Hubble Uzay Teleskobu, 9 Gündür Çalışmıyor

NASA’nın ve dünya üstündeki neredeyse tüm astronomların uzaydaki gözü kulağı olan Hubble Uzay Teleskobu, bir haftadan uzun bir süredir çevrimdışı durumda. 30 senelik uzun bir geçmişe haiz olan Hubble’ı arızanın gerçekleştiği 13 Haziran tarihinden bu yana 3 kez tekrardan çalıştırmayı denese de hemen hemen başarı sağlayamadı.

Hubble Uzay Teleskobu’nun ‘beyni’ diyebileceğimiz yük bilgisayarı, 13 Haziran tarihinde ansızın, sebebi hala belirlenemeyen şekilde emek vermeyi durdurdu. 1980’lerde inşa edilen bu bilgisayar, uzay teleskobunun üstünde bulunan bilimsel araçların denetim edilebilmesini sağlıyor. Bilim adamları, o tarihten bu yana Hubble’dan gelen verileri inceleyerek problemi tespit etmeye çalışıyorlar sadece hemen hemen problemi kati bir halde çözebilmiş değiller.

NASA, Hubble’ın beyni için ilk tekrardan başlatma girişimini 14 Haziran’da gerçekleştirmiş oldu ve başarısız oldu. İlk veriler, probleminin bir bilgisayarın hafıza modülünde olduğuna işaret ediyordu. Bu yüzden NASA mühendisleri, uzay teleskobunda bulunan üç yedek hafıza modülünden birine geçiş yapmayı denedi sadece bu tecrübe etme de başarısızlıkla sonuçlandı.

Geçtiğimiz perşembe günü meydana gelen son denemede mühendisler, hem mevcut hem de yedek modülleri çalıştırmayı denediler sadece her iki tecrübe etme de başarısızlıkla sonuçlandı. NASA, mevzuyla ilgili olarak cuma günü yapmış olduğu açıklamada tekrardan başlatma denemeleri yerine bazı testler yapacaklarını ve daha çok data toplayacaklarını belirtti.

Hubble Uzay Teleskobu’nun üstünde bulunan bilimsel araçlar, ‘güvenli moda‘ geçiş yapmış ve adeta kış uykusuna yatmış durumdalar. Gene NASA’nın açıklamasına bakılırsa tüm bilimsel araçlar, güvenli şekilde çalışır duruma gelmeyi bekliyorlar. Ayrıca NASA, Hubble’da ana yük bilgisayarının tekrardan emek vermemesi durumunda geçiş yapabileceği ikinci bir yük bilgisayarı bulunduğunun da altını çiziyor. 

Hubble Uzay Teleskobu, NASA için ne kadar mühim?

Hubble Uzay Teleskobu, Dünya’dan uzaya fırlatıldığı 1990 yılından bu yana yıldızların doğumlarını, ölümlerini, Plüton’un ötesindeki cüce gezegenleri, Güneş sistemindeki yıldızlararası nesneleri yakalayıp görüntülerini Dünya’ya iletirken; evrenin yaşlarının ve genişleme hızının hesaplanabilmesini mümkün kıldı. Hatta Hubble, evrenin ilk yıllarından kalma, 13,4 milyar ışık yılı uzaklıktaki galaksileri dahi tespit etti. Dolayısı ile Hubble’ın yerini James Webb Uzay Teleskobu’na bırakmaya hazırlanırken dahi son aşama mühim bir bilim aracı bulunduğunu söyleyebiliriz.