Dünyanın İlk Uçan Gökdelen Projesiyle Tanışın [Video]

Clouds Architecture Office isminde bir mimarlık şirketi, dünyanın ilk uçan gökdelenini inşa etmek için kolları sıvadı. “Analemma Tower” olarak isimlendirilecek bu gökdelenin bir gök taşına bağlanması ve sarkıtılması amaçlanıyor. Eğer bu plan gerçek olursa Analemma Tower, dünyanın ilk uçan gökdeleni olmakla beraber dünyanın en yüksek binası da olacak. 

Analemma Tower, alıştığımızdan değişik bir yapıda olacak. O şekilde ki bu gökdelen, gezegenimizi yok edecek büyüklükteki bir depremden etkilenmeyecek. Şundan dolayı binanın yer ile teması olmayacak. Hatta mimarlık şirketinin yetkililerine gore bu gökdelen, yeryüzünden 50 bin kilometre yüksekte bulunan bir gök taşına halatlarla bağlanacak. Projenin şimdilik hayalden ibaret bulunduğunu belirtmeden geçmeyelim.

Analemma Tower, dünyanın çevresinde dolaşacak

Clouds Architecture Office’in planlamalarına gore Analemma Tower, gezegenimizin çevresinde dolaşıp duracak. New York ve Dubai şeklinde ikonik lokasyonlarda durdurulacak gökdelen, insanların söz mevzusu şehirlerde dolaşmalarına olanak tanıyacak. Sadece zemin ile temas olmadığından binadaki kişilerin insan taşıyan drone ya da paraşüt şeklinde ekipmanlar kullanmaları gerekecek.

Doğal olarak bir de o yüksekteki tabiat koşulları meselesi var. Şirket, binanın tazyik ve ısı şeklinde unsurlara dayanıklı olabilmesi derhal her pencereyi hususi olarak boyutlandıracak ve ihtiyaç duyulan her şeyi meydana getirecek. Peki dünyanın ilk uçan gökdelenine ya da bu gökdeleni taşıyan gök taşına bir başka bir asteroit çarparsa ne olacak? Bu probleminin cevabı yok.

Proje etkisi altına alan görünse de tıpkı gök taşı çarpması şeklinde hemen hemen yanıtlanamamış bazı sorunlarla karşı karşıya. Mesela bugüne dek hiçbir gök taşı istemli bir halde yakalanamadı. Ek olarak bir gök taşının alacağı yolu yönetme düşüncesi de şimdilik pek mümkün değil. Sadece şirket, bunun bir bilim kurgu filmi olmadığını, yapılacak çalışmalarla asteroitleri yönetmenin mümkün bulunduğunu korumak için çaba sarfediyor.

Diyelim ki her şey yolunda gitti ve Analemma Tower, bir gök taşına bağlandı. Bu durumda bina, tamamen kendi kendini yönetim edebilecek potansiyelde olacak. Mesela güneş panelleri ile elektrik üretimi yapılacak. Bulut ve yağmurlardan yakalanacak su ise geri dönüşüm sistemleri ile yarı kapalı bir sistemde kullanılacak.

Aslına baktığımızda böylesi bir proje, çevre dostu da olmuş olacak. Sadece azca ilkin de belirttiğimiz şeklinde, tüm bunların gerçekleşebilmesi için ilk olarak bir gök taşının yönetilebilmesi evresine geçmemiz gerekiyor.

Analemma Tower için hazırlanan eski bir video