Kovid-19 sonrası insan kaynaklarında öne çıkan 5 trend

Deloitte’in 2021 Global İnsan Kaynakları Trendleri Raporu’na nazaran, Kovid-19’a en hazırlıklı firmalar, “gelişim” bakış açısına uyum sağlıyor ve bu durumu şirketi geleceğe hazırlamak için bir fırsat olarak değerlendiriyor.

Deloitte’ten meydana getirilen açıklamaya nazaran, Deloitte, bu yıl 11’incisi hazırlanan 2021 Global İnsan Kaynakları Trendleri raporunu yayınladı.

Türkiye de dahil toplam 99 ülkeyi kapsayan araştırma, Kovid-19’un bununla beraber getirmiş olduğu zorluklarla başa çıkmada temel bir perspektif değişikliğinin planlamadan daha mühim olduğu gözler önüne serdi.

“Firmalar gelişmek için kendilerini iyi mi konumlandırabilirler?” sorusundan yola çıkılarak meydana gelen araştırma sonucunda ise Kovid-19’a en hazırlıklı şirketlerin, “gelişim” bakış açısına uyum sağlamış olduğu ve yıkımı şirketi geleceğe hazırlamak için bir fırsat olarak değerlendirdiği ortaya çıktı.

Rapora nazaran, şirketlerini salgına “oldukca hazırlıklı” olarak tanımlayan yöneticilerin yüzde 15’inin, yatırımlarını değişen taleplere ve öteki şirketlere nazaran 2,2 kat daha çok tekrardan yönlendirdikleri görülüyor.

“Fazlaca hazırlıklı” yöneticiler, işi dönüştürmede teknolojiyi öbürlerinden 2 kat daha çok kullanıyor. Gene bu yöneticiler, süratli karar almayı kolaylaştırmada işi tasarlamanın öneminin 2 misli daha çok bilincinde ve gelecek yıkımları yönetebilmek için çalışan adaptasyonu ve mobiliteyi neredeyse 3 kat daha oldukca kullanıyor.

Meydana getirilen bu araştırma doğrultusunda ortaya çıkan bulgular, organizasyonel hazırlığın bir tek anlık krizlerde değil, süreklilik içinde de karar alma ve uyum sağlama benzer biçimde insani becerilere dayalı bulunduğunu vurguluyor.

“İşin Geleceği’ne yönelik salgın öncesi başlamış adımlar firmalar tarafınca stratejik bakış açısıyla ele alınıyor”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Deloitte İnsan Yönetimi Hizmetleri Lideri Cem Sezgin, hem dünyada hem de Türkiye’de “İşin Geleceği”ne yönelik salgın öncesi başlamış adımların, artık firmalar tarafınca oldukca daha stratejik ve bütünsel bir perspektif ile ele alındığını, kurumların bir taraftan insan öğesini merkeze koyarken alternatif işgücünün ve hızla gelişen teknolojinin sunmuş olduğu fırsatlardan en iyi şekilde faydalanmayı dikkatsizlik etmedikleri bir yolda güvenilir adımla ilerlediklerini belirtti.

Sezgin, bu dönüşüm yolculuğunda Kovid-19 döneminde verdikleri sıkıntılı sınavla insan kaynakları fonksiyonlarının başrol oyuncularından biri olmayı başardığını kaydetti.

Salgın deneyimi, işin tekrardan tasarlanması için bir fırsat

Araştırmaya katılan yöneticiler Kovid-19 deneyimlerinin, iş ve işgücü için farklılaştırılmış bir kıymet yaratması adına insan kaynaklarına yeni bir kapı açmış olduğu görüşünde. Bundan sonraki süreçte işi tekrardan inşa etmeye odaklanılması gerektiğine dikkati çeken yöneticiler, bir tek İK’nın değil, tüm organizasyonun daha geniş ekonomik ve insani hedeflere doğru ilerlemesi icap ettiğini belirtiyor.

2021 Global İnsan Kaynakları Trendleri raporunda öne çıkan 5 iş gücü trendi şöyleki:

1- Zindelik odağında işin tekrardan tasarımı; birbirine geçen iş ve hususi yaşam.

Trend: Firmalar, zindeliği iş ve hususi yaşama entegre ederek tasarlamalı ve böylece zindeliği iş/hususi yaşam dengesinin ötesine taşımalı.

İyileşme: İşe paralel programlarla zindeliğin desteklenmesi.

Gelişme: İşin, zindeliği işe entegre etme düşüncesi ile tasarlanması.

2- Yetkinlikleri tekrardan geliştirmenin ötesinde; çalışan potansiyelini ortaya çıkarmak.

Trend: Şirketlerin hem işin dinamik doğasını hem de çalışanların kendilerini tekrardan keşfetme mevzusundaki dinamik potansiyelini dikkate alan bir işgücü geliştirme yaklaşımına gereksinimleri var.

İyileşme: Çalışanlarının gerekseme duyduğu becerileri en iyi şirketlerin bildiğini varsayarak eğitimin yukarıdan aşağıya doğru itilmesi.

Gelişme: Çalışanlara ne yapacakları mevzusunda seçim yapma olanağı sağlanması ve böylece istekleri ve tutkularını organizasyonel gereksinimler ile bütünleştirmelerine izin vererek potansiyellerini açığa çıkarmalarının desteklenmesi.

3- Süperekipler: İşin yapıldığı yer.

Trend: Firmalar, Kovid-19 ile devamlı yıkım içinde başarıya ulaşmış olmak adına ‘ekiplerin’ düşündüklerinden daha da mühim bulunduğunu görmüş oldu.

İyileşme: Hızla gelişen teknolojinin ekiplerin daha etkin ve verimli emek harcaması için kullanılması.

Gelişme: Teknoloji ve insanı entegre eden süperekipler oluşturulması ve bu ekiplerin tamamlayıcı kabiliyetleri ile işi daha insani yaklaşım ve yöntemlerle tekrardan inşa etmesi.

4- İşgücü stratejilerinin yönetilmesi: İş ve işgücü için yeni yönler belirlemek.

Trend: Şirketlerin, işgücü ile ilgili belirsizlik karşısında süratli aksiyon almalarına ve yeni yönler belirlemelerine destek olabilecek ileriye dönük iç görülere ihtiyacı var.

İyileşme: İşgücünün mevcut durumunu tanımlayan metrik ve ölçümlerin kullanılması.

Gelişme: İşgücünün gelecekte neler yapabileceğinin anlaşılmasına dayalı olarak daha iyi ve daha süratli kararları destekleyebilecek gerçek zamanlı işgücü iç görülerine erişilmesi ve bunlara nazaran hareket edilmesi.

5.  İK profesyonellerine not: İşin tekrardan inşa edilmesine geçişi hızlandırmak.

Trend: İnsan kaynakları fonksiyonları, Kovid-19’un zorluklarıyla başa çıkmaları yardımıyla mesuliyet alanını kurum genelinde işin tekrardan inşa edilmesine genişletme fırsatı elde etti.

İyileşme: İşgücünü yönetmek için İK süreçlerini optimize etmeye ve tekrardan tasarlamaya odaklanan bir kurum zihniyetine haiz olunması.

Gelişme: Benzersiz insan gücünden yararlanmak adına işin tekrardan inşa edilmesine öncelik veren bir kurumsal zihniyetin benimsenmesi.