Bakteriler Beyin Hücrelerini Hayata Döndürüyor

Dünya’nın oksijenli bir havaya haiz olmasının sebeplerinin başlangıcında mikroalgler ve hususi bakteri türleri gelir. Yosunlarda bulunan hususi bakteri türleri, atmosferin oksijen kapasitesi için de oldukça önemlidir. Bilim Dergisi’nde gösterilen bir yazı, yaşamımız üstünde oldukça etkili olan bu organizmaların beynin oksijensiz kalmış olduğu durumlarda da oldukça yararlı bulunduğunu gösterdi. 

Pençeli kurbağa türü üstünde meydana getirilen bir deneyde, kurbağa yavrularının beyinlerine yosun yapısında bulunan bakteriler enjekte edildi. Enjekte edilen bakterilerin fotosentez yapması sağlanarak, oksijensiz kalan beyin hücrelerinin tekrardan canlandığı görüldü.

Beyne enjekte edilen bakteriler oksijen üretilmesini sağlamış oldu

Araştırma kapsamında kurbağaların beyinlerine yosun yapısında bulunan bakteri ve mikroalgler enjekte edildi. Beyin kan damarlarında biriken organizmaların aydınlatma ile fotosentez yapması sağlandı. Organizmaların kuvvetli bir halde oksijen ürettiği tespit edildi. Oksijen yoksunluğuna bağlı kaybolan beyin fonksiyonları, mikroalgler ile üretilen oksijen molekülleri nöronların aktifleşmesini sağlamış oldu. Araştırmacılar “Gezegenimize oksijen veren mikroorganizmaların, belirli eko-fizyolojik şartlar sağlandığında insan beynindeki oksijen seviyesini arttırmak için bir vasıta haline gelebilir” dedi. Bu tür bir tedavi yönteminin gelişmesi, bigün insanların felçten kurtulmasına ya da oksijensiz ortamlara gezi etmesini sağlayabilir.

Bu şimdilik oldukça uzak küçük bir ihtimal zira kurbağalarda etkili olan bu yöntem pek oldukça faktöre bağlı olabilir. Kurbağalar üstünde başarıya ulaşmış bulgular karşın bu kendi türümüzde işe yaramayabilir. İnsan vücudu ile bir kurbağa ya da değişik bir hayvanın fizyolojik yapıları birbirinden oldukça farklıdır. Kurbağalar üstünde etkili olan bu yöntemin insanoğlu üstünde de başarıya ulaşmış olacağının kanıtlanması şu an için mümkün değil. Bir tek kurbağalarda denenen ve başarıya ulaşmış olsa da insanoğlu üstünde denemesi hala büyük risk oluşturuyor. Şu sebeple insan beyninin 5 dakika ve daha çok süre nefessiz kalması geri dönüşü olmayan pek oldukça hasara neden olur. Bu da insan beyni üstünde bu biçim çalışmaların deneylerinin yapılamayacağı anlamına gelir.

Kurbağalarda etkili olan bu yöntem pek oldukça faktöre bağlı olabilir. İnsan vücudu ile bir kurbağa ya da değişik bir hayvanın fizyolojik yapıları birbirinden oldukça farklıdır. Sadece ilerleyen dönemlerde işlevi  artarak kullanılabilir. Oldukça fazla oksijen üretilmesi, oksijen üretilmemesinden daha da tehlikeli olabilir. Sinirbilimci Diana Martinez, bu fotosentetik organizmalar sonucunda oksijen seviyelerinin denetim edilememesi oksijen eksiliği kadar zararı olan olacağını açıkladı.