Ferrari Çalışanlarının Ferrari Satın Almaları Neden Yasak?

Minik ya da büyük fark etmeksizin bazı şirketlerin bazen çalışanlara ‘bonus’ durumunda avantajlar sağladığını görürüz. Bu avantajlar, genel anlamda firmanın sunmuş olduğu hizmete yada ürüne erken ya da indirimli erişim şeklinde karşımıza çıkar ya da spor salonu, Spotify üyeliği benzer biçimde tatlı sürprizler de yapılabilir.

Otomobil dünyasında ise durum birazcık daha değişik. Yılda yüz binlerce vasıta üreten şirketlerin çalışanlara, hatta kimi zaman çalışanların yakınlarına bile vasıta alacakları süre indirim hakkı verdiğini görürüz fakat mevzuya ‘lüks’ ve ‘sınırı olan üretim’ kavramları dahil olduğunda, bilhassa de Ferrari’de bu durum köklü şekilde değişiyor.

Ferrari’de çalışanların yeni otomobilleri alması yasak mı?

Bu informasyon doğru olsa da direkt değil, dolaylı yoldan o şekilde diyebiliriz. İnternette hızlıca yayılan bu informasyon, Ferrari’nin pazarlama müdürü Enrica Galliera’nın Drive’a verdiği röportajla 2017’de ortaya çıkmıştı. Söz mevzusu röportajda Galliera, firmanın yılda averaj 8 bin tane vasıta ürettiğini söylemişti.

Gene Galliera’nın verdiği bilgilere bakılırsa bu araçlar üretildiğinde alışık olduğumuz şekilde satış merkezlerine teslim edilmiyor. En azından sınırı olan sayıda üretilen araçlarda durum oldukça değişik.

Milyarder de olsanız gidip araçların hem üretildiği hem de satılmış olduğu ana binadan ‘elinizi kolunuzu’ sallaya sallaya vasıta alamıyorsunuz:

Şundan dolayı bahsettiğimiz sınırı olan üretim araçlar, daha görücüye çıkmadan Ferrari’nin ‘en sadık’ müşterilerine gidiyor. Galliera’nın işi de bu yeni ve sınırı olan modellere kimin haiz olup olmayacağına karar vermek.

Kendisinin söylediğine bakılırsa firmanın hem gözümüzü hem kulaklarımızı şenlendiren LaFerrari modelinin kabaca üstü açılır versiyonu olan Aperta çıktığında, Galliera 200 kişilik ‘en iyi müşteriler’ sıralaması oluşturmuş ve aracı satın almak isteyip istemediklerini sormuş. Bir ihtimal inanılmaz gelecek fakat bu 200 kişinin hiçbiri de hayır dememiş.

Bilhassa de mevzu sınırı olan üretim olduğunda, talep 200 kişiyi rahatça aşıyor:

Çalışanların Ferrari alamaması mevzusu da burada birbirine bağlanıyor. Dediğimiz benzer biçimde Ferrari, şirkette çalışan bir mühendisin, yeni bir aracı çıkar çıkmaz satın almasına izin vermeyecektir fakat bu, firmanın çalışanı değersiz görmesiyle ilgili değil, sıkı sıkıya takip etmiş olduğu ‘ilkin alan kişi’ felsefesiyle ilgili.

Ferrari bir araçtan 200 tane ürettiğinde talep yelpazesinin bir ucunda araca baştan sona aşık olan ve onu kullanmaktan adeta zevk alacak kişiler varken öteki ucunda tabir yerindeyse yalnız parayı kabul eden rapçiler var. Doğrusu yelpazemiz oldukça geniş ve sınırı olan üretim söz mevzusu olduğunda çalışanlara yer kalmaması düzgüsel diyebiliriz.

Burada mevzu, firmanın çalışanı değersiz görmesi değil sınırı olan üretimin söz mevzusu olmasıydı. Peki öteki otomobil üreticilerinde durum nasıl?

Oldukca yönlü bir otomobil üretici seçebilmek adına Fiat’ı ele alalım. Şirket, normal olarak değişik markaları da içinde bulundurarak her yıl milyonlarca vasıta satıyor. Ferrari ise 2021’de adeta muhteşem bir yıl geçirdi ve 11 bin 115 vasıta sattı. Aradaki farka dağlar kadar desek azca kalır.

Fiat bünyesinde çalışan biri, şirketten indirimli fiyata vasıta satın alabiliyor. Hatta bu imkândan eşi ve evlatları bile yararlanabiliyor. Söz mevzusu durumda hem Fiat’ın kendi tavsiye etmiş olduğu satış fiyatı üstünden vasıta alınabiliyor ve çalışanlar galeri pazarlığından kurtuluyor hem de bunun üstüne şirketten daha da fazla indirim ekleniyor. Aynı indirimler kiralamada da geçerli. Bunun üzerine firmanın çalışanlara yıl içinde değişik araçlar vermesi de şaşırtıcı gelmez herhalde.

Üstelik bunu yaparken Alfa Romeo, Chrysler, Dodge benzer biçimde markalardan seçebiliyorlar:

Ferrari bu aşamada çalışanlarından nefret ediyormuş benzer biçimde görünebilir:

Burada yapmamız ihtiyaç duyulan fark, her yıl milyonlarca vasıta üreterek averaj her kesime hitap edebilen bir şirkete karşılık, müşterilerinin her birinin belli olduğu başka bir otomobil üreticisini elimizde tutuyor olmamız.

Teknik olarak Ferrari’nin F1 pilotları da firmanın kadrosunda sayılıyor ve yeni modelleri alabilecek tek çalışanlar onlar:

Bunun sebebini bulmak da kolay olsa gerek. Dünya yıldızı adlardan bahsettiğimiz için bu kişiler bir bakıma marka temsilcisi benzer biçimde görülüyor. Bu aşamada küçük fakat önemsiz bir detay: F1 pilotu da olsanız Ferrari size indirim yapmıyor. Her şekilde tam fiyatı ödemeniz gerek. Güncel olarak da pilotlar aynı durumla karşı karşıya.

Düşüncelerinizi yorum kısmında paylaşabilirsiniz.

15 Milyon TL’lik FERRARİ ile En Süratli Drone Karşı Karşıya:

Kaynaklar: The Drive, Cars Direct