Cüneyt Arkın’ın Azca Malum 14 Kaliteli Filmi
Malkoçoğlu, Kara Murat, Battal Gazi… Türk sinemasının ilk süper kahramanı Cüneyt Arkın’ın dimağımızda, gönlümüzde yer etmiş, tarihe geçmiş sayısız eseri var. Kendisine bir saygı duruşu durumunda sıralama hazırladık, umarız beğenirsiniz.
Çizgi roman filmleri diyince aklınıza ilk Marvel ve DC evrenleri mi geliyor? Aslen Türkiye’de bu işler daha ilkin, Yeşilçam’ın zirve yapmış olduğu yıllarda başlamıştı. Aslen bir tabip olan Fahrettin Cüreklibatur adındaki bir adam, karizmatik duruşu ve başarıya ulaşmış oyunculuğu yardımıyla bu filmlerde parladı. Milyonlar onu Cüneyt Arkın olarak tanıdı…
60, 70 ve 80’li yılların filmlerini seyretmek bir ihtimal bu yazıyı okuyan bir çok kişiye hitap etmiyor, sadece Cüneyt Arkın zamana bağlı sınırları aşan ve 7’den 70’e neredeyse her insanın yakından bilmiş olduğu biriydi. Bu yüzden hem kendisini daha iyi tanımanızı sağlayacak hem de daha popüler filmlerinin gölgesinde kalan gömü tutarındaki eserlerini derledik bu yazıda… Ne de olsa oyunculuğa başladığı ilk 2 yılda 30 filmimizde yer edinen bir isimden söz ediyoruz.
- NOT: Bu listede Malkoçoğlu, Battalgazi, Kara Murat şeklinde esasen kültleşmiş ve popüler yapımlar yerine daha azca malum ve günümüzde de izlemeye kıymet filmler içeriyor.
Cüneyt Arkın’ın azca malum filmleri:
En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerini alan, bir aile bakış açısından Türkiye’nin vesikasını çeken unutulmaz yapım: Gurbet Kuşları
https://www.youtube.com/watch?v=GJN5dxU4Y34
- Yıl: 1964
- Tür: Dram
- Yönetmen: Halit Refiğ
- Senarist: Turgut Özakman
- Oyuncular: Mümtaz Ener, Tanju Gürsu, Cüneyt Arkın
Altın Portakal’da 2 büyük ödülün sahibi olan bu yapım, devrin dünya sinemasında da Türkiye’nin adını duyuran bir film olmuştu. Ekonomik imkanlar sebebiyle “köyden kente göçme” akımının yaşandığı; bu sebeple pek fazlaca ailenin doğduğu, büyümüş olduğu yeri terk edip kendi ülkesine yabancılaştığı yıllardı. Filmimizde de bu şekilde bir ailenin hikayesi anlatılıyor. İzlerken devrin Türkiyesine dair fazlaca ciddi bir izlenime haiz olacaksınız.
“Eskişehir’de askerlik yaparken, bizim kışlanın yakınında Göksel Arsoy ile beraber Şafak Bekçileri’ni çeken Halit Refiğ ile tanışmıştım. Artist Mecmuası’nın yarışmasına girmemi Halit Abi istedi. Kazanınca da Gurbet Kuşları’nda verdiği rolle beyaz perde maceram başladı.”
Cüneyt Arkın’ın jön olarak kariyerini başlatan film, Türkan Şoray ile başrolde: Gözleri Ömre Karşılık
- Yıl: 1964
- Tür: Duygusal dram
- Yönetmen: Ideal Erakalın
- Senarist: Suavi Sualp ve Sadık Şendil
- Oyuncular: Türkan Şoray, Cüneyt Arkın, Ekrem Bora
Devrin popüler dergisi Artist tarafınca düzenlenen yarışmayı kazanınca Cüneyt Arkın, kendisini aniden Yeşilçam’ın içinde bulmuştu. Başrolde yer almış olduğu ilk film, Yeşilçam’ın bir tek duygusal dramdan ibaret bulunduğunu sananların bile döndüre döndüre izlediği bu yapım oldu. Filmin çekimleri esnasında Türkan Şoray’dan etkilendiği için dizlerinin titrediğini söyleyen Cüneyt Arkın, hemen sonra Şoray hakkında şu şekilde bir açıklamada bulunmuştu:
“Sana aşkım kadar beyaz perdeye da aşıktım. İkisi bir araya ulaşınca şaşırıyordum. Biz aşkı oynamadık, var ettik. Türkan’ın çocuksu masumiyetine fanatik olurdum.”
Hemen hemen renkli filmlere geçilmeyen yıllardan kalan tozlu bir polisiye: Yakut Gözlü Kedi
- Yıl: 1969
- Tür: Polisiye gerilim
- Yönetmen: Nejat Saydam
- Senarist: Nejat Saydam ve Umut Denzi
- Oyuncular: Cüneyt Arkın, Selda Akkor, Neriman Köksal
Cüneyt Arkın’ın kariyerindeki ilk büyük yapımlardan biridir Yakut Gözlü Kedi. James Bond hikayelerinden esinlenildiği de asla gizlenmez. Kore’de, çağlar öncesinden kalan bir Buda heykelinin yakut taşından gözleri çalınmıştır. Devrin seyircisine gore epey gerilim dolu olan yapım, bugün izlediğindiğinde bir ihtimal birazcık eğreti durabilir. Sadece zamanında Türk sinemasında nelerin denendiğini görmek isterseniz, tavsiye ederiz.
Eğer Cüneyt Arkın dediysek Yeşilçam klasiği bir duygusal film olmadan devam edemeyiz. Yazınsal yönü ağır basan, repliklerin aşk romanlarından fırladığı film: İnsanlar Yaşadıkça
- Yıl: 1969
- Tür: Duygusal dram
- Yönetmen: Memduh Ün
- Senaryo: Duygu Sağıroğlu
- Oyuncular: Cüneyt Arkın, Gökyüzü Özcan, Gülten Ceylan
Yeşilçam’da duygusal filmlerin zirve yapmış olduğu yıllarda elbet Cüneyt Arkın da jön olarak türe katkı vermişti. İnsanlar Yaşadıkça, adı şeklinde yazınsal yönü ağır. Eski aşk filmlerini sevip devrin İstanbul ve Türkiyesini görmek isteyenler için bekliyor.
Cüneyt Arkın’a En İyi Erkek Oyuncu ödülünü getiren polisiye gerilim filmi: Yaralı Kurt
- Yıl: 1972
- Tür: Kabahat
- Yönetmen: Memduh Ün
- Senarist: Selim İleri
- Oyuncular: Cüneyt Arkın, Selda Alkor, Neriman Köksal
Kabahat filmleri de Yeşilçam’da mühim bir yere sahipti. Bu filmimizde hapisten çıkan bir kiralık katile yaşam veren Cüneyt Arkın, o dönemde tesirini çokça hissettiren “Almanya’ya göç” konusunda baş görevi oynar. Tanımadığı birinden bir katliam işi alan bu katil, dolandırılır ve intikam almaya çalışır.
Başarıya ulaşmış bir gazetecinin başına neler gelebilir? Yenik Edilemeyenler filmi, Türkiye’de beklentilerin asla değişmediğini kanıtlıyor:
- Yıl: 1976
- Tür: Dram
- Yönetmen: Atıf Yılmaz
- Senarist: Erdoğan Tünaş ve Atıf Yılmaz
- Oyuncular: Cüneyt Arkın, Müjde Ar, Yaşamsal Hamzaoğlu
Üç erkek tarafınca kaçırılıp tecavüze uğrayan bir kadının yaşamış olduğu trajediyi haber yapar gazeteci Murat… İşte o vakit adım atar, tıpkı bugünkü kadın cinayetleri ve saldırı vakalarında olduğu şeklinde hedef saptırmalar… Kadın suçlu duyuru edilir, sadece Murat gazetecilik görevi gereği gerçeklerin peşine düşer. Arkın, bu filmle Altın Portakal’da En İyi Erkek Oyuncu seçilmiştir…
Adı sansürlenen film “Darbe” ya da sansürlü adıyla İki Dost:
- Yıl: 1978
- Tür: Dram
- Yönetmen: Yavuz Özkan
- Senarist: Olkan Özyurt
- Oyuncular: Cüneyt Arkın, Yadigar Ejder, Fikret Hakan
Bir cinayeti çözmeye çalışan Kore gazisi iki arkadaşın öyküsünü izliyoruz. Sadece cinayetin izleri onları ülkedeki toplumsal ve politik sorunların içine sürüklemektedir. Adı ve işçi-işveren metni sebebiyle senaristliği revize edilen filmin adı da İki Dost olarak değiştirilmişti.
Manisa’daki Soma faciasını hatırladınız mı? Ihtimaller içinde sebepleri bu filmimizde seneler ilkin anlatılmıştı:
- Yıl: 1979
- Tür: Dram
- Yönetmen: Yavuz Özkan
- Senarist: Yavuz Özkan
- Oyuncular: Cüneyt Arkın, Sümer Tilmaç, Renan Fosforoğlu
Altın Portakal’da 7 ödül birden alan bu benzeri olmayan yapım, bir grup maden işçisinin verdikleri mücadeleyi anlatır bizlere fakat ne savaşım… Devrin toplumsal, toplumsal ve siyasal yapısına ilişkin filmimizde verilen mesajlar o denli net, o denli çarpıcı ki burada yazarak anlatmak oldukça zor. Tekrardan çekilmesi durumunda aynı ödülleri alır mı, aynı şekilde sevilir mi bilemiyoruz.
Cüneyt Arkın artık yakışıklı jön, süper kahraman rollerinden fark göstermiştir. Artık Türkiye gerçeklerini anlatır: Yurttaş Rıza
https://www.youtube.com/watch?v=Pc6_YlyWh6g
- Yıl: 1979
- Tür: Dram
- Yönetmen: Yavuz Özkan
- Senarist: Yavuz Özkan
- Oyuncular: Cüneyt Arkın, Sümer Tilmaç, Renan Fosforoğlu
70’li yılların sonuna doğru tıpkı Kemal Sunal ve Tarık Akan şeklinde Cüneyt Arkın da halkın içinden, sokaktaki insandan izler taşıyan filmlerde rol almaya adım atar. Yaşamış olduğu gecekondu, varlıklı bir gencin otomobiliyle çarpması sonucu yıkılan demir işçisi Rıza; hakkını yasal yollarla aramaya çalışır. Parayla susturulan komşuları vakaya dahil olmayınca yalnız kalır Rıza…
Hikayesi Baba II filminden esinlenilen Baba Kartal:
- Yıl: 1979
- Tür: Dram
- Yönetmen: Cüneyt Arkın
- Senarist: Sefa Önal
- Oyuncular: Cüneyt Arkın, Deniz Akbulut, Bilal İnci
1974 yapımı Baba 2 filmimizde Sicilya’nın köyünden ABD’ye göç eden Don Carleone’nin hikayesi, pek fazlaca filme esin olmuştı. Yeşilcam’ın uyarlama eserlerinden birisi olarak sivrilen Baba Kartal da bu hikayeyi yerelleştirip köyden kente göç eden yoksul bir insanın ailece kirli işlere bulaşma öyküsünü konu alıyor.
Cüneyt Arkın’ın yazdığı, yönettiği ve başrolünde oynadığı film: Kanun Gücü
https://www.youtube.com/watch?v=-0djW1sJVFs
- Yıl: 1979
- Tür: Polisiye serüven
- Yönetmen: Cüneyt Arkın
- Senarist: Cüneyt Arkın ve Sefa Önal
- Oyuncular: Cüneyt Arkın, Deniz Akbulut, Haluk Durak
Polis memuru Ahmet, İstanbul’daki büyük uyuşturucu şebekeleri ve kaçakçılık ağlarının sahibi mafya babası Sungur ile savaşım eder bu filmimizde. Polis memurluğundan atılan Ahmet, yılmayacak ve savaşım etmeye devam edecektir.
Anadolu’nun bir köyüne cumhuriyeti özetleyen öğretmenin mücadelesi: Öğretmen Kemal
- Yıl: 1981
- Tür: Dram
- Yönetmen: Remzi Jöntürk
- Senarist: Mehmet Aydın
- Oyuncular: Cüneyt Arkın, Fikret Hakan, Eşref Kolçak
Adını tahmin ettiğiniz şeklinde Mustafa Kemal Atatürk’ten alan, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği vefakar öğretmen Kemal, Anadolu’da, nüfusunun çoğunluğu okuma yazma bilmeyen bir köyde görevlendirilir. Sadece burada bir tek öğrencilerine ders anlatmakla kalmayacaktır Kemal, inandıkları uğruna tüm köyü karşısına alacaktır.
Bir babanın acıklı hikayesi: Oğulcan
https://www.youtube.com/watch?v=-RZjjuHW3eo
- Yıl: 1990
- Tür: Dram
- Yönetmen: Cüneyt Arkın
- Senarist: Cüneyt Arkın
- Oyuncular: Cüneyt Arkın, Kadir Kök, Orhun Seydik
Senaristliğini ve yönetmenliğini Cüneyt Arkın’ın üstlendiği bu yapım, Arkın’ın kariyerinde bir dinlenme noktası şeklinde. Uzun seneler savaşım filmleriyle seyirci karşısına çıkan Arkın, bu filmimizde eşi tarafınca terk edilen bir babanın oğlu ile hayatta kalma mücadelesini anlatır.
Bir dönem bakanlık tarafınca yasaklanan film: Gülün Bittiği Yer
Listedeki öteki filmler şeklinde YouTube’da gösterilen versiyonu yok bu filmin. 12 Eylül dönemindeki ağlatısal olayları ve etkilerini özetleyen yapımın, yayınlandıktan sonrasında bir süre süresince Türkiye’de yayınlanması, dağıtılması yasaklanmıştı.
BONUS: Eğer kabul etseydi Cüneyt Arkın’ı gerçek James Bond olarak izleyecektik:
Beyazperde tarihinin en jenerik karakterlerinden olan James Bond, bugüne dek pek fazlaca erkek oyuncu tarafınca canlandırıldı. Üstelik bu erkek oyuncular bir tek ABD’li ya da İngiliz değillerdi. Yapımcılar ilk James Bond filminin başarısının peşinden yeni bir yüz arayışına girer ve devrin parlayan yıldızı Cüneyt Arkın için İstanbul’a gelirler. Sadece kendisi bu teklifi reddeder. Yerine seçilen Roger Moore, 7 film süresince Bond karakterine yaşam verir. Arkın o günleri ve teklifi neden reddettiğini şu şekilde konu alıyor:
“Efsaneleşmiş falan değil, hakkaten reddettim… Adamlar buraya kadar geldiler fakat ben sıcak bakmadım. Benim yerime de Roger Moore’u James Bond yaptılar. Hollywood’da hususi yaşam falan kalmıyor. Ne istediğin şeklinde gezebiliyorsun ne de dostlarla bir-iki söz edebiliyorsun. Burada da hususi hayatım yoktu fakat milletimin içindeydim en azından. Kendi çöplüğümde ötüyordum. Seneler sonrasında bir davette Ömer Şerif’le karşılaştık. ‘Her şeyim var fakat vatanım yok’ dedi bana. O dolarları kazanabilmek için vatansız olacaksın dost. Bu da bana uymaz.”
Kaynaklar: t24, leblebitozu.com
