Bir uzay aracı hayal ettiğinizde, “küçük” muhtemelen akla gelen ilk kelime olmaz. Gene de, 2021 itibariyle, tarihte fırlatılan en büyük roket, hala ortalama 111 metre uzunluğundaki Satürn V‘tir. Şu demek oluyor ki bir futbol sahasından birazcık daha uzun… SpaceX, 120 metre uzunluğundaki şimdiye kadarki en büyük roket olan Starship‘i bu senenin başlarında inşa etmiş olsa da, bu roket hemen hemen fırlatılmadı.
İnsanların geleceğe yönelik beklentileriyle bu boyutlar karşılaştırdığında, durum fena gözüküyor. Yıldız Trek’in ütopik geleceğini bekliyorsanız, 2200’lerin ortalarında Satürn V’in yedi katı uzunluğunda gemilerle dolaşıyor olacağız. Peki o teknolojiye iyi mi ulaşacağız?
Çin’in bu soruya bir cevabı olabilir. Çin Ulusal Tabiat Bilimleri Vakfı’na sunulan bir araştırma önerisi, kuruluşun 1 kilometreye kadar çıkan uzunluklara haiz “uzay kaynaklarının gelecekteki kullanımı, evrenin gizemlerinin keşfi ve yörüngede uzun soluklu yaşam için büyük stratejik havacılık ekipmanı” olarak tanımlanan uzay gemilerinin iyi mi inşa edileceğini araştırmasını sağlamış oldu. Karşılaştırma için belirtmek gerekirse, dünyanın en uzun insan yapımı yapısı olan Burj Khalifa, 828 metre uzunluğunda.
Dahası, en azından fikri “tamamen uygulanabilir” olarak nitelendiren havacılık mühendisliği profesörü ve eski NASA baş teknoloji uzmanı Mason Peck‘e nazaran, bu başarılabilir. Peck, WordsSideKick.com’a “Buradaki sorunları aşılmaz engeller olarak değil, ölçek sorunları olarak tanımlardım” diyor. ve ekliyor: “Bu sorunların en büyüğü muhtemelen maliyet olacaktır.“
Kabul edilmiş olduğu takdirde projeye tahsis edilecek miktar 15 milyon yuan yada ortalama 2.3 milyon dolar olacak. Projenin büyüklüğü ve kapsamı göz önüne alındığında {hiç de} fazla değil. Gene karşılaştırma için belirtmek gerekirse, Internasyonal Uzay İstasyonu en geniş noktasında yalnızca ortalama 110 metre genişliğinde ve inşa edilmesi bu miktarın ortalama 50.000 katına mal olmuştu.
WordsSideKick.com’a konuşan havacılık ve uzay mühendisliği profesörü Michael Lembeck ise, “Fantastik, uygulanabilir değil ve düşünmesi keyifli, sadece teknoloji seviyemiz için oldukca gerçekçi değil” diyor ve ekliyor: “Uzay istasyonu yılda 3 milyar dolarlık bir girişim. Bunu daha büyük tesisler için çarparsanız, kısa sürede oldukça büyük, pahalı bir girişim haline gelir.“
Öte taraftan, ISS otuz yıl ilkin inşa edildi. Peck, 3D baskı benzer biçimde yeni teknolojilerin maliyetleri düşürmeye destek olabileceğini ve hakkaten iyimser olanlar için daha da cazip bir seçenek bulunduğunu söylüyor: Ay’dan kaynak toplamak (bu planın uygulanabilmesi için organik olarak bir miktar ay kolonizasyonu gerekir, sadece oldukca uzun solukta bu bir potansiyeldir).
Bununla beraber, bazı zorluklar o denli kolay aşılabilir değil. Bir kilometrelik bir uzay aracının başarması ihtiyaç duyulan zor bir dengeleme eylemi olacaktır. Dünya yüzeyinden oldukca yüksekte olursanız herhangi bir yolcuyu tehlikeli seviyelerde radyasyona maruz bırakma riskiniz var, oldukca alçakta olursa da atmosferden gelen sürtünme gemiyi yörüngeden çıkarabilir. Geminin ne için kullanıldığına bağlı olarak, devam eden bakım maliyetleri çok önemli olabilir ve planı tamamen olanaksız hale getirebilir.
Lembeck, “Buradaki çabanın düzeyi, istenen sonuçlara kıyasla son aşama küçüktür” diyor ve bu kadar minik bir bütçeyle projenin muhtemelen yalnızca bu şekilde bir sürecin en erken aşamalarını keşfetmek için minik bir bilimsel nitelikli emek harcama olarak tasarlandığını düşünüyor.
Proje devam ederse, finansman beş yıl sürecek, sadece başarı göstermiş olsa bile, bu bin metrelik uzay gemilerini gökyüzünde görmemizin ne kadar süreceğini söylemek mümkün değil. Kim bilir – kim bilir hakkaten 2245’e kadar beklememiz gerekebilir…