Buzdolabındaki Hanımefendiler Nedir?

1999 senesinde başlamış olan bir web tartışmasının sonucunda, popüler kültürde bayanların yalnızca adam karakterlerin hikayelerini derinleştirmek için kullanılmasını tanımlayan bir terim var: Buzdolabındaki hanımefendiler. Gelin bu terimi hep beraber inceleyelim.
Neredeyse tüm insanlık zamanı süresince hikayeler anlatıldı. Bu hikayeler bir ihtimal ilk başta “Mavi şapkalı mantarı yiyip ölen çocuk” basitliğinde eğitici masallarla başladı, o kısmı kati olarak bilemiyoruz. Gılgameş’ten bu yana kahramanlık hikayelerinin bir tarihçesini tutabiliyoruz. Bu hikayelerin oldukça büyük bir kısmında ise anlatılan bir adam karakterin hikayesidir.
Hikayelerde hanım karakterler vakit içinde geride kalmış durumdadır. Bunun pek oldukça değişik sebebi var. Sadece bugün anlatmak istediğimiz mevzu o değil. Bugün, bayanların bir tek “esas oğlanın” öyküsünü derinleştirmek için bir vasıta haline getirilmiş olduğu, bu uğurda şiddete maruz kalmış olduğu, sakatlandığı, öldürülmüş olduğu, tecavüze uğramış olduğu durumu özetleyen Buzdolabındaki Hanımefendiler (Women in Refrigerators) terimine bakıyoruz.
Buzdolabındaki Hanımefendiler adı nereden geliyor?
1999 yılına geri dönelim. İnternetin yeni yeni her yere yayılmaya başladığı, devletimizde pıtrak benzer biçimde web kafe oluşturulan o dönemde, yazar Gail Simone ve arkadaşları internette bayanların sertlik görmüş olduğu ve bu şiddetin esas adam karakterin koruma/kurtarma/kahramanlık özelliklerini öne çıkardığı, asla olmadı kadının öcünü alma ve onun için adaleti sağlama rolünü üstlendiği durumları ele aldıkları bir münakaşa içine girerler. Bu tartışmada da buzdolabındaki hanımefendiler adlı sıralama ortaya çıkar.
İlk başta forumlarda ve maillerde büyüyen sıralama hemen sonra kendi web sitesi üstünden de yayınlanmaya başladı. İlk aşamada, Amerikan çizgi roman ekolü (comics adıyla da geçer) içinde öldürülen, güçleri alınan, yaralanan, sakat kalan, tecavüze uğrayan hanım karakterlerin isimlerini içeriyordu.
İLGİLİ HABER
TÜİK, Çarpıcı Verilere Haiz ‘İstatistiklerle Hanım’ Araştırmasının Neticelerini Deklare etti
Listeye adını de bir çizgi roman karesi veriyor. Dilimize Yeşil Fener adıyla çevrilen Green Lantern’ün 1994’te gösterilen 54. sayısında, Green Lantern’ler içinde yer edinen Kyle Ryner, hikayenin bir kısmında evine dönüyordu. Evinde, kız arkadaşı Alex DeWitt’in cesedini buzdolabına tıkılmış olarak buluyordu. Türk dizilerindeki kalitesiz hanıma sertlik içerikleri, bundan 27 yıl ilkin çizgi romanlarda da kendine yer buluyordu.
“İşte hanımefendiler bu yüzden sizi okumuyor”
Gail Simone’a bakılırsa buzdolabındaki hanımefendiler, çizgi roman yayıncılarına da bir ileti içeriyordu. Hanım karakterlerin bu şekilde kullanılması sebebiyle hanımefendiler çizgi roman okumuyordu. Simone kapitalizmi çözdüğü için şirketlerin anlayacağı dilden konuşmayı seçmiş, “Hanımefendileri hikayede drama unsuru olmaktan çıkarıp kendi karakterlerini verin” demek yerine “Hanımefendilerin da okuyacağı şeyler yazın, daha oldukça satın” demiş.
Buna karşın sıralama oldukça büyük münakaşa yarattı. Bazı kişiler listenin “Feminist ajandayı öne çıkarmak için” hazırlandığını söyleyerek eleştiride bulunurken bazı kişiler ise verilen mesajı anladıklarını ve hak verdiklerini söylüyordu. Bilhassa evlatların ve gençlerin ilgi gösterdiği medyada hanıma sertliği normalleştirmemenin önemi hemen hemen tam çözülememişti çok açık ki. Çizgi roman yazarları ise Simone’a hak verdiklerini belirtmişti.
İLGİLİ HABER
Rapor: Türkiye’de Çalışan Her 10 Yazılımcıdan Yalnız Biri Hanım ve Hanım Yönetici Yok Denecek Kadar Azca
Aslına bakarsak -çizgi romanlar özelinde- ölen ya da başına negatif bir vaka gelen adam karakterler devamlı için “kahramanca bir geri dönüşe” imza atıyordu. Bu mevzuyu “Dead Man Defrosting” adlı makalede sitenin içerik editörü John Bartol da vurgulamıştı.
Mesele bir tek çizgi romanlarla mı sınırı olan?
Maalesef hayır, sadece günümüzde popüler kültürün en mühim esin kaynaklarından biri çizgi romanlar. Son olarak WandaVision’da gördüğümüz suretiyle Buzdolabındaki Hanımefendiler hareketi, hanım karakterlerin de kendi başlarına kahramanca geri dönüşler yapabildiğini gösterdi.
Devletimizde ise bilhassa tv başlangıcında vakit geçiren insanların en sık karşı karşıya kaldıkları olgulardan biri hanıma sertlik. Google’a “Dizilerde hanıma sertlik” yazdığınızda karşınıza pek oldukça yazı çıkıyor. Hatta aynı şeyi scholar.google’da aradığınızda sayfalar dolusu yazı çıkıyor. Bu makalelerde de genel olarak durumun yoğun şekilde eleştirildiğini görebilirsiniz.
Birkaç gün sonrasında 8 Mart Dünya Hanımefendiler Günü kutlanacak. 8 Mart’ta bir kez daha hepimiz bayanların kıymetini vurgulayan paylaşımlar meydana getirecek. Hanımefendiler senenin 365 günü yaşamın bir parçasıdır. Ne diyelim, bayanlara yönelik şiddetin son bulmuş olduğu, bayanların buzdolaplarında kalmadıkları bir gelecek dileğiyle…