Yangınla İlgili Bilinçlenme Vakti: Ne Yapmalı?

Yangınlarla savaşım, sonrasında ağaçlandırma işlemlerine yönelik uzmanlar, gerekenleri çeşitli mecralarda dile getirdi. Yangınsız bir Türkiye senaryosunda durumun pek de iç açıcı olmadığını gördük.

Özetlemek gerekirse yeniden etmek gerekirse, durum aşağı yukarı şu şekilde: Kıyılarımızı kaplayan Akdeniz ormanları son aşama yanıcı bir yükten oluşuyor. Bilhassa Kızılçam ormanları, milyonlarca senelik döngülerinin bir icabı olarak yanıyor. Sadece yanarak üreyip, gençleşebiliyorlar. Doğrusu yangın onların felaketi değil, doğası.

Yangınları önlemek mümkün fakat tayyare filolarından daha fazlası gerekiyor:

Hal böyleyken yangınsız bir Akdeniz hayalinin gerçekçi bir yanı kalmıyor fakat bu demek değil ki, tüm yangınlar lüzumlu ve hiçbir yangın önlenemez. Yangınları önlemek mümkün. Bunun içinse yangın söndürücü tayyare filolarından fazlası gerekiyor.

Bundan dolayı bir kızılçam ormanında meydana gelen bir yangının söndürülerek bastırılması çözüm değil. Onlarca uçaktan oluşan bir müdahale ekibi mevcut bulunsa dahi “başarıya” ulaşılamıyor. Yangına müdahale, uzun solukta bu ormanlardaki yakıt yükünü artırmaktan başka bir işe yaramıyor. Artan yakıt yüküyse gelecekte daha şiddetli, daha büyük yangınlara davetiye çıkarıyor.

Sivilkültür isminde olan bilimsel yöntemler bütünüyle yangınları yönetmek mümkün:

Bu yüzden çözüm yangınları söndürmeye çalışmak yerine, onu yönetmeye çalışmak. Adına silvikültür denilen bu uygulamalar bütünü, ormanların denetimli yakılması ve seyreltilmesi başta olmak suretiyle çeşitli bilimsel yöntemlerden oluşuyor.

Her yangının peşinden Türk Hava Kurumu tartışmalarına girmek yerine, silvikültür politikalarına aşina olmamız ve onları yöneticilerden talep etmemiz gerekiyor. Ormanları ciğerlerimiz olarak görmemizi elde eden o duygusal bakış açısından kurtulmamız gerekiyor. Tüm iyi niyete karşın yangın çıktığında müdahaleyi yalnızca profesyonellere bırakmamız gerekiyor. Havadan müdahalenin yalnızca insan güvenliğini sağlamak için kullanılan palyatif bir çözüm bulunduğunu öğrenmemiz gerekiyor.

Fidan bağışı benzer biçimde iyi niyetli bir yardım, aslına bakarsak faydadan fazlaca zarar veriyor. Barınma, sıhhat ve hayvanların bakımı benzer biçimde öteki acil gereksinimler öncelikli:

Yangınla ilgili tehlikeli yollardan biri de, yaraları sarma psikolojisi. Bir çok vakit olduğu benzer biçimde bu sefer de fidan bağışları mevzusu birden gündem oldu ve yanan bölgelerin derhal ağaçlandırılmasıyla ilgili bir seferberlik başlatıldı.

İyi niyetinden kuşku olunmayacak bu hareketin, ekolojiye faydasından fazlaca ziyanı bulunduğunun altını çizmekte yarar var. Yanan ormanların insan eliyle, toprağın sürülerek direkt ağaçlandırılması çevreye yararlı bir fiil değil. O sebeple doğru olan hareket, yanan ormanların bir sonraki baharda kendiliğinden fide vermesini beklemek. (Kaynak, Yeşil Gazete – Prof. Dr. Çağatay Tavşanoğlu)

Anlayacağınız, toplumla ilgili bir çok mevzuda olduğu benzer biçimde, silvikültür de, yangın da bir eğitim meselesi. Bu benzer biçimde bilgilerin eğitim müfredatlarında yer alması, gerekirse kamu spotları tarafınca yayılması için asla geç değil. Canımızın tekrar yanmaması için yangınla ilgili doğru adımları atmamız gerekiyor. Yangınla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor, tıpkı depremle yaşamayı öğrenmemiz gerektiği benzer biçimde.

Bölgedeki acil ihtiyaçların karşılanabilmesi için Ahbap ve Haytap benzeri dernek ve kuruluşlara yardımda bulunabilirsiniz.