DÜNYA

Oksijen 5 Saniye Yok Olsa Ne Olur

Daha ilkin nefesinizi ne kadar uzun süre tutabileceğinizi asla denediniz mi? Bir dakika? 45 saniye? En fena senaryoyu düşünelim: 5 saniye süresince nefesinizi tutabilir, doğrusu oksijensiz kalabilirsiniz, o şekilde değil mi? Peki, Dünya bunu başarabilir mi?

Belirli bir süre için oksijensiz kalabilsek de onsuz yaşayamayacağımızı biliyoruz. Peki, oksijen yalnızca aldığımız havanın içinde mi bulunuyor? Dünya yalnızca beş saniye için oksijenden yoksun kalsaydı bunun götürüleri ne olurdu? ‘Oksijen’ derken oksijeni küçümsüyor muyuz?

İsterseniz daha çok zaman kaybetmeyelim. Hâlâ yapabiliyorken derin bir nefes alın, şu sebeple bu distopik soruların cevabı nefesinizi kesebilir.

Nefes tutmak mı? O iş kolay:

Bunu derhal yapalım isterseniz. Derin bir nefes alın… Durun durun, işi daha da zorlaştıralım. Bu şekilde bir duruma hazırlıksız yakalandığınızı düşünelim. Ihmal etmeyin ansızın 5 saniye sürecek oksijensiz bir Dünya var olacak. Bu şekilde bir duruma ciğerleriniz oksijen doluyken yakalanmak talih işidir. Ciğerlerinizi boşaltarak nefes tutmayı deneyin…

O kadar da zor olmasa gerek, o şekilde değil mi?

Beş saniye, fazlasıyla kısa bir süre olduğundan nefes almış da olsanız, vermiş de olsanız hiçbir mesele olmadan bu işin içinden sıyrılabilirsiniz.

Siz yapabiliyorsunuz sadece yer yüzünde bu 5 saniyeyi ciddi hasarlarla atlatacak oldukca fazla şey var.

Oksijen yalnızca havayı ve aldığımız nefesi etkilemiyor:

NASA’nın verilerine bakılırsa Dünya’nın atmosferinin yüzde 21’i oksijenden oluşuyor. Şu demek oluyor ki atmosferin 5’te 1’inden fazlası oksijen.

Tüm bunların yanı sıra oksijen bizlere “yaşam” vermekten oldukca daha fazlasını gerçekleştiriyor.

Bırakın beş saniyeyi, bir saniye bile yok olursa ciddi problemler da bizi bekliyor. Yavaştan başlamış olalım…

Işıklara elveda, karanlığa merhaba:

Güneş’ten gelen ışık, havada bulunan parçacıklar vasıtasıyla dağılır. Atmosferin %21’ini ortadan kaldırmaktan bahsediyorsak, parçacık sayısını da beşte bir oranında düşürmekten bahsediyoruz anlamına gelir. Bu sebepten dolayı hava nispeten daha karanlık olur.

Şu ana kadar herhangi bir sorun olmadığını düşünüyoruz. En sonucunda havanın aydınlık olup olmaması sizin için dirimsel bir durum teşkil etmeyecektir. Bu sırada gökyüzündeki tüm uçaklar yere doğru “dökülmeye” adım atar, şu sebeple motorları durur.

Oksijen yoksa ateş de yok:

Birçoğumuzun bilmiş olduğu suretiyle ateşin oluşması için oksijen gerekiyor. Bunun yanı sıra tüm benzinli araçlar da benzin yakarak çalışıyor. Oksijen yoksa yanma faaliyeti de yok. 

Maalesef daha yeni başlıyoruz.

Beton, metal farketmeksizin etrafınızdaki tüm binalar yıkılmaya başlıyor: 

Oksijen bizlere soluyabileceğimiz bir hava sağlamanın yanı sıra, beton yapılar için bir bağlayıcı materyal görevine haizdir. Bu sebeple oksijen eğer olmazsa beton yapılar da olmayacaktır.

Etrafınızdaki tüm binaların yerle bir olmasının çıkaracağı çok önemli sesi tahmin edebiliyor musunuz?

Bir iyi, bir de fena haberimiz var: İyi haber şu ki düşündüğünüz kadar yüksek seslere maruz kalmayacaksınız. Niçin mi? O vakit fena haberi de verelim:

İç kulağınız tazyik değişikliğine dayanamayarak çoktan patladı bile:

Atmosfer, bedenimize belirli bir tazyik uygular. Fazlaca daha kolay bir örnek verelim:

Suyun altına daldığınız vakit kulaklarınızdaki oluşan basıncı hatırladınız mı? Suyun basıncı havadan daha yüksek olduğundan kulaklarınıza biri bastırıyormuş benzer biçimde hissedersiniz.

Bunun sebebi kulağınızın dış ortam basıncına ayak uydurmaya çalışmasıdır.

Bu durumun daha ciddi örneklerini vermek için suyun birazcık daha derinliklerine inelim. 

Eğer aniden derine inerseniz kan basıncınız artar. Bunun sebebiyse derine indikçe sudaki basıncın artmasıdır. Vücudunuz, basıncı dengelemek için belirli değişimler göstermeye adım atar ve bunun sonucunda değişik tepkiler verir.

Bu oldukca süratli bir halde gerçekleşirse de su içinde ‘vurgun yiyecek’ adı verilen vakası yaşarsınız.

Denge mevzusuna birazcık daha açıklık getirdiysek derhal kulaklarınıza neler olacağından bahsedelim.

Tıpkı aniden binlerce metre sudan çıkmış benzer biçimde hissedeceksiniz!

Atmosfer basıncında beşte birlik bir değişim olacağı için iç kulağınız bu ani değişimi kaldıramayacak ve patlayacak.

Başka bir deyişle dıştaki tazyik azaldığı için kulak zarınız hızla dışa doğru genişleyecek. 

Böylece işitme yetinizi kaybedeceksiniz.

Daha bitmedi…

Evet, yanlış duymadınız. Gerçi kulak zarınız patladığı için duyamıyordunuz fakat gene de…

Yazımızın başından beri oksijeni bir gaz olarak ele aldık. Peki, suyun formülü neydi?

H2O dediğimiz bileşenin üçte biri oksijenden oluşuyor. Bu da oksijen yoksa su da yok demek oluyor. Başka bir deyişle dünya üstündeki tüm su, oksijen yok olduğunda yalnızca özgür dolaşan hidrojen atomlarına dönüşüyor.

Hidrojen en hafifçe gaz olduğundan troposferin üst katmanlarına kadar çıkıyor.

Yaşayan canlılar oksijen atomuna haiz olduklar için, ansızın yok olduğunda ne yazık ki hızla genişleyip patlayacaklar. Şu demek oluyor ki işitme kaybından sonrasında sizi acı dolu bir son bekliyor.

Bu aşamadan sonrasında da yaşadığınızı varsayarsak…

…yer kabuğu ansızın kırılmaya başladığını görmüş olacaksınız:

Yer kabuğunun %45’ini oksijenin oluşturduğundan bahsetmiş miydik?

Dünya üstündeki oksijen yok olduğu vakit yer kabuğu paramparça olacağı için yüzeydeki her şey magmaya doğru özgür düşüşe geçecek.

5 saniye, oksijenin yokluğunda oldukça uzun bir süre. Bu sürenin peşinden okisjen geri gelse de Dünya eskisi benzer biçimde bir yer olmayacak. 

Şimdi nefesinizi tutmayı bırakın, hazır bahar gelmişken dışarıya çıkıp bolca oksijenin tadını çıkarın.

Kafam Deli Sorular yazı dizimiz için siz de önerilerde bulunabilirsiniz: 

Bunun için aklınızdaki en “deli” suali yorumlarla ya da e-posta yöntemiyle bizlere bildirin. Araştıralım, gerekirse işin uzmanına danışalım. Yeter ki kafanızdaki o sıradışı sorulara, içinizdeki meraka ışık tutalım.

İLGİLİ HABER

Aklımda Deli Sorular #1: Vakit Nedir?

İLGİLİ HABER

Aklımda Deli Sorular #2: Dünya Niçin Düz Değil?

İLGİLİ HABER

Kara Delik Nedir, Iyi mi Oluşur?

İLGİLİ HABER

Uzaydan Gelen Fotoğrafların Çoğunda Niçin Bir Tane Bile Yıldız Göremiyoruz?

İLGİLİ HABER

Tarihin İlk Kara Delik Fotoğrafı, Einstein’in Görelilik Teorisini Iyi mi Destekliyor?

İLGİLİ HABER

Tarihin İlk Kara Delik Fotoğrafı Niçin Bu Kadar Bulanık?

İLGİLİ HABER

Freud Yaşasaydı, Selfie Hakkında Ne Düşünürdü?

İLGİLİ HABER

Yer Çekimi, Iyi mi Karar Verdiğimizi Etkisinde bırakır mi?



İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.