Türk oyun girişim ekosistemi yatırımcıların gözdesi
KPMG Türkiye, Türkiye ve dünyada oyun sektörü, trendler ve bu alandaki birleşme ve satın alma işlemlerini değerlendirdi. Oyun sektörü hızla artan dijitalleşme ışığında gelişen teknolojiler ile değişen piyasa koşullarına bakılırsa tüketicilerle buluşmaya devam ederken sektörde gelişme ve konsolidasyon da dikkat çekiyor.
2019 yılını 145 milyar dolarlık bir pazar hacmi ile kapatan oyun sektörü, 2020 ve 2021 yıllarında sırasıyla 174 milyar dolar ve 198 milyar dolar seviyelerine ulaştı.
KPMG’nin paylaşmış olduğu verilere bakılırsa, 2021 yılına geldiğimizde dünya genelinde ortalama olarak 3 milyar tane oyun kullanıcısı pazarda etken olarak bulunuyor. Global oyuncu sayısı 2020 yılına kıyasla yüzde 5,3 artarak 2021 senesinde oyun sektöründe gerçekleşen agresif büyümenin kalıcı bulunduğunu göstermiş oldu. Asya-Pasifik bölgesi, oyun sektör pazar hacminin yüzde 50’sine haiz olarak gelecek yıllarda da en büyük pazar payına haiz olmaya devam edecek. En büyük pazar olan Çin’de öncül oyun alt sektörünün mobil oyunlar olduğu görülürken yüzde 24’lük oranı ile global oyun sektörünün yüzde 24’ünü oluşturan Şimal ABD bölgesinde ise konsol oyunlarının yarattığı pazarın büyüklüğü dikkat çekiyor.
2024 yılına bakıldığında ise 2021 senesinde ortalama 3 milyar olan oyun sektöründe tüketici sayısının 3,3 milyar seviyesine yetişmesi planlanıyor. Akıllı telefonların kitlesel olarak ulaşılabilirliğinin artmasına bağlı olarak akıllı telefon oyunlarının da oyun sektörü içinde cihazlara bakılırsa dağılım bazında liderliğini koruması öngörülüyor.
Oyun sektörünü değerlendiren KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Danışmanlığı Lideri Gökhan Kaçmaz, geçtiğimiz iki yılda Covid-19 salgınının tüm sektörlerde olduğu benzer biçimde oyun sektörü için de en belirleyici faktörlerden biri bulunduğunu belitti. Kaçmaz, “Ülkelerin salgınla savaşım kapsamında almış olduğu engelleme kararları sebebiyle dijitalleşmenin en yoğun yaşandığı sektörlerden önde gelen oyun sektöründe 2020 ve 2021 senesinde beklenenin üstünde gerçekleşen gelişme oranları gözlemlendi. Bunun temel sebepleri tüketicilerin evlerinde geçirdiği sürenin artması ve bu duruma bağlı olarak web kullanım oranlarının da beklenenden fazla bir seviyede gerçekleşmiş olması” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
