DÜNYA

Maddeler Halinde Misak-ı Ulusal Kararları Nedir?

Ülkemizin düşman işgali sonrası başlatılan Kurtuluş Savaşı’nın siyasi manifestosu olarak kabul edilen Misak-ı Ulusal kararları, hem de sonraki yıllarda Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasını da belirlemiştir. Bilinenin aksine son Osmanlı meclisi tarafınca yayımlanmış olan Misak-ı Ulusal kararları nedir yakından bakalım ve maddeler halinde Misak-ı Ulusal kararlarını görelim.

Birinci Dünya Savaşı sonrası Osmanlı İmparatorluğu’nun işgal süreci hızlanmış ve elimizde kalan son topraklar olan Anadolu da düşmanlar tarafınca işgal edilmiştir. Bunun üstüne Mustafa Kemal’in başlatmış olduğu Kurtuluş Savaşı sonrası meydana getirilen kongreler neticesinde bu mücadelenin siyasi yapısını tüm dünyaya duyurmak adına, Misak-ı Ulusal kararları adında olan altı maddelik bir bildiri yayımlanmıştır.

Kurtuluş Savaşı’nın siyasi bir manifestosu olarak kabul edilmiş olduğu için pek oldukca şahıs Misak-ı Ulusal kararlarını Millet Meclisi’nin duyurduğunu düşünür sadece bu bildiri, Mustafa Kemal Paşa’nın yönlendirmesi ile son Osmanlı meclisi olan Meclis-i Mebusan tarafınca yayımlanmıştır. Bu kararlar, sonraki yıllarda Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasını da belirlemiştir. Gelin Misak-ı Ulusal kararları nedir yakından bakalım ve maddeler halinde Misak-ı Ulusal kararlarını görelim.  

Temelden başlamış olalım, Misak-ı Ulusal nedir?

Ulusal Misak olarak da anılan Ulusal Yemin anlamına gelen Misak-ı Ulusal, 28 Ocak 1920 tarihinde son Osmanlı meclisi Meclis-i Mebusan tarafınca yayımlanmış olan altı maddelik bir bildiridir. Ahd-i Millî Beyannâmesi adıyla piyasaya çıkan ve ondan sonra Misak-ı Ulusal olarak anılan bu bildiri, Kurtuluş Savaşı’nın siyasi yapısını ortaya koyan bir metin olarak tüm dünyaya duyurulmuştur.

Misak-ı Milli

Misak-ı Ulusal kararlarının hazırlık ve kabul süreci:

Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919 senesinde Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşı’nı resmen başlattıktan sonrasında 22 Temmuz – 7 Ağustos 1919 tarihleri içinde Erzurum Kongresi ve 4 – 11 Eylül 1919 tarihleri içinde da Sivas Kongresi yapılmıştır. Sivas Kongresi’nde alınan kararlar sonrası Osmanlı hükümeti değişmiş ve yerine Savunma-i Hukuk Cemiyeti’nin önerilmiş olduğu adaylardan oluşan bir hükümet gelmiştir.

Son Osmanlı meclisi Meclis-i Mebusan’ın yeni üyeleri 1920 yılının Ocak ayında ikişerli üçerli gruplar halinde gizlice Ankara’ya gelmiş olarak Mustafa Kemal Paşa ve meclis kurulmadan ilkin ulusal mücadelenin yürütme organı olan Kurul-i Temsiliye üyeleriyle görüşmüşlerdir. Bu görüşmede onlara Misak-ı Ulusal kararları sunulmuştur. Trabzon mebusu Hüsrev Sami Bey, imzalı metni gene gizlice İstanbul’a götürmüştür.

Misak-ı Milli

Misak-ı Ulusal kararları ne süre ve nerede alındı?

Misak-ı Ulusal kararları 28 Ocak 1920 tarihinde kabul edilerek yayımlanmış olsa bile aslen bu kararların alınması Sivas Kongresi esnasında gerçekleşmiştir. En azından temelleri burada atılmıştır. Sonrasında Mustafa Kemal Paşa ile beraber Kurul-i Temsiliye üyeleri tarafınca üstünde son emekler yapılmış ve bu haliyle Meclis-i Mebusan üyelerine sunulmuştur.

Meclis-i Mebusan, 12 Ocak 1920 tarihinde Misak-ı Ulusal üstünde çalışmalara adım atmıştır. Ankara’dan sekiz madde olarak alınan metin, bu görüşmeler sonucunda altı maddeye düşürülmüştür ve 28 Ocak 1920 tarihinde meydana getirilen kapalı bir meclis oturumunda kabul edilmiştir. Ahd-ı Millî Beyannamesi adıyla kabul edilen bu metin, 12 Şubat 1920 tarihinde tüm dünya parlamentoları ve basın ile paylaşılmıştır.

Misak-ı Ulusal kararlarının alınmasının peşinden kısa bir sonrasında son Osmanlı meclisi Meclis-i Mebusan 11 Nisan 1920 tarihinde resmen kapatılmıştır. Sonrasında hepimizin bilmiş olduğu benzer biçimde 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmıştır. Bu açıdan baktığımız süre Misak-ı Ulusal kararlarını alarak Meclis-i Mebusan kendi sonunu hazırlamış ve Türkler için yeni bir devrin kapılarını aralamıştır. 

Misak-ı Milli

Misak-ı Ulusal ile alakalı şüpheler ve değiştirilen maddeler:

Misak-ı Ulusal, Ankara’da sekiz madde olarak hazırlanmış sadece İstanbul’da altı madde olarak kabul edilerek bu şekilde yayımlanmıştır. Orijinal metinde bulunan savaş suçlularının cezalandırılmasına ilişkin madde, son metinde çıkarılmıştır. Orijinal metinde iki ayrı madde olarak bahsedilen mütareke sınırları ve Müslüman halkın bölünmezliği, son metinde tek madde olarak geçmektedir. Orijinal metinde Milletler Cemiyeti’nin önemini vurgulayan bir başka madde de son metinde yer almamaktadır.

Meclis-i Mebusan zabıtlarında Misak-ı Ulusal kararları hakkında herhangi bir kayıt olmaması şüpheli bir durum olarak görülmüş ve bu kararları tüm meclisin değil, yalnızca Felah-ı Vatan grubunun onayladığı düşüncesini doğurmuştur. Misak-ı Ulusal kararlarında bir imza sıralaması olmadığı için devrin Birleşik Krallık Büyükelçisi Sir Horace Rumbold, bu kararların geçerliliğinden şüphe duyduğunu söylemiştir. 

Misak-ı Ulusal sınırları:

  • Batı Trakya
  • On İki Ada
  • Kars, Ardahan ve Batum
  • Halep Vilayeti
  • Musul Vilayeti
  • Deyr-i Zor Sancağı
  • Kıbrıs

Misak-ı Milli

Maddeler halinde Misak-ı Ulusal kararları:

  • Madde 1: Osmanlı Devletinin, bilhassa Arap çoğunluğunun yerleşmiş olduğu, 30 Ekim 1918 günkü Tabanca Bırakışması (Mondros Ateşkes Antlaşması) yapıldığı sırada, düşman ordularının işgali altında kalan kesimlerinin geleceğinin, halklarının serbestçe açıklayacakları oy uyarınca belirlenmesi gerekir; söz mevzusu Tabanca Bırakışması çizgisi içinde, din, soy ve amaç birliği bakımlarından birbirine bağlı olan, karşılıklı saygı ve özveri duyguları besleyen soy ve cemiyet ilişkileri ile çevrelerinin koşullarına saygılı Osmanlı – İslam çoğunluğunun yerleşmiş bulunmuş olduğu kesimlerin tümü, ister bir fiil, ister bir hükümle olsun, hiçbir nedenle, birbirinden ayrılamayacak bir bütündür. 
  • Madde 2: Halkı, özgürlüğe kavuşunca, oylarıyla Anavatana katılmış olan üç İl (Kars, Ardahan ve Batum) için gerekirse tekrardan halkın özgür oyuna başvurulmasını kabul ederiz 
  • Madde 3: Türkiye ile yapılacak barışa değin ertelenen Batı Trakya’nın hukuksal durumunun belirlenmesi de, halkının özgürce açıklayacağı oya bakılırsa olmalıdır. 
  • Madde 4: İslam Halifeliğinin ve Yüce Saltanatın merkezi ve Osmanlı Hükümetinin başkenti olan İstanbul kenti ile Marmara Denizinin güvenliği her türlü tehlikeden uzak tutulmalıdır. Bu ilke saklı kalmak koşulu ile; Akdeniz ve Karadeniz Boğazlarının dünya tecim ve ulaşımına açılması mevzusunda, bizimle beraber, diğeri tüm Devletlerin oybirliği ile verecekleri karar geçerlidir. 
  • Madde 5: Bağlaşık Devletler ile düşmanları ve onların kimi ortakları içinde meydana getirilen antlaşmalardaki ilkeler çerçevesinde, azınlıkların hakları, komşu ülkelerdeki Müslüman halkların da özdeş haklardan yararlanması umudu ile, bizce de benimsenip güvence altına alınacaktır. 
  • Madde 6: Ulusal ve ekonomik gelişmemize olanak bulunması ve, daha modern halde, tertipli bir yönetimle işlerin yürütülmesini başarmak için; her devlet benzer biçimde, bizim de gelişmemiz koşullarının sağlanmasında, bütünüyle bağımsızlığa ve özgürlüğe kavuşmamız ana ilkesi varlık ve geleceğimizin temelidir. Bu yüzden siyasal, yargısal, parasal vb. alanlarda gelişmemizi önleyici sınırlamalara [Kapitülasyonlar] karşıyız. Saptanacak borçlarımızın ödenmesi koşulları da bu ilkelere aykırı olmayacaktır. 

Son Osmanlı meclisi tarafınca piyasaya çıkan, Kurtuluş Savaşı’nın siyasi bildirisi olarak kabul edilen ve sonraki yıllarda Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasının temellerini belirleyen Misak-ı Ulusal kararları nedir sorusunu yanıtlayarak bu mühim metin hakkında bilmenizde fayda olacak detaylardan bahsettik. Mevzu ile alakalı düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz. 

İLGİLİ HABER

Ulusal Savaşım’nin Haklılığını Tüm Dünyaya ispatlayan ‘Amiral Bristol Raporu’ Nedir? Önemi, Zamanı ve Maddeleri



İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.