ABD pazarıyla ilgili Türk girişimcilere tavsiyeler

Cem Ener
Kurucu Ortak
BUBA Ventures

Covid-19 salgınının başladığı Şubat 2020’den sonrasında ABD’ye yine geldim. Bir süredir işlerim sebebiyle batı yakasında Los Angeles ve doğu yakasında New York şehirlerinde bulunuyorum. 1999’dan bu yana çoğunlukla ziyaret ettiğim ABD’ye bu gelişimde ABD pazarına bakışımın 180 aşama değiştiğini farkettim.

KOBİ Girişim Mart 2022 tarihindeki sayıdan

Geçmişte ABD’ye her geldiğimde hayranlıkla incelediğim şeyler (ürünler, hizmetler, tesisler, araçlar vs.) artık bana hitap etmiyor, hatta ABD’yi birçok açıdan Türkiye’nin arkasında kalmış buluyorum. Eskiden ABD’ye ulaşınca Türkiye’de yapabileceğimiz işler keşfetmeye çalışırdım, şimdi ise durum tam tersi.

Artık ABD’de bir yabancı gezgin şeklinde gezer durumda değilim. Baktığım her noktada, dokunduğum her üründe bir fırsat kokusu alıyorum. Tüm gün “Türkiye’den buraya ne satmalıyız?” sorusuna cevaplar üretiyorum ve notlar alıyorum. Ilk olarak ülkenin ve pazarın genel durumuyla ilgili her insanın aklındaki bazı sual işaretlerini gidereyim:

1- ABD’de insanların gündeminde Covid-19 diye bir başlık kalmadı. Yaşam tamamen normale döndü. Açık havada
maske takan neredeyse kimse yok, kapalı alanlarda da maske takma zorunluluğu kaldırıldı.

2- Son 2 yıl süresince sorun çeken insanoğlu şu anda bir tüketim çılgınlığı yaşıyor. Tedarik zincirleri talep patlamasına yanıt veremiyor. Best Buy’a gidiyorsunuz, rafların yarısı boş. Lüks saat markalarının butiklerine gidiyorsunuz, siparişinizin 1.5 – 2 yıl sonrasında teslim edilebileceğini söylüyorlar.

3- Elektrikli otomobiller gittikçe yaygınlaşıyor. Öncesinden yollarda yalnız Tesla görürdünüz, şimdi Lucid şeklinde yenilikçi markalara da çoğunlukla rastlanıyor.

4- Türkiye’de de olduğu şeklinde, sağınız solunuz kripto para borsalarının reklamlarıyla dolu. Eskiden Silikon Vadisi şirketlerinde çalışmak modayken, şimdi nitelikli işgücü Crypto.com şeklinde şirketlere aktarma oluyor, şu sebeple bu şirketlerde minimum x2 maaş alıyorlar.

5- Metaverse sokakta oldukca yaygın konuşuluyor. Facebook’un (Meta) sahibi olduğu Oculus markasının ürettiği VR gözlükleri oldukca satıyor. Metroda insanların bu gözlükle oturduklarına tanık oluyorsunuz.

6- Popüler bölgelerde gayrimenkul tutarları önceki yıllardaki yükseliş seyrine kıyasla oldukca daha süratli artış gösteriyor. Los Angeles’ın popüler bölgelerinde 5 yıl ilkin 20 milyon Dolar olan evler, şu anda 40 milyon Dolar seviyesine çıkmış durumda. Bu durumun meydana gelmesinde Covid-19 ve sonrasında 7%’ye yükselen enflasyon da etkili olmuş görünüyor.

7- Türkiye’de ve çevremizdeki ülkelerde olup bitenler halen ABD halkının zerre kadar ilgisini çekmiyor. Biz Türkiye’de gece gündüz TV’de “ABD” kelimesini işitirken, ABD halkı halen oldukca mahalli bir yaşam sürüyor. CBS, NBC, Fox şeklinde TV network’lerde yaşam halen yalnız ABD’de olup bitenlerden ibaret. Dolayısıyla averaj bir Amerikan evinde bölgemiz için herhangi bir merak bulunduğunu sanmayın…

Dergimizin okurları çoğu zaman KOBİ girişimcileri olduğundan, bu nitelikteki girişimcilere esin kaynağı olabilecek izlenimleri içeren bir yazı serisi başlatıyorum ve ilk izlenimlerime bu ayki yazımda yer veriyorum:

1- Beverly Hills ve Bel Air malikanelerine İran kökenli iş adamları yalnız İran halısı satıyor. Los Angeles’ın meşhur Melrose bulvarında Türk halısı satan bir showroom bulunmuyor.
Ben Soleimani ve Mansour bulvara damgasını vurmuş.

2- Kuyumcukent ve Kapalıçarşı şeklinde noktalarda takı / aksesuar ticaretinde ölçek yakalamış markalarımızdan herhangi birinin ABD’nin Kay Jewelers benzeri takı / aksesuar zincirlerine tedarikçi bulunduğunu duymadım. Walmart şeklinde büyük perakende zincirlerinde de Ürdün’de üretilmiş takı ve aksesuarlar satılıyor. New York’un meşhur Diamond District’inde dolaşırken kulağınıza Türkçe konuşan kişilerin sesi geliyor fakat sayıları oldukca sınırı olan. Bölge İsrailli’lerin ve Ermeni’lerin kontrolünde. Diamond District’te mağaza açmayı başarabilmiş tek Türk markamız Zen Diamond. Kendilerini bu vesileyle tebrik ediyorum.

3- Restoranlarda çoğu zaman Çin’den ithal edilen ‘alkollü mendiller’ servis ediliyor. Türkiye’de kullanmaya alışık olduğumuz Eyüp Sabri Tuncer, Uni şeklinde firmalarımızın ürettiği kokulu kolonyalı ıslak mendillere ABD’de
herhangi bir popüler restoranda denk gelmiyorsunuz.

4- Williams-Sonoma, Home Depot şeklinde perakende zincirlerinde İnegöl’de üretilmiş ‘Made in Turkey’ damgalı herhangi bir ev mobilya ürününe denk gelmiyorsunuz.

5- Süpermarketlerde Yunanistan’da üretilmiş, Yunan halkının tüketemeyeceği kadar düşük kalitede zeytinyağları satılıyor. Whole Foods, Trader Joe’s şeklinde perakende zincirlerinde enfes Türk zeytinyağlarımızı göremiyorsunuz.

6- ABD halkının İtalyan ürünlerine duyduğu sempatiyi kabul etmekle beraber, tüm restoranlarda suya alternatif olarak yalnız İtalya’da üretilmiş San Pellegrino sodalarının satılıyor olmasını bizim beceriksizliğimiz olarak nitelendiriyorum. Beypazarı ve Uludağ şeklinde şirketlerimiz ABD’de yapınak kurup, Türkiye’den know-how taşıyarak, Batı’nın kulağına hoş gelecek yen markalar yaratarak giriş yapabilirdi. Hamdi
Ulukaya’nın Chobani hikayesi bundan pek değişik değil. Bir Türk girişimci olarak ‘Yunan yoğurdu’ temasıyla, Türkçe karakterler içermeyen bir markayla ABD’de fırtınalar estiriyor. Walmart şeklinde zincirlerde yoğurt reyonunda en yüksek fiyatlı ürünler Chobani’ye ilişik.

7- Tekstil halen iki kutup içinde sıkışmış durumda. Ya kalite için İtalyan / Fransız markalara gitmelisiniz. Ya da ucuzluk için Çin’de / Hindistan’da üretilmiş ürünlere yönelmelisiniz. Orta segmentte halen boşluk var. ABD halkı hangi outlet’e gitse aynı markaları görmekten bunalmış ve seçeneksizlikten sıkılmış durumda. Biz Türkiye’de orta segmentte marka çeşitliliği bakımından oldukca başarılıyız.

Gelecek aylarda ABD pazarına ilişkin izlenimlerimi paylaşmaya devam edeceğim… Los Angeles’tan hepinize sevgi ve selamlarımla.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.