Bazı Otomobiller Neden Bu Kadar ‘Agresif’ Görünüyor?

Otomobiller, ilk ortaya çıkmış olduğu 1886 yıllından günümüze kadar onlarca değişikliğe maruz kaldı ve bugün bildiğimiz haline geldi. Eskiden tamamen ulaşım amaçlı kullanılan ve buna bakılırsa tasarlanan otomobiller, günümüzde bir prestij göstergesi ve tasarımsal bir tercih olarak görülmeye başlandı.

Sadece bilhassa on 20 yılda otomobillerin en büyük ortak noktası ise neredeyse her modelin gittikçe daha da kızgın görünmesi. Otomobillerin farlarına ve ön tamponuna bir yüzmüş benzer biçimde baktığımızda araçların gözlerinin kısık bulunduğunu ve yoldaki öteki otomobillere saldırmaya hazır yırtıcılar benzer biçimde durduklarını fark edebiliyoruz. Peki otomobil üreticileri neden bu tasarımı tercih ediyor?

Aslen bu durum tamamen algımızla ilgili

Günümüzde pek oldukça insan, çevresinde görmüş olduğu nesneleri ya da örüntüleri istemsizce insan yüzüne ya da değişik canlılara benzetebiliyor. Bu duruma Pareidolia deniyor. Pareidolia, bir hastalık olmamakla beraber, bu durumu yaşayan insanoğlu bir nesneyi değişik bir şeye benzettiğinde artık bu benzetmeyi görmezden gelemiyor. Doğal ki benzetilen nesnelerin içinde otomobiller de var.

1960 ve 1990’lar içinde üretilen otomobillerin birçoğu daha yuvarlak hatlara haiz olduğundan bu otomobillere baktığımızda onları kızgın bulmuyor, hatta tam tersine sempatik buluyoruz. Sadece günümüzde sempatik görünen bir otomobil bulmak oldukça zor. Peki neden?

İnsanlar agresif otomobilleri seviyor

Otomobil tasarım uzmanı Paolo Tumminelli’ye bakılırsa insanoğlu, sempatik otomobiller yerine agresif görünen otomobilleri tercih ediyor. Bu tercihin de birkaç değişik sebebi var. Birinci neden otomobil sürücülerinin pek çoğunun trafikte istemsiz olarak agresif olması ve bundan dolayı kullandıkları otomobilin onların ‘tarzını’ yansıttığını düşünmesi. Öteki bir neden ise trafikteki öteki sürücülerin aşırı agresif ve sinirli görünen otomobillere yol vermesi ve trafikte onlara sataşmaması. Sadece kadın sürücülerin agresif otomobil seçme sebebi ise birazcık değişik.

Meydana getirilen anketlere bakılırsa kadın otomobil sürücülerinin agresif vasıta seçme sebebi ise araçların trafikte onları güvende hissettirmesi. Yaygın bir inanışa bakılırsa agresif otomobil kullanan kadınları gören sürücüler, onlara söz atmaktan ya da onları trafikte sıkıştırmaktan çekiniyor. Bundan dolayı günümüzde kadınlar da sevimi görünen otomobiller yerine kızgın otomobilleri tercih ediyor.

Otomobil üreticileri bu algıdan yararlanmak istiyor

Sürücülerin bu algısının bilincinde olan otomobil üreticileri ise bu durumdan yararlanmak istiyor ve her yıl piyasaya sundukları modellerini gittikçe daha da agresif yapmak için çalışıyor. Buna ek olarak otomobil üreticileri devamlı olarak aerodinamik, sürücü ve yaya güvenliği, çarpışma güvenliği benzer biçimde belirli mevzularda kurallara uymak zorunda olduğundan çoğu zaman hep birbirine benzer otomobiller üretiyor. Durum bu şekilde olunca da her geçen yıl trafikte birbirinin kopyası benzer biçimde görünen sinirli ve agresif görünen otomobillerle karşılaşıyoruz.

Peki ya otonom araçlar?

Sadece tüm otomobil üreticilerinin hem düşünce olduğu tek bir nokta var, mutlu otonom araçlar. Agresif araçların bir noktada sürücülerini temsil etmesi sebebiyle otonom araçların agresif görünmesi demek, haiz olduğu suni zekayı temsil etmesi anlamına geliyor. Kendi kendine gidebilen bir otomobilin agresif görünmesi hem de sürücüleri ve müşterileri korkutuyor ve bu yüzden otomobil üreticilerinin tamamı, tanıttıkları elektrikli araçları ve otonom vasıta konseptlerini daha mutlu, yuvarlak hatlı ve sempatik görünecek şekilde tasarlıyor. Otomobil tasarımcılarına bakılırsa yuvarlak hatlı ve daha sempatik görünen otomobiller, agresif ve keskin kenarlı otomobillere kıyasla daha çevreci, kullanıcı dostu, ve kullanımı kolay olarak görülüyor.

Bu tasarım tercihi ise yakın gelecekte trafiğin mutlu ve agresif araçlar olarak ikiye ayrılmasına neden olabilir. Sadece şu anda daha maskülen, kaslı ve agresif görünen araçlar otomobil sahiplerinin gözdesi olarak görülüyor. Yakın gelecekte bu durumun değişip değişmeyeceğini de hep beraber göreceğiz.

Kaynaklar: MotorBiscuit, LiveScience, EarthSky