Fizik Yasalarını Değiştirebilecek Bir Bulgu Yapılmış oldu

Dün sizlerle paylaştığımız bir içeriğimizde, bilim adamlarının biyoloji kitaplarının baştan yazılmasına yol açabilecek potansiyelde bir bulgu yaptıklarından bahsetmiştik. Bilim dünyası bu keşfin heyecanını atlatamamışken, bu kez de fizikle ilgili oldukça mühim bir gelişme yaşandı. Bilim adamları, ilk kez 1936 senesinde keşfedilen bir atom altı parçacık olan “müon“ların, malum fizik kurallarına uymayan bazı özelliklere haiz bulunduğunu keşfettiler. 

ABD’nin Chicago kenti civarlarında bulunan “Fermilab” isminde bir parçacık fiziği laboratuvarında çalışmalarını sürdüren bilim adamları, müon parçacıklarını 12 metrelik bir mıknatıs halkasının etrafına gönderdiler. Ortamda bulunan oldukça büyük manyetik alanını müonları iyi mi etkileyeceğini incelemeye başlamış olan bilim adamları, bugüne dek görmedikleri ve beklemedikleri bir sonuçla karşılaştılar. Bu netice, hiçbir şekilde beklenmeyen bazı titreşim hareketleriydi.

Müon nedir?

Atomaltı parçacık türlerinden bir tanesi olarak malum müonların lepton grubunda olduğu ifade ediliyor. Bilim adamları, bugüne dek yaptıkları araştırmalarda bu atomaltı parçacıkların kuarklar benzer biçimde bulunduğunu, doğrusu daha minik parçacıklara bölünemeyeceğini düşünüyorlar. Atomu oluşturan temel parçacıklardan olan elektronlara oldukça benzeyen müonlar, bir elektrondan 207 kat büyükler. Kararsız yapıda olmaları sebebiyle bozunabilen yapıda olan müonlar, öteki atomaltı parçacıkların aksine birazcık daha uzun bozunma ömrüne sahiplerdir.

Keşfin doğrulanması, fiziğin temel yasaları için bir dönüm noktası olabilir

Müonlarla ilgili oldukça çarpıcı bilgilerin edinilmesini elde eden edinim bir numaralı adı Renee Fatemi, meydana getirilen ölçümlerin müon parçacıklarıyla doğadaki öteki her şeyin etkileşimini gösterdiğini söylüyor. Fatemi’ye bakılırsa bu araştırma, müonlarla ilgili ortaya atılan en iyi teorilerle bile uyuşmuyor. Eğer son bulguların doğruluğu bir halde ispatlanırsa, bugüne dek kabul edilen fizik yasaların güncellendiğini ya da tamamen değiştiğini görebiliriz.

Bilim adamları, şimdilerde oldukça büyük bir sual işaretinin çözümü için uğraşıyorlar. Eğer Fermilab’da meydana getirilen ölçümler doğruysa ve kanıtlanabilirse, müonları bu denli titreştiren güç ne? Araştırmacılar, şu an için bu probleminin yanıtını bulamadılar. Sadece uzmanlara bakılırsa müonlarla ilgili en yaygın kuram olan “Standart Model“de de yer almayan bu durum, doğada açıklanamayan madde ya da açıklanamayan enerji kaynaklarının olabileceği anlamına geliyor. 

Ölçümlerin hatalı olma ihtimali olsa da 20 yıl ilkin meydana getirilen bir araştırma, Fermilab sonuçlarıyla uyuşuyor

Fizikçiler, 2001 senesinde Brookhaven Ulusal Laboratuvarı’nda müonlarla ilgili benzer bir emek verme yapmış, Fermilab’daki sonuçlara benzer bulgular elde etmişlerdi. Sadece o yıllarda da bu sonuçlar doğrulanamamıştı. Şimdi meydana getirilen testler ise önceki emek harcamayı doğrulamış biliyor. Öte taraftan, iki araştırma birbirini doğruluyor olsa da Fermilab’da meydana getirilen ölçümlerin 40 binde 1 oranda hatalı olma ihtimali var. Bu da bilim adamlarının ellerini kollarını bağlıyor. Zira bu kadarcık bir hata oranı, ölçümlerin fizik standartlarına uygun bir bulgu olarak kabul ettirilmesinin önüne geçiyor.

Hem 2001 senesinde hem de 2021 senesinde meydana getirilen testlerde vazife alan Chris Polly isminde bilim insanı, Fermilab’da meydana getirilen ölçümlerin yalnızca yüzde 6’sının çözümleme edilebildiğini, analizlerin tamamlanmasının birkaç yıl daha süreceğini ifade ediyor. Sadece bu gelişme, fizik dünyasında büyük bir coşku yaratmış durumda. Değişik kurumlarda çalışmakta olan fizikçiler bu bulguların oldukça mühim bulunduğunu, yapılacak doğrulamalarla yeni fizik kanunlarının keşfedilebileceğini söylüyorlar.