Einstein’ın Öldükten Sonrasında Çalınan Beyninin İlginç Hikayesi

Dünya bilim tarihinde devrim durumunda emek harcamalar yapmış yüzlerce hatta binlerce bilim insanı vardır sadece halk olarak biz, bu insanların neredeyse hiçbirini tanımayız. Albert Einstein hariç. Albert Einstein, fizik alanında yapmış olduğu emek harcamalar yardımıyla bilim hayatına adını altın harflerle kazıyarak Nobel Fizik Ödülü’ne layık görüldü ve hem de sıradışı karakteri ile tüm dünya tarafınca tanındı.

Elbet, sonu toprak oldu. Sadece bu dahinin zekasını incelemek isteyen biri, o beynin toprağa karışmasını istemedi ve çaldığını söylemiş oldu. Hatta bunu söyleyen, Einstein’ın otopsisini meydana getiren uzmandı. Sadece sonrasında işler onun için pek de iyi gitmedi. Gelin Albert Einstein’ın çalınan beyninin hikayesine yakından bakalım ve bu dahi beyin bizimkinden hakkaten değişik mıymış bunu görelim.

Özetlemek gerekirse Albert Einstein’ı tanıyalım:

14 Mart 1879 senesinde doğan Albert Einstein, fizik ve matematik alanında mühim emek harcamalar yapmış bir kuramsal fizikçidir. Tamamımız onu görelilik kuramı ve E=mc² formülü ile tanıyoruz. Yapmış olduğu emek harcamalar tüm dünyaya esin olduktan ve bugünün bilim dünyasını şekillendirdikten sonrasında Albert Einstein, 18 Nisan 1955 senesinde öldü. 1921 Nobel Fizik Ödülü sahibi Einstein’ın beyni için ölüm, hemen hemen bir son değildi.

Albert Einstein’ın beyni çalındı mı?

• Einstein’ın otopsisini meydana getiren Thomas Harvey 

Albert Einstein, ABD Birleşik Devletleri’nin New Jersey eyaletinde bulunan Princeton Hastanesi’nde öldüğü süre otopsisini yapmak suretiyle nöbetçi patolog Thomas Harvey devreye girdi. Standart işlemlerden sonrasında Harvey bir aydınlanma yaşadı; karşısında dünyanın en parlak zeka insanı duruyordu, beynini öylece toprağa gömemezdi. Harvey, Einstein’ın beynini ailesinin izni olmadan aldığını söylemiş oldu. 

Dünyanın en parlak zeka insanlarından birinin beynini çalıp da kaçamazsınız, vaka birkaç gün sonrasında aydınlandı ve Thomas Harvey’ın yapmış olduğu şey ortaya çıktı. Harvey’in anlattığına nazaran, yalvar yakar Einstein’ın oğlu Hans Albert’tan beynin kendisinde kalması için izin aldı. Hans Albert’ın tek şartı, babasının beyni üstünde yapılacak çalışmaların yalnızca bilimsel amaçlı olmasıydı.

‘Putperestleri sevindirmeyin!’

Albert Einstein, gerçek bir dahi bulunduğunun farkındaydı. Öldükten sonrasında başına gelecekleri de azca oldukca tahmin ediyordu. Bedeninin kurcalanmasını mı istemedi kim bilir fakat ölmeden ilkin en yakın arkadaşlarından birine bir vasiyette bulunmuş oldu. Öldükten sonrasında ona ibadet edecek çılgınlar bulunduğunu bilmiş olduğu için yakılmasını ve küllerinin dağıtılmasını isteyerek ‘putperestleri sevindirmeyin!’ dedi. Maalesef bu vasiyeti yerine getirilemedi.

Einstein’ın beyni senelerce bira dolabında saklandı:

Thomas Harvey pek parlak zeka bir adam değildi. Hırsızlık olayından kısa bir süre sonrasında çalmış olduğu hastaneden kovuldu. İfade ettiklerine nazaran, Einstein’ın beynini 240 bölüme böldü ve hususi bir selüloz içinde saklamaya başladı. Bu süreçte karısıyla arası bozuldu, ülkenin dört bir yanını gezip iş aradı. Sonunda Kansas’ta bir laboratuvarda çalışmaya başladığı süre Einstein’ın beyni bir bira dolabının alt rafındaki elma şarabı kasasında saklanıyordu.

Harvey, ara sıra dünyanın en parlak zeka insanlarından birinin beyninin kendisinde bulunduğunu hatırlıyor ve üstünde incelemeler yapıyordu. Sadece tek başına yapmış olduğu emek harcamalar yetersizdi. Sonunda Einstein’ın beyninden bin tane mikroskobik slayt hazırladı. Hazırladığı bu parçaları dünyanın pek oldukca değişik noktasında yaşayan bilim insanına göndererek incelemelerini istedi. İşte sonunda bir dahinin beyni gerçek uzmanların eline geçmişti.

Albert Einstein’ın oldukca acaip, benzersiz bir beyni mi vardı?

Einstein’ın beyninden parçalar almış olan bilim adamları büyük bir hevesle çalışmalara başladılar. Sonuçta ellerine dünya bilim tarihini değiştiren bir insanın beyninden parçalar vardı. Hayal kırıklığına uğradılar mı kim bilir fakat Einstein’ın beyni küçük farklar haricinde o kadar da acaip, sıradışı ya da benzersiz görünmüyordu.

Einstein’ın beyni, averaj bir erişkin erkeğin beyninden birazcık daha hafifti. Alt parietal bölgesi, averaj bir beyinden %15 daha büyüktü. Beyin parçalanmadan ilkin çekilen fotoğrafları üstünde meydana getirilen araştırmalarda Sylvian fissürü adında olan anatomik bir yarığın olmadığı görüldü. Einstein’ın beyni, 76 yaşındaki birinin beyninde olması ihtiyaç duyulan bazı değişimleri taşımıyordu.

Albert Einstein’ın beyninin çalındığına değdi mi?

Maalesef hayır. Bilim emekleri taze örneklerle yapılır. Aylar süresince bira dolabının alt rafında saklanmış bir beyin üstünde meydana getirilen emek harcamalar maalesef bir çok süre doğru sonuçlar vermez. Öyleki ki Albert Einstein’ın beyni üstüne düzenlenen konferanslarda, bilim adamlarının araştırmalarda değişik sonuçlar aldıkları görüldü.

Albert Einstein’ın beyni bir ihtimal sapık bir patolog tarafınca çalınmayıp da yetkin bir bilim insanı grubu tarafınca alınarak hemen hemen çürümeden incelenseydi bu dehanın sırrını çözebilirdik. Sadece üstüne ne kadar emek harcama yapılırsa yapılsın, elde edilmiş veriler ışığında Albert Einstein’ın dehasının deposu çözülememiştir. Bir ihtimal beyniyle alakası bile yoktu fakat maalesef bunu bile tam olarak bilemiyoruz. 

Einstein’ın beynine ne oldu?

Thomas Harvey, elindeki parçaların bir kısmını dağıtıp bir kısmını inceledikten sonrasında insafa gelmiş olacak ki elindeki son parçaları Princeton Hastanesi’ndeki patoloji kısmına bağışladı. Bugün Einstein’ın beynine ilişkin son parçalar ABD Birleşik Devletleri’nin Pensilvanya eyaletinin Philadelphia şehrinde bulunan The Mütter Museum at The College of Physicians of Philadelphia isminde müzede sergileniyor. Gene manyağın biri çıkıp çalmasın diye özenle korunuyor.

Dünyanın en parlak zeka insanlarından önde gelen Albert Einstein’ın beyni çalındı mı sorusu üstünden hakkaten yaşanmış olan bu çalınma öyküsünü anlattık ve bu dehanın ardındaki sırrın hala gizemli olduğundan bahsettik. Albert Einstein’ın beyninin çalınma hikayesi hakkında düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.