DÜNYA

Hubble Teleskobu Bir ‘Einstein Yüzüğü’ Keşfetti

[ad_1]

Hubble teleskobundan alınan bir görüntüyle, evrenin derinliklerinde yer edinen, görülemeyecek gezegenleri ve nesneleri görmeyi elde eden bir ‘Einstein Yüzüğü’ ortaya çıkarıldı. Bilimsel adı ‘kütleçekimsel merceklenme’ olan bu etkiye Einstein’ın adının verilmesinin sebebi etkinin daha ilkin kendisi tarafınca öngörülmüş olması.

Evrendeki her şeyi bir arada tutan kütleçekimin (çekim kuvveti) uzay-zamanı bükme kabiliyetinden, normalde görmesi fazlaca zorluk derecesi yüksek, uzaktaki nesneleri görebilmek için yararlanmak mümkün. Einstein tarafınca öngörülen ve kütleçekimsel mercekleme adında olan bu tesir, Hubble Uzay Teleskobu’ndan alınan yeni bir görüntüde detaylı bir halde resmedilmiş.

Resmin ortasında parlak, yüzüne benzer bir yapı görülmekte ve bu yapının çevresinde dört parlak nokta bulunuyor. Bu noktaların ortasında da altın renginde parlayan iki nokta daha var. Buna Einstein yüzüğü adı veriliyor ve resimde altı değil üç galaksi mevcut; bunlardan ikisi yüzüğün ortasındayken bir kuasar (yıldızsı gökcismi) da arkasında bulunuyor. Arkadaki galaksinin ışığı, ön plandaki iki galaksinin kütleçekim alanından geçerken bozuluyor ve büyüyor.

Kütleçekimsel eğrilik, teleskoplara ulaşan görüntüyü büyütüyor

Hubble teleskobu

Ön plandaki iki galaksinin hacmi oldukça yüksek olduğundan, bu galaksilerin çevresinde uzay-zamanda külteçekimsel bir eğrilik meydana geliyor. Bu uzay-zamandan geçen herhangi bir ışık bu eğriliği takip ediyor ve teleskoplara bozulmuş fakat bununla beraber büyümüş bir halde ulaşıyor.

Bu, evrenin hem uzak hem de yakın noktalarını araştırmak için hakikaten yararlı bir vasıta. Kafi kütleye haiz her şey kütleçekim merceği görevi görebilir. Bu, burada gördüğümüz şeklinde bir yada iki galaksi ya da arkalarındaki birçok nesneden mükemmel bir ışık lekesi üreten devasa galaksi kümeleri anlamına gelebilir.

Uzak galaksiler fazlaca daha detaylı görüntülenebilir

uzak galaksi

Uzayın derinliklerini araştıran gökbilimciler, bu şekilde merceklenen uzak galaksileri fazlaca daha ince ayrıntılarla görmek için bu ışık lekelerini ve kopyalanan görüntüleri tekrardan oluşturabilirler. Sadece kütleçekimsel merceklemenin yapabileceği tek şey bu değil. Bir merceğin gücü, çevresinde döndüğü kütle ile direkt ilişkili olan kütleçekimsel alanının eğriliğine bağlı.

Böylece kütleçekim lensleri galaksileri ve galaksi kümelerinin ağırlığının bulunmasını sağlayabilir; bu da hemen sonra karanlık maddenin olmasına ve haritalanmasına destek olabilir. Kütleçekimsel mercekleme, Samanyolu’nun içinde, yıldız kütleli kara delikler şeklinde başka bir yolla göremeyeceğimiz kadar karanlık olan nesneleri bulmamıza destek olabilir.

İLGİLİ HABER

Çinli Astronotlar, Kendi İstasyonlarında İkinci Kez Uzay Yürüyüşü Yapmış oldu

Gökbilimciler, ev sahibi bir yıldızdan bağımsız şekilde galakside dolaşan, soğuk ve yalnız haydut ötegezegenleri, dünya ile uzak yıldızlar arasından geçerken oluşan büyütme yardımıyla tespit etmeyi başardılar. Hatta kütleçekimsel merceklemeyi başka galaksilerdeki ötegezegenleri saptamak için bile kullandılar.

Kaynak :
https://www.sciencealert.com/a-perfect-einstein-ring-shows-how-we-use-gravity-to-magnify-the-distant-universe



[ad_2]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.