Logitech PRO X Superlight İncelemesi
[ad_1]
İnsanların alışkanlıkları iyi mi da değişiyor. “Oyuncu faresi” akımı ilk başladığında insanoğlu daha agresif, daha iri, dövüşte tabanca olarak kullanılabilecek ürünlere yönelivermişti örneğin, derken aradan vakit geçti ve “oyunculara yönelik ürünün” bu tarz bir olay olmadığı anlaşıldı. Firmalar artık ergonomik, son aşama hafifçe, saatler süresince devamlı kullanımdan sonrasında bile bilek yormayan, kablosuz ve uzun batarya ömürlü ürünlere yönelmiş durumda. Doğal bunun da bir bedeli var.
Logitech‘in safkan oyunculara yönelik olarak tasarlanmış olsa da sektörün her kesiminden beğeni toplayan PRO Wireless oyuncu faresini geçtiğimiz yıllarda incelemiş ve fazlaca beğenmiştik. Son aşama minimal bir tasarıma maksimum fonksiyonellik sığdırabilmiş bir üründü, adeta ekip elbiseli Superman idi. Şimdi karşımızda PRO Wireless’ın takip edeni olan, daha yüksek performansına karşın %25 daha hafifçe olmayı başarabilmiş bir ürün var.
PRO X Superlight iki ayrı renk seçeneğine haiz. Siyah ve ilk bakışta THY’nin kullandığı Euro White tonunu hatırlatan, hem mat hem de parlak benzer biçimde duran bir beyaz. Tasarım PRO Wireless modeliyle neredeyse aynı, son aşama şık, abartısız ve ilk bakışta kasanın altında iyi mi bir hız canavarı yattığını kesinlikle hissettirmiyor. 5 tane butona haiz üründe fare tekerleği sağa-sola hareket etmiyor olsa da bunun bir eksi bulunduğunu söyleyemeyeceğim. Ana düğmeler oldukça tok bir tıklamaya ve düzgüsel kabul edilebilecek bir sese haiz. Kolay ulaşılabilen yan düğmelerde ise bir miktar sünger hissi olsa da verdiği his fena değil.
125.0×63.5×40.0 mm ebatlarında olan ürün elinizin boyutu ne olursa olsun rahat edebileceğiniz ölçülerde. Kasanın tasarımı bakışımlı olsa da solaklara uygun bir ürün diyemem. Yan tuşların bir tek sol tarafta bulunuyor olması eğer solaksanız fareyi verimli kullanmanızı zorlaştırıyor. Farenin ağırlığı bir tek 62.8 gram ve kasada delikler açmadan, Barnes Wallis’in geodesic tasarımlarına kaymadan bu ağırlığı tutturabilmek, üstelik bunu pil ömrü 70 saati gören bir farede başarabilmek hakikaten takdir edilesi bir mühendislik başarısı olmuş.
Farenin hafifliği normal olarak mobilitesine de pozitif yönde yansıyor. PowerPlay uyumlu olan fareyi hem kumaş hem de sert yüzeyli mouse padlerde denedik ve hepsinde de son aşama rahat ettik. Alt kısımdaki gerçek PTFE skatezler pad üstünde yağ benzer biçimde kayıyor. Bu alt kısım bununla beraber fareyi açma kapama düğmesine (kablolu olarak kullanırken de açmanız gerekiyor) ve içinde küçük Lightspeed Wi-Fi adaptörünü de taşıyabileceğiniz bir kapağa haiz. Farenin geri kalanı benzer biçimde, işlevsel ve mütevazi.
Gelelim teknik kısma zira ürün bu mevzuda da PRO Wireless’tan ayrılıyor. Logitech bu modelde HERO 25K sensörünü kullanmış. 25600dpi’a kadar hassaslığı destekleyen sensör 40G hızlanma ve 400 IPS hızıyla piyasadaki en iyi ürünlerden. Polling rate kıymeti 1000Hz ve son zamanlarda 8K ürünler gördüğümüzden bu size azca benzer biçimde gelebilir. Gerçek şu ki 500hz ve 8K arasındaki farkı bile hissetmeniz pek mümkün değil günlük kullanımda.
Logitech’in Lightspeed teknolojisini uzun süredir biliyoruz. Basitçe bu kablosuz teknoloji “Sıfır Takılma” sloganlıyla uyumlu şekilde, kablolu ve kablosuz kullanım arasındaki hissedilebilir performans farkını sıfıra indirdiğini fazlaca ilkin kanıtladı. Bu modelde de değişik bir durum yok, kabloyu kenara atmak eşi olmayan bir kullanım rahatlığı sağlıyor.
G HUB yazılımı mevzusunda ise, açıkçası ilk günlerde benim hayatımı kabusa çeviren bu yazılım artık fazlaca daha stabil hale geldi ve aradan geçen dönemin peşinden nihayet “Logitech Gaming Software‘i artık aramıyoruz” diyebiliyoruz. G HUB stabil, süratli ve fareniz üstündeki ince ayarlara hızlıca ulaşmanızı sağlıyor.
Netice
Peki, PRO Wireless kullanıcıları bu ürüne geçmeli mi? Ben arada bu kadar fark bulunduğunu düşünmüyoruz fakat PRO Wireless’ın üretiminin de yakında biteceği kanaatindeyiz. Haliyle, eğer yeni, hafifçe ve performanslı bir oyuncu faresi arıyorsanız, 1500 TL‘den başlamış olan fiyatına karşın G PRO X Wireless görkemli bir seçim olacaktır. Kendi adımıza, denediğimiz en iyi farelerden birisi bulunduğunu düşünüyoruz.
Kürşat Süre
CHIP Online Notu: %93
+ Son aşama hafifçe ve performanslı
+ Lightspeed teknolojisi fazlaca verimli
+ Wi-Fi adaptörü farenin içine taşınabiliyor
+ Uzun batarya ömrü
– Fiyatı vatanımızda birazcık yüksek
[ad_2]