Bu da her yıl denizlerdeki yük hacimlerinin artacağını bizlere gösteriyor. Ek olarak Afrika’da artan üretim ve tüketim nüfusu ile Karadeniz’den Cenup’e uzanan yeni bir Şimal-Cenup Koridoru dünyaya gelecektir. Tüm bu faktörlerin ışığında, Karadeniz’in gelecek yıllarda oldukca mühim bir tecim gölü haline geleceğini görüyoruz.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
Karadeniz’de Anaklia, Novorossisk, Köstence, Odessa, Soçi şeklinde pek oldukca limanın yatırımlarla büyütüldüğünü ve kapasitelerinin artırıldığını belirten Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
“Ek olarak TEN-T yatırımları kapsamında Tuna-Ren Nehri bağlantıları ve Tuna Nehri genişletme emek harcamaları sürdürülüyor, bu sayede Avrupa’dan gelen yükler Köstence Limanı’nda direkt Karadeniz’e indirilecek. Viking Koridoru yatırımları ile de Baltık Denizi’nden süregelen ve Baltık ülkelerinden geçerek Odessa Limanı’na inen bir koridor oluşturuluyor. Türkiye de mevcut limanlarının yanında, Rize İyidere ve Filyos Limanı yatırımları ile Karadeniz’deki enerjisini artırdı. Hazar’daki açığa çıkmamış hidrokarbon rezervleri ve Karadeniz’deki naturel gaz rezervleri ile Karadeniz’in enerji hareketliliği daha da artacak.
Dünyada artan yük trafiği ve bunun deniz yolu ile taşınmasının, ülkelerin yüklerini Karadeniz’e indirip Boğazlar’dan güneye ve Orta Koridor’a aktarma çabaları, Karadeniz ve Hazar’daki enerji hareketliliği ve Karadeniz ile Ege kıyılarında meydana getirilen liman yatırımların bizlere şunu gösteriyor: Orta Koridor’un ve Şimal Cenup Koridoru’nun kesişiminde bulunan İstanbul, dünya ticaretinin odak şehri olacak ve boğazlardan geçen yük miktarı her yıl artacak.”
Buna bağlı olarak 2050 senesinde senelik 78 bin vapur geçişinin olacağı İstanbul Boğazı’ndaki ihtimaller içinde bir duraksamanın, dünya ve ülke ekonomisini oldukca ciddi zararlara uğratabilecek bir risk teşkil ettiğine işaret eden Karaismailoğlu, “Vapur hacimlerinin büyümesi, tehlikeli maddelerin bu gemilerle taşınması, riskin boyutlarını daha da artırmıştır. Giderek artan Boğaz geçişi talebi, kent içi deniz trafiğini olanaksız hale getirecek, vapur bekleme sürelerini uzatacak ve en önemlisi çevre felaketlerine niçin olabilecek kaza olasılıklarını artıracaktır.” diye konuştu.
“Kanal İstanbul’un ihale hazırlıkları devam etmektedir”
İstanbul Boğazı’nın keskin dönüşleri, dip akıntıları ve yoğun trafiği yüzünden yönetilmesi zor bir su yolu bulunduğunun altını çizen Karaismailoğlu, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Bugün ortalama 14 saat olan bekleme süreleri ileriki yıllarda 36-48 saatlere varacaktır. Bu da küresel tecim akışını negatif yönde etkileyecek bir etkendir. Kanal İstanbul ise vapur geçişi için ideal bir su yolu olarak projelendirilmiştir. Etkin bir lojistik yönetimi ile bekleme olmaksızın, gemiyi kumanda eden otonom kılavuz kaptan desteğiyle, akıllı seyrüsefer sistemleri kapsamında gemilerin yüzde 100 güvenli geçişi sağlanacaktır.
Bu proje Türkiye’nin vizyon projesidir. Dünyanın en büyük projelerinden biridir. Kanal İstanbul’un proje emek harcamaları, bayındır planları tamamlanmıştır ve ihale hazırlıkları devam etmektedir. Fazlaca yakın bir zamanda bu projeye başlamış olacak ve kısa sürede tamamlayacak güçte ve kararlılıktayız.”
