Bakan Nebati’den gelişme ve enflasyon mesajı

Gömü ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, senenin ilk çeyreğinde kuvvetli ve dengeli gelişme eğiliminin sürdüğünü belirterek, “Öncü veriler, büyümenin 2022 yılının ilk çeyreğinde senelik olarak yüzde 7 civarında gerçekleşeceğine işaret ediyor.” dedi.

Nebati, Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) 65. Genel Kurulu’nda yapmış olduğu konuşmada, Birliğin, 1958’den bu yana ülke finans sektörünün mühim aşamalar kaydederek internasyonal arenada hatırı sayılır bir konuma ulaşmasında oldukça kıymetli rol üstlendiğini söylemiş oldu.

Türkiye ekonomisinin son 20 yılda geçirdiği yapısal dönüşüm sürecinde kuvvetli, sürdürülebilir ve dengeli gelişme hedefleri doğrultusunda oldukca mühim mesafeler kat ettiğini dile getiren Nebati, bu süreçte finansal hizmetler sektörünün iktisat ile beraber büyüdüğünü, geliştiğini ve çeşitlendiğini aktardı.

Nebati, Türkiye gelişme ve kalkınma hedeflerine birer birer ulaşırken finansal sistem içindeki yüksek payıyla bankacılık sektörünün de bu gelişime mühim katkılar sağladığını bildirdi.

Bankacılık sektörünün sağlam yapısından, şoklara karşı oldukca dayanıklı sisteme haiz olmasından, gerçek sektör ve tutum sahipleri içinde köprü vazifesi görmesinden, ekonomik aktivitelerin gelişmesinde kilit bir rol oynamasından bahseden Nebati, bu çerçevede, bankacılık sektörünün sağlam temeller üstünde istikrarlı ve sağlıklı halde faaliyetlerini sürdürebilmesi için lüzumlu tüm çalışmalara hız kesmeden devam ettiklerini söyledi.

“Bankacılık sektörünün etken büyüklüğü 10,2 trilyon liraya ulaştı”

Bakan Nebati, bankacılık sektörünün tarihinde ilk kez etken büyüklüğünü 10 trilyon liranın üstüne çıkardığını belirterek, sektörün etken büyüklüğünün mart itibarıyla 10,2 trilyon liraya ulaştığının bilgisini verdi.

Finansal sistemde ortalama yüzde 85’lik paya haiz olan sektörün etken büyüklüğünün ulusal gelire oranının yüzde 141 seviyelerinde bulunduğunu dile getiren Nebati, kredilerin 5,5 trilyon liraya, en mühim fonlama deposu olan mevduatların 6 trilyon liraya ulaştığını söylemiş oldu.

Nebati, bankacılık sektörünün kaynaklarını doğru ve verimli alanlara yönlendirmesini oldukca önemsediklerini, bundan dolayı kredi büyümelerini yakından takip ettiklerini kaydederek, temel hedefi üretim, ihracat ve yatırımları çoğaltmak olan Türkiye Iktisat Modeli ile selektif kredi yaklaşımını iktisat politikalarının odağına yerleştirdiklerini altını çizdi.

Bakan Nebati, “20 Mayıs itibarıyla, ticari kredi büyümesi (kur etkisinden arındırılmış) senelik yüzde 26,3 seviyesinde gerçekleşirken, tüketici kredilerinin büyümesi senelik yüzde 23,6 seviyesinde seyrediyor. Buna ek olarak ticari kredilerdeki ivmelenmenin mühim bir bölümünün hususi bankalarca gerçekleştirilmesi oldukça sevindirici.” ifadelerini kullandı.

“Ana para yeterlilik oranı yasal sınırın iki katının üstünde”

Gömü ve Maliye Bakanı Nebati, bankacılık sektörünün ana para yeterlilik oranının yüzde 20,4 ile yasal alt sınırın iki katının üstünde seyrettiğini ifade ederek, tahsili gecikmiş alacak oranının yüzde 2,9 ile oldukça düşük bir seviyede bulunduğunu söylemiş oldu.

Geçen yıl 93 milyar lira net kâr elde eden sektörün özkaynak kârlılığı ve etken kârlılığının sırasıyla yüzde 15,5 ve yüzde 1,7 olarak gerçekleştiğini dile getiren Nebati, bankaların kredilerini kolaylıkla yenileyebildiğini, borçlarını uygun maliyetlerle başarıya ulaşmış halde çevirebildiğini altını çizdi.

“Öncü veriler ilk çeyrekte yüzde 7 büyüyeceğimizi gösteriyor”

Bakan Nebati, küresel ekonomide yaşanmış olan sıkıntılardan, emtia fiyatlarındaki artıştan, gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerin son 40 senenin en yüksek enflasyon oranlarıyla savaşım etmesinden bahsederek, tüm bu negatif gelişmeler karşısında mevcut kaynakları etkin kullanarak vatandaşların ve üreticilerin maruz kaldıkları fiyat artışlarını ciddi oranda sübvanse ettiklerini ve destek verdiklerini söyledi.

Cari açık sorununu ve bunun neden olduğu sorunları kökten çözmek için tasarladıkları Türkiye Iktisat Modeli ile ülkenin, tüm küresel olumsuzluklara karşın istikrarlı ve kuvvetli bir halde büyümeye devam ettiğini dile getiren Nebati, sözlerini şöyleki sürdürdü:

“Öncü göstergeler ışığında, bu senenin ilk çeyreğinde kuvvetli ve dengeli gelişme eğiliminin sürdüğünü kolaylıkla söyleyebiliriz. Yarın, GSYH ilk çeyrek verileri açıklandığında buna inşallah hep birlikte tanık olacağız. Öncü veriler, büyümenin 2022 yılının ilk çeyreğinde senelik olarak yüzde 7 civarında gerçekleşeceğine işaret ediyor.”

Nebati, endüstri üretiminin ilk çeyrekte yüzde 10,2 arttığını, ihracatta nisanda senelik bazda 240 milyar doları geçtiklerini, mart itibarıyla istihdamın 30 milyon kişiye yaklaştığını söyledi.

Türk ekonomisinin üretmeye, ihraç etmeye, istihdam meydana getirmeye, kaliteli ve sürdürülebilir bir gelişme ortaya koymaya devam ettiğini vurgulayan Nebati, artan üretim potansiyeli ve yüksek katma kıymetli üretimle cari açık sorununu kalıcı olarak çözmeyi hedeflediklerini söylemiş oldu.

“Bu yıl iç tüketimden fazla hububat üretimi bekliyoruz”

Gömü ve Maliye Bakanı Nebati, küresel bir mesele haline gelen enflasyon karşısında ülkelerin almış olduğu önlemlerden bahsederek, kendilerinin de enflasyonla mücadeleyi en mühim öncelik olarak gördüklerini ve bu kapsamda adımlarını atmaya devam ettiklerini bildirdi.

“Enflasyondaki yükselişte arz yönlü ve maliyet artışı kaynaklı faktörlerin ön plana çıktığını ve bundan dolayı enflasyon görünümündeki bozulmanın geçici özellikte bulunduğunu düşünüyoruz.” diyen Nebati, fiyat artışlarının vatandaşlara asgari düzeyde yansımasına yönelik adımlar atmaya devam ettiklerini beyan etti.

Nebati, enflasyonun ardındaki yapısal etmenlere ilişkin emek harcamaları Fiyat İstikrarı Komitesi ile Besin ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi çatısı altında sürdürdüklerine değinerek, şu açıklamalarda bulunmuş oldu:

“Dün Besin ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi olarak Ziraat ve Orman Bakanımız, Tecim Bakanımız, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanımız ve Merkez Bankası Başkanımızın katılımıyla bir toplantı gerçekleştirdik. Bu yıl, vatanımızda pozitif iklim koşullarının da etkisiyle geçtiğimiz yıla oranla bitkisel üretimde artış sağlamayı, devir stoklarımızı da dikkate aldığımızda önümüzdeki bir senelik süreçte iç tüketimin üstünde bir hububat üretimi gerçekleştirmeyi bekliyoruz. Bu durumun, besin fiyatlarındaki enflasyonun azalmasına yönelik pozitif tesir göstereceğine inanıyoruz. Ek olarak, besin arz güvenliğindeki sürdürülebilirliği teminen, ekilmeyen ziraat arazilerinin de tarımsal amaçlı kullanımına ilişkin emek harcamaları önceliklendiriyoruz.”

Komite bünyesinde, besin ve tarımsal ürün piyasalarındaki gelişimleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Nebati, kurumlar arası iş birliğini yoğun bir halde sürdürdüklerini söyledi.

“Milletimizi enflasyon baskısı altında ezdirmemek için çalışmaya devam edeceğiz”

Bakan Nebati, enflasyonla mücadeleyi tek boyutlu olarak bir tek devletin çözeceği bir mesele olarak görmediklerinin, tüm paydaşlarla tam uyum içinde koordineli bir halde hareket etmeyi gerektiren oldukca boyutlu bir sorun olarak değerlendirdiklerinin altını çizdi.

Bu kapsamda, yaşanmış olan küresel olumsuzluklara karşın toplumun her kesimini korumak için sektörler ile tam bir koordinasyon halinde olduklarını dile getiren Nebati, “Birlikten Berekete Kazanan Türkiye” programı kapsamında verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini, yaptıkları istişareler sonucu etkin mekanizmaları hayata geçirdiklerini söylemiş oldu.

Nebati, devlet olarak kendi yaptıklarına ek olarak firmaların da fiyat politikalarında yürekli adımlar atma yönündeki düşüncelerini sonuna kadar desteklediklerini kaydederek, “Tutarları istikrara kavuşturana kadar, milletimizi enflasyon baskısı altında ezdirmemek için hep beraber azimle çalışmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

“Finansal tüketici haklarını önceliklendiren bir yaklaşım benimsemesini bekliyoruz”

Gömü ve Maliye Bakanı Nebati, Türkiye’nin son 20 yılda yakaladığı kuvvetli ve sürdürülebilir gelişme performansında finans sektörünün kilit bir rol oynadığını belirterek, tüm tehlikeli sonuç gelişmeler karşısında bankaların ekonomiye sağlamış olduğu desteğin ve ortaya koydukları dirayetin oldukça sevindirici bulunduğunu bildirdi.

Gölge bankacılığın Türkiye’de bulunmamasının finansal istikrarı kuvvetlendiren bir unsur bulunduğunu aktaran Nebati, “Ek olarak, geçtiğimiz yıl tutum finansman şirketlerini BDDK gözetim ve denetimine alarak bu alandaki ihtimaller içinde riskleri de mühim seviyede bertaraf ettik. Oluşturduğumuz elverişli ekosistem ve destekleyici altyapı bankacılık sektörümüzün sağlam temeller üstünde istikrarlı halde büyümesinin teminatıdır.” ifadelerini kullandı.

“Bununla beraber, ekonomimizin ölçeğini ve hedeflerimizi dikkate aldığımızda, finansal sektörün ve finansal piyasaların büyüklüğünün arzu ettiğimiz seviyeleri hemen hemen yakalayamadığı da bir gerçektir.” diyen Nebati, gelecek dönemde, finansal sistemin gelişmesi ve gereksinim duyulan finansmanın kesintisiz sağlanması için bankalara mühim bir mesuliyet düştüğünü söylemiş oldu.

Nebati, bankaların dönemin gereklerine en iyi halde uyum sağlayarak faaliyetlerini daha etkili ve verimli halde sürdüreceklerine inandıklarını kaydederek, şu değerlendirmelerde bulunmuş oldu:

“Başta dijital bankacılık olmak suretiyle küresel trendleri yakından takip ederek, günümüz bankacılığının gelecek vaat eden alanlarında yürekli adımlar atacağınızı biliyoruz. Küresel çapta mühim bir gelişim alanı olarak öne çıkan yeşil dönüşüm ve yeşil finansman mevzularında daha girişimci bir ruhla hareket etmenizi ve internasyonal ölçekte öne çıkmanızı arzu ediyoruz. Bankalarımızın bir taraftan büyümeye odaklanırken öteki taraftan da alan kişi odaklılığı güçlendirmesini, finansal tüketici haklarını önceliklendiren bir yaklaşım benimsemesini bekliyoruz.”

Nebati, iktisat yönetimi olarak sektörün gelişimini desteklemek için ihtiyaç duyulan tüm adımları atmaya aralıksız devam edeceklerini sözlerine ekledi.