Hikayeleriyle Joker Film ve Çizgi Romanları

Joker, çizgi romanlarda ve yer almış olduğu filmlerde birbirinden değişik ve değişik geçmişlerle karşımıza çıkıyor. Peki DC’nin en sevilen kötülerinden kabul edilen bu Joker’in gerçek hikayesi ne?
Batman’in azılı düşmanı olarak tanıdığımız dünyaca üne haiz Joker, en oldukça sevilen fena kahramanların başlangıcında geliyor. Gerek çizgi romanlarda gerekse de filmlerde karşılaştığımız bu ikonik karakterin birbirinden değişik hikayelerinin olması dikkatimizi bir fazlaca çekiyor.
Çizgi romanlardan tv ekranlarına ve beyazperdeye taşınan Joker karakterinin bir tek tek bir hikayesi yok. Bu zamana kadar Joker’in özgeçmişi çeşitli çizgi romanlarda ve filmlerde değişik olarak ele alındı. 2019 senesinde çıkan Joker filminin devam filminin geleceği de duyuruldu. Bu filmin adı ise, ‘Joker: Folie a Deux’ olacak. Şimdi isterseniz dünden bugüne Joker’in kim olduğu ve nasıl ortaya çıktığına değindikten sonrasında her hikayesine ayrı ayrı göz atalım.
Joker kimdir?
Çizgi roman tarihinin en psikopat kötülerinden kabul edilen Joker, Batman’in azılı düşmanıdır. Dünyanın en sevilen kötü karakteri Joker, iskambil destesinde bulunan joker kartından esin alan Bob Kane, Jerry Robinson ve Bill Finger‘ın ortaklığında yaratıldı.
İlk kez 25 Nisan 1940’ta gösterilen bir çizgi romanda kendini gösterdi ve ortaya çıkışı da karakterine yakışır bir halde oldu. Canlı olarak bağlandığı bir radyo yayınında işlediği cinayetleri teker teker anlatıp adeta Batman’e ve polislere kafa tuttu ve günümüzde dahi sona ermeyen bir kovalamacayı böylelikle başlatmış oldu.
Joker nasıl ortaya çıktı?
DC editörlerinin planına bakılırsa Joker, Batman’in ihtişamı altında ezilecekti fakat o süper gücü olmamasına karşın süper kahramanları mısra getiren bir karaktere dönüştü. 40’ların sonunda halk ayaklandı ve bunun sonucunda çizgi romanların ihtiva ettiği sertliği aza indirgemenin lüzumlu olduğuna dair bir yasa çıktı.
Tam zirve yapmış olup parlayacakken bu şekilde bir yasanın gelmesi Joker’i negatif etkiledi. Getirilen engellemeler sonucunda beceriksiz, gülünç ve nüktedan bir sirk palyaçosundan ayrımsız bir hale geldi. 1960’ların sonunda çizgi roman evrenindeki sansürün kalkmasıyla o eski sadist, deli ve korkulu haline döndü.
Joker’in hikayesi her çizgi romanda ve her filmimizde değişik anlatılıyor. Bazılarına bakılırsa o eski bir asker. Bu durum silahlara olan sevgisini ve onları kullanma mevzusundaki ustalığını açıklıyor. Bazılarına bakılırsa ise Batman’in yitik kardeşi. Aslına bakarsanız o da tek bir geçmişe haiz olmaktansa birden fazla geçmişe haiz olmayı yeğlerim diyor.
Joker’in değişik hikayelerinin yer almış olduğu çizgi romanlar:
- Batman cilt 1 #168 (1951)
- Batman: Öldüren Latife (1988)
- Batman Confidential #7-12 (2007-2008)
- Batman: Gotham Sokakları #14-21 (2010-2011)
- Batman: Yıl Sıfır cilt 2 #21-33 (2013-2014)
- Batman #90-91 (2020)
“Red Hood’un Arkasındaki Adam” Batman cilt 1 #168 (1951)
Joker, ilk olarak 1940 senesinde gösterilen Batman #1 çizgi roman sayısı ile karşımıza çıktı. Buna karşın DC’nin Joker karakterine bir geçmiş hikayesi belirlemesi uzun seneler aldı.
Joker’in ilk ortaya çıkışından 11 yıl sonrasında, Batman kriminoloji üstüne bir ders vermekteydi. On yıl ilkin Ace Chemicals fabrikasında karşılaşmış olduğu sadece sonradan ortadan kaybolan “Red Hood” isminde bir suçluyu anlatmaktadır. Meydana getirilen araştırmalar sonrasında, Red Hood’un aslen Joker olduğu ortaya çıkar. Bu suçlu kendi geçmiş öyküsünü şöyleki açıklar:
“Eskiden bir laboratuvar çalışanıydım. Ta ki 1 milyon dolar çalmaya ve emekli olmaya karar verene kadar! İşte böylece Red Hood oldum! Nihayet Monarch Playing Card Şirketi’ni soyarak bu hedefime ulaştım. Başlığımda bulunan oksijen tüpü yardımıyla kimyasal atık havuzunun altından yüzerek kolayca kaçabildim.”
Suçlu eve döndüğü süre atık havuzundaki kimyasalların tenini kireç şeklinde beyaza, saçlarını yeşile ve dudaklarını kırmızıya dönüştürdüğünü fark ederek dehşete kapılır. Sadece sonraları kendindeki bu değişikliği benimser ve suçlarla dolu bir hayata atılır. Böylece çizgi roman dünyasının en ikonik karakterlerinden biri doğar: Joker.
Batman: Öldüren Latife (1988)
Başlangıçta orijinal eserlerden değişik olarak gerçekleşmesi hedeflenen Alan Moore’un Batman: Öldüren Latife adlı çizgi romanı, Joker’in güldürmen olmak için Ace Chemicals fabrikasındaki laboratuvar çalışanı görevinden çekilme eden bir kimyager bulunduğunu açığa çıkaran geçmişe dönük görüntüler gösterir. Karısı Jeannie ona her ne kadar gülünç biri bulunduğunu söylese de aslen {hiç de} gülünç değildir.
O ve hamile eşi çaresizce paraya gereksinimleri olduğundan birkaç suçlunun Ace Chemicals fabrikasına girmesine yardım eder. Bu suçlular soygun yaparken onlara yardım edebilecek adamlar kullanıyorlardı. Her seferinde polisin soygunu yalnız başına bir suçlunun gerçekleştirdiği fikrine kapılması için onlara yardım edecek kişiye Red Hood kaskı taktırıyorlardı.
Jeannie, evde elektriksel bir kaza sonucunda öldüğünde kimyager sinir krizi geçirmenin eşiğine adım adım ilerler. Sadece soygun devam etmek zorundadır. Anında tüm işler ters gitmeye adım atar, polisler kimyagerin kabahat ortaklarını vurur ve Batman günü kurtarmak için ortaya çıkar. Kaçma umuduyla içine yasadışı atılmış olan kimyasalları fark etmeye fırsat kalmadan civarlarındaki göle atlar ve oradan uzaklaşır.
Yüzündeki maskesini çıkardıktan sonrasında suyun üstündeki yansımasında kendi görüntüsünü gördüğünde delirir. Teni kireç şeklinde beyazlaşmış, dudakları kızarmış ve saçları yeşermiştir. Kendi düşmüş olduğu durumun karşısında sinirleri bozulan Joker kahkaha atmaya adım atar. Artık eski benliğinden geriye kalan hiçbir şey yoktur.
“Lovers and Madmen”, Batman Confidential #7-12 (2007-2008)
Değişik yaratıcı ekiplerin klasik yada orijinal bir yapıt ortaya koyma endişesi olmadan anlattığı hikayelerden oluşan Batman Confidential çizgi roman serisi hayranlar tarafınca oldukça sevildi. Bilhassa serinin bu hikayesi, eskiden Berlanti kabahat ailesi için çalışan artık yaşamdan bıkmış ve umudunu yitirmiş başarı göstermiş bir banka soyguncusu ve eski tetikçi Jack Napier’i kapsar. Sadece ondan sonra Batman ile karşılaşır ve kendisini bu şekilde azılı bir düşman karşısında sınamak için heyecanla dolar. Jack, Bruce Wayne’nin şu ana kadar tüm yapmış olduğu işleri geçersiz kılan ve kendisini işe yaramaz biriymiş şeklinde hissetmesine sebep olan bir kabahat zinciri başlatır.
En sonunda ikisi birbirleriyle yüzleşir ve aralarındaki savaş hızla kızışır. Batman istemeyerek de olsa Jack’i silahsız bırakabilmek için silahını kullanır ve Jack de misilleme olarak birisini bıçaklar. Jack kaçmaya çalıştığında ise Batman ona doğru batarang’ini fırlatır ve böylece suçlunun yüzü kesilir. Batman, Jack yüzünden öfkeden gözü döner ve mafya çetesini Jack’e yönlendirir, onunla ne yapmak istiyorlarsa yapmalarını söyler.
Mafya çetesi Jack’i Green Pharmaceutical fabrikasına götürür ve orada döver. Suçlu, kaçmak için çabalarken o kaos esnasında fabrikadaki makineler aktifleşir. Yaptığından pişmanlık duyan Batman, tam Jack’in üstüne kimyasal bir karışım dökülürken fabrikaya gelir ve o ana şahit olur. Yaşanmış olan olaydan sonrasında suçlu, Joker olarak geri dönmek suretiyle karanlık geceye doğru yol alır.
“The House of Hush”, Batman: Gotham Sokakları #14-21 (2010-2011)
Joker’in bu konusunda, genç Martha Kane’i Dr. Leslie Thompkins’in kliniğinde çalışan bir destek olarak gösterir. Martha, koruyucu ailesiyle yaşayan ve devamlı başkaları tarafınca istismara uğrayan genç bir çocuk olan Sonny’e klinikte tertipli olarak bakar. Sonny, Martha’nın genç Tabip Thomas Wayne ile tanışmasına şahit olur. Haftalar sonrasında bir grup suçlu, düşük gelirli insanların yaşamış olduğu bir mahalleye yayması amacıyla Sonny’e virüs bulaştırır.
Sonny, Martha ve Thomas’a durumu haber verir. Böylece, klinikteki doktorlar ve Wayne Medikal Araştırma ekibi ona yardım eder ve ihtimaller içinde bir salgın engellenmiş olur. Sallie Guzzo adlı bir çete üyesi amacına ulaşamadığı için sinirlenip kliniği ateşe verir ve Sonny’i kaçırır. Bir süre süresince Sonny’i evinde destek olarak tutsak meblağ ve ona rahatsızlık eder.
Sonny’i içeren geçmişe dönük görüntüler bu noktaya kadar devam eder. Sadece “House of Hush” seneler sonrasında Joker’in Sallie Guzzo’yu öldürdüğünü ve öldürürken de Sallie’nin Sonny’e söylediği aynı sözleri ona yeniden ettiğini gösterir. Sonraları Twitter’dan hikayenin yazarı Paul Dini’ye Sonny’nin bu karanlık hikayedeki Joker olup olmadığı sorulduğunda yazar tek kelimeyle “Evet.” diye cevap verir.
“Batman: Yıl Sıfır” Batman cilt 2 #0, #21-33 (2013-2014)
Joker hikayelerinin bu versiyonunda, DC Evreni’nin yeni bir parçası olan Red Hood (yada Red Hood One) adlı bir suçlu, Bruce Wayne’in Batman kimliğini benimsemesinden aylar ilkin, Gotham’da kırmızı maskeli suçlulardan oluşan bir çeteyi yönetmektedir. Red Hood One’ın altlarının her birine değişik bir numara tahsis edilir ve hepsi birbirlerinden değişik becerilere haizdir.
Red Hood One, Gotham’da seviye ve rahatlık sağlamak için uğraşan birisinin bulunduğunu fark ettiğinde ondan etkilenir ve bu kahramana bir iş bile teklif eder. Ek olarak Red Hood One, Bruce Wayne ile aralarında bir bağ hisseder. Thomas ve Martha Wayne’in adam öldürmeye kurban gitmelerinden etkilendiğini iddia eder şundan dolayı kendi koruyucu ebeveynlerinin de komşuları tarafınca öldürüldüğünü söyler. Tüm bu yaşanmış olan olaylar ona yalnızca kabahat için değil kaos için de esin vermiştir.
Batman #90-91
Catwoman, Joker hakkında gerçeği Batman #90 sayılı çizgi romanda açığa çıkardı. Öykü, Joker’in renkli bir hayduttan Batman’ı deli eden psikopat birine döndüğü gece Designer ile beraber başladı. Öykü Catwoman, Riddler, Penguin ve Joker‘e gelen acayip bir davetle adım atar. Designer’ın evine vardıklarında, onlara artık yenmiş olduğu fakat rekabetleri onlarca yıl devam eden Batman kadar kuvvetli ve yenilmez bir düşmanını anlatır:
“Zamanında, kişisel kazancım için kabahat planlamıyordum. Yalnız o nalet dedektifi kendi oyununda yenmeye çalışıyordum. Zafer her fırsatta benden uzaklaşıyordu ve ben de bana gerçeğin kendisini sunup hayatımı değiştiren deliliğin eşiğine sürükleniyordum. Oyunu dedektifin şartlarına bakılırsa oynuyordum. İleriye doğru atılan bir adım, onun beni yenmesi için attığı her adımı geride bıraktı. Eğer bir aşama karmaşıklığa haiz bir kabahat tasarlasaydım, o beni yenmek için iki aşama karmaşıklıkla geri dönecekti. Onu yenmek daha süratli ve daha büyük (üstel) bir sıçrama gerektirecekti.”
Designer’ın Catwoman, Riddler, Penguin ve Joker’e sunmuş olduğu bu “üstel sıçrama” teklifi onların hayallerini gerçekleştirmelerine ve nihai planlarını uygulamalarına destek olacaktır. Designer’ın tek isteği amaçladıkları zaferleri elde ettiklerinde haiz olacakları servetlerinin yarısını ona sunmalarıdır. Bu durum Selina, Edward ve Oswald için kutlama sebebidir şundan dolayı nihayet Batman’ı yenebileceklerdir. Fakat Joker için işler oldukça daha farklıdır.
Odada Joker ve Designer arasındaki tam olarak ne olduğu bilinmiyor, sadece Catwoman Bruce’a (ve bununla beraber okuyuculara) tahminini asla kuşku etmeden söylüyor. Joker isteğini Designer’a söyledikten sonrasında, sesi odada yankılanıyor ve adamlarına buyruk veriyor: “Hepsini öldürün!”
Joker’in Batman #91’de barmenle olan hitabı yardımıyla odada yaşanmış olan her şey su yüzüne çıkıyor. Barmene anlattığı hikayede Designer hakkında “Şeytan” diye bahsedip diğerlerinin Şeytan’dan kral olmak, en yüce insan olmak ve dünyadaki en varlıklı insan olmak şeklinde isteklerinin bulunduğunu söylüyor.
Sıra Soytarıya kısaca Joker’e geldiği sırada Soytarı gülüyor şundan dolayı Şeytan’ın oyunu anlıyor. Böylelikle şehirde Şeytan’a karşı çıkabilecek yüce, kuvvetli yada varlıklı insan kalmayacağını fark ediyor, şehrin sahibi gene o oluyor. İstek sırası Soytarıya geldiği süre Şeytan ona ne istediğini soruyor. Soytarı: “Şeytanın ta kendisi olmak isterim” diyor ve onu öldürüyor. Böylece Joker, Batman’in en fena kabusuna dönüşüyor.
Joker’in değişik hikayelerinin yer almış olduğu filmler:
- Batman (1989)
- Kara Şövalye üçlemesi;
- Batman Başlıyor (2005)
- Kara Şövalye (2008)
- Kara Şövalye Yükseliyor (2012)
- Suicide Squad (2016)
- Joker (2019)
Batman (1989)
Tim Burton tarafınca yönetilen 1989 yılında yapılmış bu filmimizde, Gotham şehrinin sürekli koruyucusu Batman ve baş düşmanı Joker ile karşı karşıya gelir. Joker karakterinin geçmişini kurcalayarak onun hakkında informasyon sahibi olmamızı elde eden ilk filmin bu Batman filmi bulunduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra film, o güne kadar seyircilerin karşısına çıkan en kapsamlı Joker öyküsünü içeriyordu. Serinin en iyi filmlerinden biri olarak gösterilen bu filmimizde meşhur oyuncu Jack Nicholson’ın Joker karakterine yaşam vermesi ve yorumu yardımıyla Joker’i Batman seyircilerine sevdirmiştir.
Joker, filmimizde yer edinen hikayeye bakılırsa geçmişte bir süre Gotham yeraltı kabahat dünyasının başındaki isim olan Carl Grissom için çalışan ve aslolan adı Jack Napier olan bir kiralık katildi. Napier, Grissom’ın kız arkadaşıyla ilişkisi olduğu ortaya çıkınca Grissom tarafınca tuzağa düşürülür.
Çizgi romanlarda da olduğu şeklinde bu filmimizde de Batman ile yüzleşmesi esnasında kimyasal bir atığa düşmek üzereyken Batman uzanıp onun elini tutmaya çalışsa da Napier’in eli kayar ve o kimyasal atığın içine düşer. Bunun sonucunda vücudunda ve yüzünde kalıcı izler kalır. Yüzü kireç şeklinde bembeyaz, saçları yeşil olur ve kendine özgü bir gülümseme kazanır.
1989 yılında yapılmış Batman filmi yalnızca Joker karakterine bir geçmiş hikayesi vermekle kalmayıp bununla beraber karakterin Batman ile iç içe bir hikayeye haiz olmasını elde etmiştir. Filmimizde geçmişi gösteren bir sahnede genç Napier’ın Bruce Wayne’in ailesini öldürmesi, Batman karakterinin doğuşunun ve kendini Gotham şehrini suçtan arıtmaya adamasının başlangıcı bulunduğunu gösteriyordu.
Kara Şövalye üçlemesi:
En iyi süper kahraman filmlerinden biri olarak nitelendirebileceğimiz Kara Şövalye filmimizde Heath Ledger’ın canlandırdığı Joker, yaşamı hakkında bizlere iki değişik öykü anlatmıştı. Bu hikayelerin ilkinde babasının alkolik bir adam bulunduğunu söyler. Alkolü fazla kaçırılmış olduğu bir gece, oğlunun ciddi bir halde durmasından rahatsız olur ve eline bir bıçak alarak Joker’in ağzını keser ve şöyleki der: “Neden bu kadar ciddisin?”
Kara Şövalye üçlemesinde Joker’in anlattığı öteki bir öykü ise eşinin kabahat çetelerine karşı girmiş olduğu borç yüzünden eşinin yüzünün doğrandığını, Joker de ona destek olmak için ağzını kestiği sadece eşi Joker’i oldukça çirkin bulmuş olduğu için terk etmiş olduğu anlatılır.
Suicide Squad (2016):
Warner Bros., Jared Leto‘nun Suicide Squad filmimizde Joker rolünü yapan oynayacağını duyurduğunda, birçok fanatik şüpheyle yaklaştı: Ledger’in efsanevi Oscar ödüllü performansından sonrasında, yeni versiyonu acaba nasıl olacaktı? Leto, rolüne daha iyi girip Joker’in kişiliğine kolaylıkla bürünebilmek için çeşitli yöntemler denedi. Sadece Joker’in filmdeki sahnelerinin gelişigüzel kesilmesi hem Leto’yu hem de hayranlarını sinirlendirdi.
Son sahnelerde Joker ve Harley Quinn’in {hiç de} sağlıklı olmayan ilişkisi üstünde yoğunlaşıldı. Joker, eskiden psikoloğu olan Harleen Quinzel’i manipüle edip, kendisine olan sevgisini kanıtlamasını ve içinde kimyasal madde olan tanka atlamasını ister. Bu vaka, bir an bile düşünmeden kimyasalların içine atlayan Harleen’in artık kendi benliğini kaybedip Harley Quinn’e dönüşmesinin başlangıcıdır. Böylelikle Ledger’in canlandırdığı Joker kadar ürkütücü olmasa da gene de soğuk, mesafeli ve kendi halinde bir Joker karşımıza çıkmış oldu.
Joker (2019):
2019 yılında yapılmış bu film, başarısız bir güldürmen olan Arthur Fleck’in hayatına odaklanıyor. Bu filmdeki hikayede çocukluğunda öz annesinden bir halde ayrılan Arthur, üvey anası Penny tarafınca canice işkenceye maruz kalmış biri. Görmüş olduğu işkenceler esnasında acı çekerken gülmeye zorlanması psikolojisini altüst ediyor. Böylelikle Arthur, acı çekerken mutlu bulunduğunu ve mutluluğun acı çekmek bulunduğunu düşünmeye başlıyor.
Arthur, bir palyaçoluk ajansında emek vererek geçiniyor ve en büyük imgesel bir güldürmen olup insanları güldürmek. Komedyenlikte başarı göstermiş olamayıp üzerine bir de dalga geçilen Arthur, onunla gene dalga geçilmek suretiyle çağrıldığı tv programında canlı yayında işlediği cinayetle beraber yavaş yavaş Joker benliğini üstüne oturtuyor.
Filmimizde üvey annesinin iddia etmiş olduğu suretiyle babası olan Thomas Wayne’i ziyarete gittiği esnada o sırada hemen hemen minik bir çocuk olan Batman ile karşılaşıyor. Böylece Joker ve Batman’in ilk karşılaşmaları da gerçekleşmiş oluyor.