İşverenden asgari ücretin “dengeli belirlenmesi” talebi

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, devrin koşulları dikkate alınarak, çalışanı da üreteni de koruyacak dengeli bir asgari ücret belirlenmesi çağrısında bulunmuş oldu.

Akkol, yazılı açıklamasında, milyonlarca çalışanın yaşamını direkt ilgilendiren asgari ücret mevzusunda ekim ayından beri tüm toplumsal paydaşlarla yoğun şekilde görüştüklerini belirterek, bu kapsamda Türk-İş başta olmak suretiyle işçi konfederasyonları ve sendikaları, siyasi partiler, sivil cemiyet kuruluşları, işveren kuruluşları, küçük-orta-büyük ölçekli işletmeler ve temsilcileri, akademisyenler ve ekonomistler ile istişarelerde bulunduklarını altını çizdi.

Hem çalışan hem işveren bakışını idrak etmek için yaptıkları araştırma ve analizlerle kamuoyunun beklentilerini yakından takip ettiklerini bildiren Akkol, şunları kaydetti:

“Bu doğrultuda, sahadan aldığımız veri, görüş ve önerilerle, ek olarak uzman ekiplerimizin teknik analizleriyle çalışmalarımızı yürüttük. Metal, dayanıklı tüketim ürünleri, tekstil, cam, çimento, demir çelik, ilaç, kimya, deri, besin, elektrik, elektronik, süratli tüketim ürünleri, kağıt ve ağaç, maden, inşaat, makine, otomotiv, otomotiv yan endüstri, gezim, hazır giyim, perakende, petrol, enerji, sıhhat, eğitim, kamu ağır endüstri ve hizmet, yöresel idareler ve mahalli yönetimler de dahil olmak suretiyle tüm sektörlerden, hem emek verme arkadaşlarımızın hem işverenlerin beklenti ve görüşlerini çalışmamıza dahil ettik. Komisyonda da bu çalışmalarımızdan, görüşmelerimizden elde ettiğimiz çözümleme ve önerilerimizle yer alacağız.”

“Belirsizlik ortamı birçok sektörü negatif etkilemeye devam ediyor”

Akkol, TİSK olarak birinci önceliklerinin daima olduğu şeklinde ülkenin ve emek verme arkadaşlarının sürdürülebilir refahı bulunduğunu anımsatarak, şu ifadeleri kullandı:

“Bu aşamada, çalışanlarımızı enflasyon karşısında koruyacak bir asgari ücret belirlenmesinden yanayız. Sadece öteki taraftan da unutmamalıyız ki tüm dünyada artan emtia tutarları, enerji ve taşıma maliyetlerinin yanı sıra çip krizi şeklinde küresel problemler ve yeni varyantlardan kaynaklı yüksek belirsizlik ortamı birçok sektörü negatif etkilemeye devam ediyor. Bu ve benzeri nedenlerle üretici enflasyonunun yüzde 46’yı aştığı bir dönemden geçiyoruz. Bu şekilde bir ortamda işletmelerimizi ve üreticilerimizi ayakta tutacak ve üretimin devamlılığını sağlayacak bir asgari ücret seviyesinin belirlenmesi dirimsel önemdedir. Devrin koşulları dikkate alınarak, çalışanı da üreteni de koruyacak dengeli bir asgari ücret belirlenmesi çağrısında bulunuyoruz. Başta asgari ücret olmak suretiyle, tüm ücretler üstündeki vergilerin kademeli olarak düşürülerek dengeleri sarsmadan çalışanların gelirlerinin artırılabileceğine inanıyoruz. Bununla beraber, asgari ücret işveren teşvikinin bu yıl da devam etmesinin, asla olmadığı kadar tehlikeli sonuç bulunduğunun ve yeni istihdam yaratılmasında kayda kıymet bir yarar sağlayacağının altını da bir kez daha çizmek isteriz.”

 “Aralık ayının başlangıcında tamamlamaya hazırız”

Yeni asgari ücretin en kısa sürede netleşmesi mevzusunda kamuoyunun büyük beklentisi bulunduğunun bilincinde olduklarını belirten Akkol, şu şekilde devam etti:

“Bu sebeple Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda görüşmeleri hızlandırarak süreci aralık ayının başlangıcında tamamlamaya hazırız. Buradaki en büyük dileğimiz, emek verme yaşamının tüm paydaşları olarak üçlü mutabakata varılması ve uzun seneler sonrasında ilk kez işçi-işveren-kamu olarak beraber imza atılmasıdır. ‘Beraber Mümkün’ anlayışı ile bu zor süreci gene işçi, işveren, hükümetimiz ve tüm toplumsal paydaşlarımızla açık diyalog ve dayanışma kanalıyla en iyi şekilde aşacağımıza inanıyoruz. Geleceğimize, çalışanlarımıza, işletmelerimize ve işimize katkı sağlayacak her türlü karara destek vermeye hazırız.”a