Finans Şirketlerinin Siber Güvenlik Problemi Yaşamasının 5 Sebebi
Finans şirketlerini siber suçlular için cazip kılan iki temel unsur içeriyor. Bunlardan ilki finans şirketlerinin odak noktalarının para olması diğeri ise duyarlı alan kişi verilerine haiz olmaları. Alan kişi verileri siber suçluların çeşitli dolandırıcılık şekillerinde kullanabileceği ve karanlık ağda satabileceği bilgiler ihtiva ettiği için minimum para kadar kıymetli. Verizon’un 2020 Veri İhlali İncelemeleri Raporu’na bakılırsa finans sektörü yalnızca geçtiğimiz yıl bin 500’den fazla vakayla ve verilerin yanlış kişilerin eline geçmiş olduğu 448 onaylanmış durumla karşılaştı.
Uzun süredir devam eden tehditlerin yanı sıra firmalar uzaktan çalışmaya süratli bir halde geçiş yapmış olduğu için bir oldukca tehditle karşı karşıya kaldı. Oldukça kısa bir sürede uzaktan çalışmaya geçmek zorunda kaldıklarından, şirketlerin uygun siber güvenlik önlemlerini almak yada çalışanlarını siber tehditlere karşı hazırlamak suretiyle oldukca azca zamanları oldu. ESET şirketlerin, çeşitli etkenlerden dolayı çoğunlukla karşılaştıkları zorlukları beş başlık altına topladı.
1. Yetenekli ve deneyimli çalışan sayısının azlığı
Birçok şirket çeşitli tehditlere karşı savunmalarını güçlendirmek suretiyle deneyimli yada yetenekli siber güvenlik uzmanlarına kadrolarında yer vermek adına yarış halinde olsa da bu özelliklere haiz kafi sayıda şahıs bulunmuyor. Uzun senelerdir ilk kez siber güvenlik alanındaki iş gücü farkı azalmasına rağmen gene de dünya genelinde 3,12 milyon çalışan ihtiyacı bulunuyor. Dünya çapındaki bu uzman açığını gidermek için istihdam seviyesinin ABD’da yüzde 41, dünya genelinde ise yüzde 89 oranında artması gerekiyor.
2. Yetersiz bütçe
Siber güvenliğe yeterince bütçe ayırmamaları, şirketlerin karşılaştıkları tehditlerle savaşım etmesini engellemiş olan temel nedenler içinde içeriyor. Ernst & Young tarafınca yürütülen bir ankete bakılırsa, ankete katılan kuruluşlardan yüzde 87’si hedefledikleri siber güvenlik seviyesine ve dayanıklılığına ulaşmak için kafi bütçeye haiz olmadığını belirtmiş. Yeterince kaynağa haiz olmayan firmalar, kafi siber güvenlik uzmanı çalıştıramıyor yada çeşitli siber tehditlere karşı dayanıklı olmak için gerekseme duydukları teknik önlemleri alamıyor.
3. Kendi siber güvenliğine fazla güvenme
ESET’in tespitlerine bakılırsa meydana getirilen en yaygın hatalardan biri, şirketlerin kendi siber güvenlik önlemlerini olduğundan daha iyi görmesi. Firmalar her alanda en iyi olanaklara haiz olduklarını düşünse de, ihlallere karşı yama yönetimi mevzusunda en iyi politikalara haiz olmayabilir. Bu duruma iyi fakat bununla birlikte da talihsiz bir örnek ise Windows’taki BlueKeep zafiyeti. Yama 2019 Mayıs ayında yayımlandı ve Microsoft her insanın derhal yamayı yüklemesini istedi. Bir ay sonrasında Ulusal Güvenlik Ajansı da bu mevzuda uyarı yayımladı, sadece Temmuz ayına gelindiğinde güvenlik açığına haiz, saldırıya açık 805,000’den fazla makine bulunuyordu. Bu durum Kasım ayında ilk BlueKeep saldırıları ortaya çıktığında en fena noktaya ulaştı.
4. Farkındalıkla ilgili eğitim eksikliği
Bir firmanın siber güvenliğini tehlikeye atan konulardan birisi de çalışanların kafi siber güvenlik farkındalığı eğitimi görmemesidir. Çalışanların fena amaçlı yazılım indirerek yada şirket kimlik bilgilerini değişik platformlarda kullanarak dolandırılmaları benzer biçimde riskler, COVID-19 dolayısıyla uzaktan çalışmaya geçişle beraber oldukça arttı. Ponemon Institute tarafınca yürütülen bir çalışmaya bakılırsa, şirketlerin pandemi esnasında siber saldırılarda ciddi bir artış bulunduğunu belirtmesine karşın, iştirakçilerin yüzde 24’ü kurumlarının uzaktan çalışmayla ilgili risklere karşı kafi eğitimi sağlamadığını ifade ediyor. Ek olarak aynı emek harcama, şirketlerin yarısından fazlasının uzaktan çalışanlar için tüm gereksinimleri karşılayan güvenlik politikalarına haiz olmadığını da belirtiyor.
5. Siber güvenliği yeterince önemsememe
Bazı kuruluşlar işletmeleri açısından siber güvenliğin öneminin bilincinde değiller. Finansal genişleme yada yeni çıkan ürünler geliştirme benzer biçimde daha mühim gördükleri öteki alanlara yatırım yapmayı tercih ediyorlar. Siber güvenlik önlemlerinin, bir veri ihlali sonucu ihtimaller içinde kayıplardan daha yüksek maliyetli olması benzer biçimde nedenlerden dolayı siber güvenliğin yararına oranla yüksek maliyetli bulunduğunu düşünebilirler. Sadece ihtimaller içinde cezalar ve kayıplar kısa vadede devasa yükseklikte maddi kayıplara niçin olmasa da, firmanın ününü göz önünde bulundurduğumuzda alan kişi güveninin kaybolması benzer biçimde daha büyük çapta zarar verecek uzun vadeli sonuçlar doğurabilir. Buna ek olarak, başarı göstermiş olmaları durumunda siber suçlular, karanlık ağda satabilecekleri alan kişi verilerinin yanı sıra fikri iyelik haklarına erişim sağlayabilir. Bundan dolayı siber güvenlik, şirketi ve şirket müşterilerini koruduğundan göz ardı edilmemelidir.
