DÜNYA

Elektrikli Otomobillerin Tarihsel Süreci Iyi mi Gelişti?

[ad_1]

Son yıllarda otomobil piyasasında oldukça büyük bir pazar alanına haiz elektrikli otomobillerin ilk örneğinin, neredeyse 200 yıl ilkin üretildiğini biliyor muydunuz? Otomobil ve petrol fiyatlarına art arda gelen zamlarla, vasıta sahibi olmanın gittikçe ulaşılamaz bir hayal olduğu bugünlerde gelin beraber elektrikli araçların tarihsel gelişimine bakalım.

Elektrikli araçlarda enerji, klasik benzinli ya da dizel otomobillerdeki içten yanmalı motorların yerine geçen batarya yada pil setleriyle çalışan elektrik motorundan sağlanır. Elektrik motorları yenilenebilir kaynaklardan elde edilmiş olduğu sürece en zararsız enerji üretim yöntemidir. Elektrik motorları, gelecekte yalnız sınırı olan kaynaklar içinde sayılan petrolün alım gücünün düşmesi ve ülkelerin dışa bağımlı olmaları sebebiyle bile içten yanmalı motora haiz araçların yerini alabilir.

Çevreye zarar vermemesi ve depolanan enerjiden maksimum performans alınabilmesi sebebiyle fosil yakıt tüketen motorlara karşı sürdürülebilir bir alternatiftir. Artık dünyada elektrikli vasıta ve elektrikli araçlar için batarya üretimi meydana getiren pek fazlaca şirket var. Gelişen değişen teknolojinin de etkisiyle günden güne fosil yakıt tüketen içten yanmalı motorlara haiz araçların azalacağı düşünülüyor.

İlk elektrikli otomobil üretme girişimleri 1800’lü yıllarda, fosil yakıtlı motorlardan daha ilkin başlamıştı. Sadece Tesla’nın 2011’de piyasaya çıkardığı Roadster modeline kadar çeşitli nedenlerle uzun soluklu bir başarıya ulaşılamamıştı. Enflasyon, dolar kuru ve vergilerle otomobil sahibi olmanın neredeyse imkânsız olduğu bugünlerden birazcık uzaklaşarak, ilk örneklerinden bugüne elektrikli araçların gelişim sürecine bakalım.

İlk elektrikli otomobil 1835’te üretildi

elektikli otomobil

Elektrikli araçların ilk örneği 1835 senesinde Thomas Davenport tarafınca ABD’da buluş edildi. Bu vasıta iki elektromıknatıs, bir pivot ve bir batarya kullanılarak tasarlanan minik bir lokomotifti. Aynı tarihlerde İskoçya’da yaşayan Robert Anderson da elektrik enerjisiyle çalışan bir vasıta buluş etmeyi başardı. Sadece Anderson’un buluş etmiş olduğu bu araçta şarj edilme özelliği olmadığı için günlük yaşama uyum sağlayamadı ve nispeten başarısız oldu.

Emek harcamaları 1830’larda başlamış olan elektrikli otomobiller 1900’lü yılların başlangıcında en verimli dönemlerini yaşıyordu. Bu dönemlerde elektrikli otomobillerin başarı göstermiş örnekleri görülmeye başlanmış ve gitgide yaygınlaşmıştı. Hatta New York’ta elektrikli ticari taksiler kullanılmaya bile başlamıştı. ABD’da üretilen 4000’den fazla otomobilin %28’i elektrik enerjisiyle çalışıyordu. Aynı dönemde New York, Boston ve Chicago şeklinde büyük şehirlerdeki otomobillerin üçte ikisi elektrikli araçlardan oluşuyordu.

İLGİLİ HABER

Fosil Yakıtlara Tövbe Ettirecek Araştırma: Hava Kirliliği Sperm Sayısını Azaltıyor

O yılların sınırı olan teknolojisiyle üretilen benzinli araçlarda titreme, gürültü şeklinde pek fazlaca teknik sorunla karşılaşılmış olduğu için içten yanmalı motora haiz araçların yanı sıra elektrikli araçlara olan talep hızla artıyordu.

Ve Henry Ford Model T’yi tanıttı

Henry Ford

İLGİLİ HABER

Kimin Aklına Geldi At Yerine Motor Kullanmak: Tarihteki İlk Dört Tekerlekli Otomobil Iyi mi Üretildi?

1908 yılına gelindiğinde ABD’li mühendis Henry Martin Ford’un kurucusu olduğu Amerikan otomobil devi Ford Motor Company, benzinli vasıta seri üretimine başladı. Seri üretimine başlanan ilk otomobil Model T tanıtıldı. Henry Ford’un ‘bant sistemi’ yardımıyla Amerikan otomobil piyasası alt üst oldu. Benzinli otomobil tutarları elektrikli araçların üçte birine kadar düştü.

1912 senesinde elektrikli bir otomobil 1750 dolarken, benzinli bir otomobil yalnızca 650 dolardı. 1920’lerde ise elektrikli araçlara olan talep oldukça azalmıştı artık çoğunlukla Model T tercih ediliyordu. Benzinli araçlarda daha uzun sürüş mesafesi imkânı, beygir gücü, düşük fiyat ve benzine ulaşımın kolay olması elektrikli araçların geride kalmasının ana sebepleri oldu.

Kontrolsüz tüketim tekrardan elektrikli otomobil ihtiyacını ortaya çıkardı

kontrolsüz tüketim

Hızla gelişen otomobil piyasasında 1960’larda, yoğun üretimle artan otomobil sayıları, insanların satın alma enerjisini de arttırdı. Otomobil sahibi olmak fazlaca kolaylaşmıştı, her seri üretimde hedeflendiği şeklinde seri tüketim başlamıştı. Sadece bu kontrolsüz tüketim zararı dokunan yakıtlar ve hava kirliliği şeklinde pek fazlaca problemi da bununla beraber getirdi. Fosil yakıtlı motorların çevreye verdiği zararlar ve petrol krizinin etkisiyle içten yanmalı motorla çalışan araçlara alternatif aranmaya başlandı.

1972 senesinde hiçbir vakit üretime geçmeyecek olan BMW 1602 E model bir elektrikli vasıta tasarlandı. Vasıta o yıl Olimpiyat Oyunları’nda sergilendi ve büyük ilgi görmüş oldu. O dönemlerde hibrit ve elektrikli araçlar tekrardan popülerleşti. Bu popülarite ABD’nın yeni kararlar alması ve vasıta üreticilerinin devlet tarafınca teşvik edilmesine sebep oldu. Yavaş yavaş yürütülen elektrikli otomobil üretim emek harcamaları, 1990’larda imzalanan Temiz Hava Yasası Değişikliği ve Enerji Politikası Kanunu’yla yeniden gündeme geldi.

1996’da General Motors’un “Dünyanın en verimli üretim aracı” olarak tanıtılan EV1 modeli üretildi. Sadece EV1’lerin pazarlama stratejilerindeki başarısızlıklar üretimin devam etmesine engel oldu. Peşinden dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden Toyota, ilk kez ticari olarak pazarlanan ve seri üretilen hibrit otomobili Prius’u tanıttı. 1997’de üretimine başlanan Prius, üretildiği ilk yılda 70 bine yakın sattı.

21. yüzyılın Henry Ford’u Elon Musk, elektrikli vasıta üretmeye başladı

İLGİLİ HABER

Tesla’nın Piyasa Kıymeti 1 Trilyon Doları Aştı: Dünyanın İlk Trilyon Dolarlık Otomobil Şirketi Oldu

2000 yılına gelinene kadar Honda, Nissan, Toyota, Cheyy, General Motor şeklinde büyük otomobil üreticileri elektrikli araçlar üretmeye başladı. Fakat bu dönemlerde üretilen araçlarla ciddi bir başarı elde edilememişti. Elektrikli otomobillerin günümüzde bu kadar başarı göstermiş örneklerinin görülmesinde etkili olan hamle, 2006 senesinde Tesla Motor’un elektrikli vasıta üretimine başlamasıyla oldu.

Tesla’nın 2011 senesinde ürettiği Roadster modeli, elektrikli vasıta tarihinde devrim yarattı. Öteki otomobil örneklerinden değişik olarak Tesla Roadster, 240 km menzil performansıyla öne çıkıyordu. Henry Ford’un Model T ile yapmış olduğu hamlenin bir benzerini aradan geçen 100 yıl sonrasında Elon Musk, Tesla Roadster ile yapmıştı. Zaman içinde menzil kapasitesini arttıran ve son aşama gelişmiş elektrikli araçlar üreten Tesla Motor, sektörün öncü markası haline geldi.

Günümüzde Tesla; aracın altyapısı, elektrik motoru, bataryası ve şarj istasyonları şeklinde elektrikli araçlar için lüzumlu ekipmanları da kendi başına üreterek adeta devasa bir ekosistem haline geldi. Pek fazlaca ülkede fabrikası bulunan, dünyanın en fazlaca satan elektrikli otomobil markası Tesla’nın piyasa kıymeti son günlerde 1 trilyon doları aştı. Tesla, dünyanın ilk trilyon dolarlık otomobil şirketi olmayı başararak elektrikli araçların gelecekte otomobil piyasasına hakim olacağını bir kez daha kanıtlamış oldu.



[ad_2]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.