COVID-19 Aşıları, Karma Aşı Üretimini Fena Etkiledi

COVID-19 pandemisinin dünyada aksattığı şeyleri saysak bitiremeyebiliriz. Sadece sıralama büyümeye devam etmekte. Pandeminin yarattığı aksaklıklar, ev hayvanlarını da vurmaya başladı. Aşıları aksayan hayvanlardan gelen kayıplar git gide artıyor.

İstanbul Baytar Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, COVID-19 aşısı üretimi sebebiyle hayvanları birçok hastalıktan korumuş olan karma aşıların üretilemediğini beyan etti. Yığın sıkıntısının tüm dünyada olduğu şeklinde devletimizde de bulunduğunu belirten Arslan, aşılanmamış hayvanlarda sıkça yitik yaşandığını açıkladı.

“Fazlaca yitik veriyoruz”

Pandeminin başlamasıyla yalnız kalan her insanoğlunun oldukca sayıda hayvan sahiplenmesiyle beraber hayvan aşılarına olan talebin arttığını belirten İstanbul Baytar Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, insanoğlu için üretilen aşıların da aşı üretimi için ihtiyaç duyulan malzemelerin tedariğinde sorun yarattığını söylemiş oldu. Arslan, durumu şu şekilde özetledi: “Dünyada bilhassa koronavirüsle birlikte aşı üretim kapasitesinin bir kısmı koronavirüs aşılarına ayrıldı. Bu aşamada da bazı problemler yaşanıyor. Geçmişte büyük bir potansiyelle stoklu olarak çalışan aşı üretim merkezleri, şu anda bir kısım kapasitelerini koronavirüs aşısı üretimine ayırdılar. Bu da bir etken haline geldi. Aşı üretimi arttıkça, ham madde, flacon denilen şişe, aşıların bileşenine giren maddelerde de sorun yaşanmaya başladı. Bu tarz şeyleri üst üste eklediğimizde maalesef problem gittikçe büyüdü.”

Hayvanları 5 değişik hastalıktan korumuş olan karma aşı üreticilerinin en oldukca kâr elde eden ülkelerle daha oldukca alışveriş ediyor oluşunun da duruma tesiri bulunduğunu belirten Prof. Dr. Murat Arslan, aşı zamanı geçen hayvanların bağışıklık sistemlerinin zayıflamasıyla oldukca daha çok enfeksiyon ve hastalığa açık bulunduğunu; dolayısıyla oldukca daha çok yitik verildiğini belirtti. Arslan, evcil hayvanı olanlara şu tavsiyelerde bulunmuş oldu: 

“Dışarıdaki hayvanlarla teması olan, sokaktaki hayvanları seven ve besleyen insanların bilhassa bu süreçte temas yaptıktan sonrasında hastanın dışkısı, idrarı, kanı, salyası ya da sümüğü, vücuduna, tenine, elbisesine bulaştıktan sonrasında mümkünse eve gittikten sonrasında düzgüsel hijyen şartlarına dikkat etmeli. El sabunlamak, elbise değişiklik yapmak, duş almak şeklinde önlemler almakta yarar var. Bu süreçte evimize extra bir hayvan almak istiyorsak, ne olursa olsun bir baytar hekimden görüş alıp, evimizdeki hayvanımız için risk oluşturup oluşturmayacağını denetim ettirmelerini tavsiye ederim.”