Call of Duty: Vanguard İncelemesi

Xbox 360 döneminden bu yana Call of Duty oyunlarının sıkı bir takipçisiyiz. Hatta söylemesi ayıp bir COD lansmanında düzenlenmiş data yarışmasında ödül kazanmışlığımız da var. Activision; Origin ve EA şeklinde her yıl popüler oyun serisine yeni bir başlık eklemeyi seven firmalardan biri. COD, Battlefield ve Fifa şeklinde popüler kültürün bir parçası haline gelmiş serileri kaçırmamaya istekli oyuncular olduğu sürece de üretim hattı çalışmaya devam edecek şeklinde duruyor. Burada aslolan değerlendirmemiz ihtiyaç duyulan her yıl bizlere ne kadar değişik bir içerik sunulmuş olduğu ve ödediğimiz paranın karşılığında ne kadar içerik aldığımız!

Bu yıl yılların müthiş ikilisi Battlefield ve Call of Duty rekabetinin Halo’nun gölgesinde kalmış olduğu su götürmez bir gerçek. Oldukca kısa sürede detaylı bir Halo Infinite incelemesini sizlere sunacağız. Bunun için normal olarak ilk olarak öykü modunun da yayınlanmasını bekliyoruz. Fakat isterseniz şimdi ilk olarak yeni Call of Duty: Vanguard nasıl bir oyun olmuş gelin beraber bakalım. İçinde öykü olmayan oyunları değerlendirmeyi pek tercih etmediğimiz için ve bu yıl bir de üzerine oldukça sorunlu bir çıkış meydana getiren Battlefield 2042 incelemesine ise asla girmeyeceğiz. Boşuna süre kaybetmeye değmez.

Şimdiye kadar 2. Dünya Savaşı mevzusu o denli fazla sömürüldü ki ikimiz de dâhil olmak suretiyle pek oldukca şahıs bu tür FPS oyunlarından bıkmıştık. Ne mutlu ki Call of Duty, 2017’deki WWII haricinde uzun süredir çağıl dünyaya odaklanmış durumdaydı. Yeni Vanguard ise seriyi köklerine doğrusu 2. Dünya Savaşı dönemine geri döndürüyor. Sadece derhal üzülmeyin, bu o şekilde bir geri dönüş değil. Vanguard bizlere, tüm klişelerden arınmış, oldukca iyi kurgulanmış bir öykü ile bambaşka  bir yaklaşım sunuyor. Averaj altı saatlik bu öykü modu son dönem COD oyunları averajına nazaran kabul edilebilir. Normal olarak bizim için gene kafi olmadı fakat en azından Battlefield 2042’nin aksine Activision, hala etkisinde bırakan bir öykü sunuyor ki bunu es geçemeyiz. Ek olarak tonlarca oldukca oyunculu eğlence, 20 yeni harita ve normal olarak denenmiş ve kontrol edilmiş Zombi modu da cabası.

Hikayenin tadı damağınızda kalıyor

COD: Vanguard’ın öykü modu her şeyden oldukca bir Michael Bay filmine benziyor. Oldukça çok coşku, eğlence ve aksiyon vadediyor. Oyun, azca ilkin de belirttiğimiz şeklinde bizi yeniden İkinci Dünya Savaşı’na götürüyor ve bu sefer Phoenix Projesi adlı hususi bir göreve liderlik eden bir Nazi subayını avlamak için hususi bir birim olarak bir araya gelen bir grup insanı denetim ediyoruz. Prologue da sayılabilecek, trende geçen müthiş aksiyonlu bir bölüm ile başlamış olan oyun, Hitler’in intihar etmiş olduğu ve Nazi ordusunun son sancılarını yaşamış olduğu dönemde geçiyor. Aslolan öykü, gerçek bir kişiden uyarlanmış olan Lady Nightingale olarak anılan bir Rus kadın keskin nişancı, arsız tavırlı bir Amerikan flyboy, Avustralyalı bir bomba uzmanı ve bir İngiliz komutandan oluşan ekibimizin, Dominic Monaghan’ın muhteşem bir performans ile canlandırdığı Jannick Richter adlı Nazi subayı tarafınca yakalanması ile başlıyor. Sonrasında flashback’ler ile tüm ekip üyelerinin hikayelerinin arka planını tek tek oynama ve bu noktaya nasıl geldiklerini görmek şansı buluyoruz.

Öykü bizi D-Day çıkarmalarından Stalingrad Savaşı’na kadar 2. Dünya Savaşı’ndaki tüm meşhur cephelere götürüyor. Yeri geliyor bir çölde savaşıyoruz, yeri geliyor Japon tayyare gemisine bomba atmak için bir tayyare ile dalış yapıyoruz. Sadece Nazi işgalinden ve etrafındaki şehrin yıkımından kaçmamızı elde eden aksiyon yüklü fakat duygusal anlamış olur da içeren Lady Nightingale’in hikâyesi bilhassa dikkat çekiyor. Hakikaten etkisinde bırakan ve benzersiz bir hikâye ve tek başına bir oyun hâline gelse biz dâhil bir çok kişinin alıp oynayabileceği bir oyun olabilirmiş. Tüm diyaloglar oldukca iyi işlenmiş, dinamik ve aralara serpiştirilen garip fakat gülünç satırlarla keyifli de hissettiriyor. Bu bireylerle oluşturulan takıma, önceki tüm Call of Duty oyunlarından daha çok emek harcandığı belli ve oyunun bitiminden de çıkarım yapmam gerekirse büyük bir ihtimalle serinin devamında bir başka oyunda daha bu ekiple karşılaşmamız mümkün.

Yeni mekanikler oyunu zenginleştirmiş

Öykü daha önceki oyunlardan alışık olduğumuz oyun mekaniklerini kullanıyor. FPS kamera açısı ve bol miktarda savaş normal olarak itici güç. Düşmanlardan elde edecekleriniz dâhil, 2. Dünya Savaşının silahlarının birçoğu elinizden geçiyor. Bu hissi hakkaten seviyoruz. Hikayelere bağlı olarak mütevazı bir tabancadan, Pasifik hikayesindeki alev makinesi kadar oldukca geniş bir yelpazede kullanabileceğiniz bir oldukca tabanca var. Duvarlara tırmanabildiği için bilhassa Lady Nightingale bölümleri özelinde bahsetmeye kıymet birkaç yeni ekleme de var. (Evet burada da tırmanabileceğimiz bölgeler sarı bir kumaş ile işaretlenmiş 😀 ) Havalandırma deliklerinden geçerek düşmanları gizlice avlayabileceğimiz konumlardan, keskin nişan almamıza izin verecek şekilde oluşturulan düzey tasarımları hakkaten başarıya ulaşmış olmuş.

Öteki bölümlerde de birkaç güzel yenilik bulunuyor. Mesela İngiliz komutanı olarak oynarken, birliklerimize ateşlerini belirli alanlara odaklamalarını emredebiliyoruz. Bizi gökyüzüne çıkaran, gökyüzünde büyük it dalaşlarına karıştığımız ve Japon savaş gemilerini bombaladığımız bir uçuş kısmı de var. Dâhil edilen hakkaten iyi bazı bölümler var. Bir an bile tekrara düşmeyen, gene heyecanın asla azalmadığı bir öykü modu olmuş.

Yepyeni bir oldukca oyunculu mod: Champion Hill

Hepimizin bilmiş olduğu şeklinde COD, son dönemde hikâyelerden oldukca, oldukca oyunculu modlarıyla öne çıkan bir oyun. Kişisel olarak bizim seneler içinde yavaş yavaş uzaklaştığımız bir şey. Yaş ilerleyince tepkilerimizin kötüleşmesinden olabilir. Fakat daha oldukca hileciler ile sohbetteki seviyesiz ve küfürlü konuşmalar da mühim bir neden olabilir. Call of Duty ağırlıklı olarak oldukca oyunculu bir oyun ve bunu bilerek almanızı tavsiye ederiz. Öykü modu olduğu sürece ikimiz de oynamaya ve incelemeye devam edeceğiz. Modların genel yapısında ise oldukca fazla değişim olmadığını söyleyebiliriz.  Gene de, çoğunlukla haritalarda öne çıkanlar var. Açılışta devasa 20 arena mevcut ve bunlar, öteki oyuncuları saf dışı bırakmaya emek vererek takılmak için mükemmel bölgeler. Ana hikayede oynadığınız bu haritalardan bazıları oldukça süratli, bazıları ise daha ince hesap yapmanız ihtiyaç duyulan bir oyun seçimi gerektiren geniş alanlara kadar çeşitleniyor.

Team deathmatch, Capture the flag ve favorimiz Free for All şeklinde düzgüsel modların hepsi aynen korunmuş. Ek olarak oyuncuyu iki yada üç kişilik takımlar halinde bir araya getiren yeni Champion Hill modu da var. Burası bir arenaya girip karşı ekibi alt etmeye çalıştığınız bir yer. Başlangıçta tek bir tabanca ve 500$ ile başlıyorsunuz ve paranızı dikkatli harcamanız gerekiyor. Oyuncu başı 6, toplamda oyuncu sayısına nazaran 12 ya da 18 olan spawn sayınız sona erdiğinde ise kaybediyorsunuz. Oldukca bağımlılık meydana getiren bir mod olmuş ve bizce bundan en iyi şekilde keyif almak için rastgele yabancılardan oldukca arkadaşlarınızla oynamanızı tavsiye ederiz. Şu sebeple bu modda kontakt hakkaten oldukca mühim.

Oynamaya devam ettiğimiz yegâne oldukca oyunculu modlardan Zombies de gene oyun içinde içeriyor. Bilmeyenler için temel olarak akın akın üzerinize gelen bir sürü zombinin olduğu ve onları temizlemeniz ihtiyaç duyulan bir seri mod bu. Portallar vesilesiyle çeşitli alanlara ışınlanarak kendi başınıza yada dört arkadaştan oluşan bir ekiple oynayabiliyorsunuz. Kimi zaman bir süre sınırı oluyor, kimi zaman de toplayıp bir yere bırakmanız ihtiyaç duyulan nesneler bulunuyor. Zombies fanatikleri bundan bir kez daha keyif alacak fakat içerik açısından oldukca fazla yenilik görünmüyor.

Netice

Mevcud oyun modlarının çokluğu ve bir aksiyon filmiymiş şeklinde işlenen etkisinde bırakan hikayesine ek olarak Call of Duty: Vanguard’ın, denediğimiz Xbox Series S üstünde görkemli göründüğünü de eklemeden geçemeyeceğim. Bir çok ara sahneyi hakkaten ayırt etmek hakkaten zor ve yalnız bir görevdeki hızlıca geçip gideceğiniz apartman dairesindeki detay düzeyi bile inanılmaz detaylı. Kesinlikle yeni nesil konsolun hakkını veren oyunlardan. Müthiş efektlere ek olarak  Battlestar Galactica, The Walking Dead ve Agents of S.H.I.E.L.D. şeklinde diziler ile God of War ve League of Legends şeklinde oyunların da müziklerini meydana getiren Bear McCreary’den gelen muhteşem müzikler ile hakkaten her şey bir AAA oyununa layık. Genel bir paket olarak Vanguard, tümü muhteşem görsellikle sunulan saatlerce eğlence sunabilir . Eğer İkinci Dünya Savaşı’na geri dönmeyi planlıyorsanız şimdilik bundan daha iyi bir yol yok.

75

Geliştirici: Sledgehammer Games
Yayıncı: Activision
Platform: Xbox Series S/X, Xbox One, PC, PS5, PS4
Tür: Aksiyon, FPS
Web: www.callofduty.com