Güneydoğu Anadolu Risk Haritasında Niçin Masmavi?

Kademeli normalleşme sürecinde dikkate alınacak kararların açıklanmasının peşinden bundan sonraki süreçte dikkat edilmesi gerekenler hakkında konuşan Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki illerde niçin düşük risk seviyesinin hakim olduğu ve bu illerin derhal yanında bulunan Adıyaman’ın iyi mi yüksek risk seviyesinde olduğu benzer biçimde sorulara cevap verdi.

Açıklamalarına bu bölgelerde kontrol yapılmadığı, bundan dolayı risk seviyesinin düşük olduğu yönündeki iddialar ile süregelen Prof. Dr. Ertuğrul, “Kontrol halletmeye gitmemek benzer biçimde bir durum bu bölgelerde söz mevzusu değil. Şu sebeple bir oran hesaplıyoruz burada şu demek oluyor ki yüz binde kaç bulunduğunu. Kaç kontrol yapmış olursanız yapın o görülen durumun yüz bin kişideki orantısı ile bu şekilde bir karar alınıyor” şeklinde konuştu.

Güneydoğu illerinde risk seviyesi niçin düşük?

“Şu anda orada kış aylarının hakimiyeti var. İnsanlar isteseler de o toplumsal ortamın içinde bulunamıyorlar. İnsan hareketliliğinin azaldığını da düşünürseniz aslen bunun olması düzgüsel benzer biçimde” diyen Prof. Dr. Ertuğrul, açıklamalarına şu şekilde devam ediyor:

“Yüksek riskli bölgelere baktığımız vakit aslen orada dar alanda oldukça fazla insanoğlunun bir arada yaşamak zorunda olduğu ve insan hareketliliğinin yoğun olduğu bölgelerin kırmızıya doğru geçtiğini daha net görüyoruz. Burada garip olanı Konya benzer biçimde. O bölge niye kırmızı bunu ben de bilimsel olarak açıklayamam. Yada Burdur benzer biçimde. Şu anda o kadar da bilimsel veri oluşturabilecek bir ver yok aslen elimizde.”

Düşük risk seviyesindeki illere komşu olan Adıyaman niçin oldukça yüksek risk seviyesinde

Düşük risk seviyesine haiz illerin derhal yakınında olmasına ve benzer iklim şartlarına haiz olmasına karşın Adıyaman’ın yüksek risk seviyesine haiz olmasıyla ilgili de konuşan Prof. Dr. Ertuğrul, “En belirsiz mevzu o aslen. Ne yapacağımız mevzusunda bilmiyoruz” ifadelerini kullandı ve açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Benim önerimi soruyorsanız o kırmızı bölgelerde aslen ciddi karantina önlemlerinin de alınması gerekiyor. İller arasındaki geçişin ne olursa olsun sınırlandırılması hatta eğer il içerisindeyse olguların yoğun olarak görüldüğü ilçe, belde, köy benzer biçimde yerlerde de ciddi karantina önlemlerinin alınması gerekiyor. Giriş çıkışların kısıtlanması sınırlanması gerekiyor. Şu anda bizim en tamamlanmamış noktamız bilmediğimiz o. Büyük olasılıkla İçişleri Bakanlığı buna yönelik bir yönerge yayınlayacaktır. 

Trabzon’dan kalkan bir şahıs nede olsa düşük risk var diyerek başka bir bölgeye gitmemeli gidecekse de ya HES kodu uygulamasıyla ya da başka bir denetim mekanizması ile bunun yapılması gerekiyor. Şu sebeple bu pandemide başarı göstermiş olan Yeni Zelanda ve Çin bunu bu şekilde başardılar. Şu demek oluyor ki Yeni Zelanda’da bir ilde tek bir olgunun görülmesi bile oranın tamamı ile karantina alınmasına yetti. Bizim de buna benzer bir yöntemi uygulamamız gerekiyor.”

Uşak niçin düşük risk seviyesinde?

Bir canlı yayına katılan Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Necmi İlhan ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi haricinde düşük risk seviyesine haiz tek il olan Uşak hakkında açıklamalarda bulunmuş oldu. Uşak’ın düşük risk seviyesinde kalmayı iyi mi başardığını açıklayan Prof. Dr. İlhan, şu şekilde konuştu.

“Tüm işimiz sayılar bizim. Uşak’ta aşılama hızımız yüksek bu birincisi. Bir diğeri de 65 yaş ve üstü daha çok ve daha çok evde kalıyorlar. Ek olarak vatandaşların da kurallara daha dikkatli uyduğunu belirterek burada onları kutlama etmek gerekiyor. Afyon’dan Kütahya’dan Denizli’den yurttaşlarımız hafta sonu Uşak rahat diye oraya akın etmemeli ya da Uşak’taki yurttaşlarımız ben maskemi çıkartayım benzer biçimde bir hareket gerçekleştirmemeli.”