DÜNYA

iPhone’un Öncüsü Olan General Magic Şirketinin Batış Öyküsü

Apple’ın bir alt kolu olarak kurulan General Magic, almış olduğu büyük yatırımlara karşın başarısız olsa da hem projenin arkasındakiler için hem de yatırımcı firmalar için büyük kazanç kapısı açmakla kalmadı, dünyayı da değiştirdi. Bu firmanın öyküsünü anlatalım.

Sizce akıllı telefon fikri ilk ne süre ortaya çıktı? 2010’lar? 2000’ler? Cep telefonlarıyla fotoğraf çekilip müzik dinlenebildiğinin ortaya çıkmasıyla? Aslına bakarsak ilk akıllı telefon fikri, aynı isimle olmasa da 1980’lerin son günlerine kadar gidiyor. 

O dönemde bir Apple girişimi olarak süregelen bir şirket, geliştirdiği bilgisayar özelliklerine haiz taşınabilir aygıt ile daha bizdeki tabiriyle asker telefonu olan cep telefonlarından bile ilkin akıllı telefon konseptini geliştirmişti. Bu esrarengiz fikrin arkasındaki marka olan General Magic satış anlamında başarısız olsa da, dünyayı değiştirecek ilk adımı attı.

Apple’ın başarısı kadar mühim bir başarısızlık hikayesi:

general magic

Başarı hikayesi olarak sık sık Apple’ın hikayesi anlatılıyor olsa da bilhassa girişimci olmak isteyenlerin en azından o öykü kadar iyi bilmesi ihtiyaç duyulan bir maceraydı General Magic’in macerası. Üstelik bu heyecanlı seyahat da gene Apple’da başlamıştı. 

Öykü 1989 senesinde Apple Computer’da başlamıştı. O dönemde orijinal proje üstünde çalışmaya süregelen Marc Porat, firmanın o zamanlarda CEO’luğunu icra eden John Sculley, Porat’ın ikna çabaları sonucu General Magic’in ayrı bir girişim olmasına izin vermişti. Mayıs 1990’da Porat’ın yanına Andy Hertzfeld ve Bill Atkinson da katıldı ve Kaliforniya’da şirket faaliyetlerine başladı. 

Ondan sonra başta Apple’ın System 7 ekibi olmak suretiyle pek oldukca şahıs ekibe katıldı. Ekip oldukça büyük bir vizyonla yola çıkmıştı. Bu vizyonu Porat’ın Sculley’e yazdığı bir not oldukca güzel açıklıyordu: “Küçük bir bilgisayar, bir telefon, kişisel bir nesne… Güzel olmalı. Güzel bir parça mücevherin verdiği kişisel tatmini vermeli. Kullanılmadığında bile görülebilir bir kıymeti olacak… Bir kez kullandığında tekrar onsuz yaşayamayacaksın.”

1992 yılına geldiğimizde General Magic ilk kez dikkatleri üstüne çekti.

general magic

İlk başlangıçta General Magic’in faaliyetleri büyük bir gizlilik içinde devam ettirildi. 1992 senesinde ise dünyanın en büyük elektronik firmalarının yatırım halletmeye başlaması ile beraber bu boyutu ufak, idealleri büyük şirket her insanın dikkatini çekmeye başladı. Sony, Motorola, Matsushita, Philips ve AT&T şeklinde firmalar General Magic’in yatırımcıları arasına katıldı. 

O dönemde “en yakından izlenmesi ihtiyaç duyulan girişim” olarak adlandırılan General Magic, yalnız yeni bir aygıt geliştirmiyordu. Cihazlardan bağımsız olarak ortak bir mesajlaşma altyapısı sağlamayı planlayan Telescript adlı bir de yazılımları bulunuyordu. Bu yazılım hem de bir işletim sistemi görevi görecekti.

logo

Öte taraftan firmanın dikkat çekici fikirleri olmasına karşın hemen hemen ortada bir ürün yoktu. General Magic’in şapkadan çıkan tavşanlı logosunun üstünde yer almış olduğu ilk cihazları görmek için 1994 yılını beklemek gerekti. General Magic Alliance (GMA) altında çıkan ilk ürünler iki kişisel dijital asistandı. Ondan sonra onlara Motorola Envoy ve Sony Magic Bağlantı katıldı. AT&T ise cihazların bağlanabileceği, web benzeri kapalı ağı PersonaLink ile bu cihazları uyumlu hale getirdi.

Büyülü tavşanın adeta devasa bir kaplan şeklinde kükrediği kabul edilen bu zamanda şirket, NASDAQ’ta işleme açıldı. Teklif toplama sürecinde tam 96 milyon dolar toplandı, gelen yatırımın toplamı ise 200 milyon doları geçti. Kısa sürede markanın hisse kıymeti iki katına çıktı. 

Bir başka büyük düşünce: Portico

portico

Bir dönem vatanımızda Kara Şimşek adıyla da yayınlanmış olan Knight Raider dizisinde David Hasselhoff, aracı Kitt ile konuşarak yazışma kurabiliyordu. O dönemde bu düşünce derhal her insanın dikkatini çekmiş, oldukça fütüristik olarak görülmüştü. 

General Magic ise bu fikrin oldukça uygulanabilir bulunduğunu düşünüyordu. Bu amaçla mailleri okuyan, mail gönderen, rehberdeki numaralar içinde arama yapabilen, takvim düzenleyebilen bir sesli arayüz tasarladılar. Ondan sonra kısaltması GM olan bir başka şirket General Motors’a geçecek olan bu teknoloji, firmanın o dönemde istediği kadar ürün satamasa da ayakta kalmasını sağlamış oldu. 

Batacaksa da büyük denizde batmak…

general magic

1999 senesinde firmanın hisseleri büyük bir düşüş yaşadı. Bu düşüşün arkasında çeşitli nedenler yer alıyordu. İlk olarak, kurucu ekipten oldukca fazla insan kalmamıştı. İkinci olarak da şirket oldukca fazla para kaybediyor, işten çıkarma yapıyor ve öngörülen tarihleri yakalamakta zorlanıyordu. Portico’yu geliştiren ekip de 2000’li yılların başlangıcında şirketten ayrılmaya başlamıştı. 

18 Eylül 2002 evveliyatına geldiğimizde ise şirket faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı. 2004 senesinde da firmanın varlıkları satıldı. Firmaya ilişkin lisansların büyük kısmını, Microsoft’tan tanıdığımız Paul Allen satın aldı. Portico’nun son hali olan OnStar, General Motors adına EDS’ye geçti. 

Gene de General Magic geride büyük bir iz bıraktı.

general magic

General Magic’in çalışmalarından dünyaya gelecek olan bazı teknolojileri hızlıca sıralamak gerekirse bunların içinde modem çipi ihtiyacını ortadan kaldıran yazılım modemler, ufak dokunmatik ekranlar, dokunmatik ekran denetim ASICleri, çipüstü sistem entegrasyonu, varlıklı multimedya e-posta, ağ oyunları, Netflix ve Disney+ benzeri yayın sistemleri, e-ticaretin ilk versiyonları yer aldı. 

Günümüzde kullandığımız pek oldukca değişen teknolojinin altında kısmen de olsa parmağı bulunan General Magic’in eski çalışanları da kariyerlerinde büyük başarılar elde etti. 

Magic Cap adlı işletim sistemini geliştiren Andy Rubin, 2003 senesinde Android’i yazar ve iki yıl sonrasında Google’a satar. Tasarımcılık görevini üstüne alan Tony Fadell, 2006 senesinde Apple’a geçer. Geçer geçmez de iPod tasarımına imza atar, pek çoklarınca cihazın içsel babası olur. Ondan sonra Google’a 3,2 milyon dolara satacağı Nest Labs’ı kurar. Andy Hertzfield ise Google’a katılır; Picasa, Google+, Gmail şeklinde hizmetlerin arayüzlerini hazırlar. Bill Atkinson ise Quick Draw programını geliştirir.

general magic

Pierre Omidyar adını pek çoğumuz duymasa da o da aynı ekipten çıkmış ve eBay’i kurmuştur. Steve Perlman ve Phil Goldman da ilk TV tabanlı web projelerinden olan WebTV’yi yapar ve Microsoft’a satarlar. Kevin Lynch ise Adobe başkan yardımcılığına kadar yükselir ve Flash eklentisini yapar. Ondan sonra Apple’ın akıllı saat biriminin başına geçer. 

Peter Nieh, Acer Bilgisayar’ın düzüstü departmanının kurucusu olur. Sonrasında da Snapchat’in de yatırımcısı olarak malum Lightspeed yatırım ağının kuruculuğunu yapar. Eric Ly ise 2002’de LinekIn’i kurar, 2006’ya kadar da Teknolojiden görevli başkan yardımcısı olarak vazife yapar. 

John Glannandrea, 2003’te Google’da arama motoru sorumlusu görevine getirilir. 2017 yılındaysa Apple’da suni zekadan görevli başkan yardımcısı olarak karşımıza çıkar. Megan Smith ise Google’a katılır. 13 yıl süresince İş Geliştirmeden Görevli Başkan Yardımcısı olarak vazife yapar. Ondan sonra da Obama’nın Teknolojiden Görevli Baş Danışmanı olur. 

Peki General Magic niye battı?

general magic

Açık ki ekip iyi ve becerikli, ürün aslına bakarsanız bildiğimiz akıllı telefon, doğrusu ne kadar popüler olabileceği adeta gerçek hayatta kontrol edilip onaylandı, o süre bu General Magic neden başarısız oldu? Bu durumun normal olarak bazı sebepleri var. 

Ilk olarak cihaza dünya hemen hemen hazır değildi. İlk SMS 1992 senesinde atıldı. 1994’te her 100 kişiden yalnızca 1’inde cep telefonu vardı. Ortada o şekilde kablosuz mobil web paketleri ya da Wi-Fi ağları yoktu. Cihazların pahalı olması ve insanların bu teknoloji ile yapabilecek oldukca bir şeyinin olmaması da General Magic’in, tüm yaşanmış olan heyecana karşın, başarısız olmasının ilk sebepleri oldu. 

Kısa sürede oldukca fazla şey halletmeye çalışmak da firmanın batışında etkili olan nedenlerden biri oldu. İnternetin tesirini hemen hemen anlamadan kendi ağını kurup oradan yürümeye emek harcaması, pek oldukca özelliği bu ağa gore şekillendirmesi firmayı hemen sonra manevra yapmakta ciddi anlamda zorladı. 



İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.