İşsizlik verilerinde yeni dönem – Ekonomist
Resmi verilere nazaran, işsizlik yüzde 12’ler seviyesinde ve pandemi öncesi döneme yakın seyrediyor. Sadece iş aramaktan vazgeçenlerin de dahil edilmiş olduğu geniş tanımlı işsizlik, Türkiye istatistik Kurumu’nun (TÜİK) ilk kez açıklamış olduğu ‘atıl iş gücü’ verilerine nazaran yüzde 29’u aşmış durumda.
ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Kısa emek verme ödeneği, parasız izin yardımları ve işten çıkarma yasağı şeklinde uygulamalar sebebiyle, gerçek işsizlik hemen hemen resmi verilere yansımış değil.
Bu ay ilk kez aylık bazda açıklanan TÜİK’in işsizlik verilerine nazaran; mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı ocakta yüzde 12,2, mevsim etkisinden arındırılmamış işsizlik oranı ise yüzde 13,4 oldu. TÜİK’in AB’ye uyum amacıyla ilk kez ‘atıl iş gücü’ adı altında yayımladığı geniş tanımlı gerçek işsizlik oranıysa yüzde 29,1 olarak açıklandı.
Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaşlarındaki kişilerde işi olmayan sayısı 2021 yılı ocak ayında bundan önceki aya nazaran bin şahıs azalarak 3 milyon 861 bin şahıs oldu. işsizlik oranı ise 0,4 puanlık azalışla yüzde 12,2 seviyesinde gerçekleşti. istihdam edilenlerin sayısı, ocakta bundan önceki aya nazaran 822 bin şahıs artarak 27 milyon 706 bin şahıs, mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı ise 1,2 puanlık artışla yüzde 43,8 oldu.
Verilerde dikkat çeken iki şey oldu. Bunlardan biri işgücünün ocak ayında bundan önceki aya nazaran 821 bin şahıs artarak 31 milyon 567 bin kişiye çıkması oldu. İkinci olarak da ocak ayında istihdam edilenlerin sayısının bundan önceki aya nazaran ziraat sektöründe 366 bin şahıs artmasını gösterebiliriz. Hasat süreci olmayan bir ayda tarımdaki bu artış izahata muhtaç gözüküyor.
DANIŞMA KURULU BİLMECESİ
Öte taraftan TÜİK ile ilgili garip bir gelişme de yaşandı. Bundan önceki başkan döneminde kurulan ve saygı duyulan ekonomist ve uzmanlardan oluşan ‘Fiyat istatistikleri Danışma Kurulu’ ile ‘işgücü Piyasası Danışma Kurulu’, yeni atanan TÜİK Başkanı Prof. Dr. Sait Erdal Dinçer tarafınca lağvedildi.
Kamu kurumlarında bu tür gelişmelere artık alışmış olsak da TÜİK’e ilişkin hassasiyetlerin arttığı bir dönemde, tüm kesimler tarafınca pozitif yönde karşılanan bu danışma kurullarının aniden kaldırılmasının yadırgatıcı bulunduğunu da buraya not düşmüş olalım.
