DÜNYA

Ulusal Cemiyetler Nedir? Özellikleri

Osmanlı İmparatorluğu karış karış işgal edilmiş olduğu dönemde bulundukları bölgeyi korumak için mahalli güçler örgütlendi ve savunmaya geçtiler. Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk’ün hemen sonra birleştirerek Kuvâ-yi Milliye haline getirmiş olduğu bu mahalli örgütler ulusal cemiyetler olarak anılır. Gelin ülkemizin kurtuluşunda büyük rol oynayan ulusal cemiyetleri ve özelliklerini yakından tanıyalım.

Yüzlerce yıl süresince cihana hükmetmiş olan Osmanlı İmparatorluğu vakit içinde güç yitirmiş ve Birinci Dünya Savaşı ile beraber başkent İstanbul dahil karış karış işgal edilmeye adım atmıştır. Türk milleti elbet bu duruma sessiz kalmamış ve örgütlenerek kendi bölgelerini korumaya adım atmıştır. Pek fazlaca adı olan bu mahalli örgütler, zamanı süreçte ulusal cemiyetler olarak adlandırılmışlardır.

Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk, amaçları kendi bölgelerini korumak olan bu mahalli örgütleri bir araya getirmiş ve Kuvâ-yi Milliye adı altında biriktirerek Kurtuluş Savaşı’nı başlatmıştır. Ulusal cemiyetlerin o dönem işgal altında olan Anadolu’nun dört yanında ortaya çıkmaları aslen Türk milletinin bağımsızlık isteğinin en büyük göstergesidir. Gelin ülkemizin kurtuluşunda büyük rol oynayan ulusal cemiyetlere yakından bakalım ve öne çıkan özelliklerini görelim.

milli cemiyetler

Ilk olarak, ulusal toplum nedir?

Osmanlı İmparatorluğu’nun işgal süreci başladıktan sonrasında bulundukları bölgelerde işgalcilere karşı örgütlenerek silahlı ve silahsız yöntemlerle savunmaya geçen mahalli halkın kurduğu yapılar ulusal cemiyetler olarak adlandırılır. Bu cemiyetleri tarih kitaplarında yararlı cemiyetler adıyla da görmüşsünüzdür. Ulusal cemiyetler, ülkenin kurtuluşuna yarar sağladıkları için bu adla anılırlar.

Ulusal cemiyetler nedir?

milli cemiyetler

Trakya – Paşaeli Kurul-i Osmaniyesi:

2 Kasım 1918 tarihinde Edirne’de kurulan Trakya – Paşaeli Kurul-i Osmaniyesi’nin amacı, Edirne’nin Yunanistan’a verilme riskine karşı bölgedeki Türk ve Müslüman nüfusun daha yoğun bulunduğunu tüm dünyaya duyurmaktır. Merkez üssü Edirne olan toplum, Osmanlı’nın yıkılacağını öngörerek Batı ve Doğu Trakya’yı kapsayan bir Türk devleti oluşturmayı planlamıştır. Trakya – Paşaeli Kurul-i Osmaniyesi, Ahali ve Trakya Paşaeli adlı gazeteler yayımlamıştır.

İzmir Savunma-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti:

1 Aralık 1918 tarihinde kurulan İzmir Savunma-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti, İzmir’in Yunanistan’a verilme riskine karşı ortaya çıkmıştır. Ulusal mücadelenin en büyük destekçilerinden biri olmuşlardır. Pek fazlaca değişik mahalli gizli saklı örgütle ortaklaşa emek harcayarak Anadolu’nun değişik noktalarına tabanca ve cephane yardımında bulunmuşlardır. 

İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti: 

İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti Balıkesir merkezli yapılanmış bir teşkilat olsa bile kısa süre içinde tüm Ege bölgesine yayılarak bölgede kurulan her cemiyetin Redd-i İlhak adıyla anılmasını elde etmiştir. Redd-i İlhak cemiyetleri adı üstünde işgale karşı çıkanlar tarafınca oluşturulmuştur. İzmir’in Yunan askerleri tarafınca işgal edilmesine karşı göğüs göğüse savaşım vermiş ve hemen sonra bölgede pek fazlaca kurultay yaparak halkı bilinçlendirmişlerdir.

Doğu Anadolu Savunma-i Hukuk Cemiyeti:

Erzurum ve Elazığ merkezli olarak 4 Aralık 1918 tarihinde kurulmuş olan Doğu Anadolu Savunma-i Hukuk Cemiyeti, işgal altında olan Doğu Anadolu bölgesi topraklarının Ermenilere verilme riskine karşı ortaya çıkmıştır. Doğu Anadolu Savunma-i Hukuk Cemiyeti, işgal güçlerinin ve onların destekledikleri çetelerin asla beklemedikleri bir direniş göstermişlerdir. Temel amaçları, bölgedeki Türklerin Ermeni nüfusundan daha çok bulunduğunu göstererek ihtimaller içinde bir toprak paylaşımının önüne geçmektir. 

milli cemiyetler

Kilikyalılar Cemiyeti:

Çukurova başta olmak suretiyle Adana bölgesinin Ermeni çeteler ve Fransız askerler tarafınca işgal edilmesi sonrası Aralık 1918 tarihinde ortaya çıkan Kilikyalılar Cemiyeti, sayısız yazı ve bildiri dağıtmıştır. Kilikyalılar Cemiyeti’nin basmış olduğu Feryatname adlı en malum broşürde, bölgede 426 bin olan nüfusun yalnızca 64 bininin Hıristiyan olduğundan bahsedilir. Temel amaç, gerçek nüfus sayısını tüm dünyaya duyurmaktır.

Ulusal Kurultay Cemiyeti:

Rumlar Megola-İdea adı altındaki işgal projeleri kapsamında İstanbul’da örgütlendikleri vakit buna karşı olarak tabip Esat Paşa’nın çağrısı ile Türk Ocağı, Barolar, Kızılay, Muallimler Birliği şeklinde mühim kuruluşların katılımıyla 29 Kasım 1918 tarihinde Ulusal Kurultay toplanmıştır. Bu kurultay ile beraber kurulan cemiyetin temel amacı, dünyaya işgalin gerçek yüzünü göstermektir. Ulusal Kurultay Cemiyeti, Kuvâ-yi Milliye adını ilk kullanan cemiyettir. 

Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti:

Karadeniz’de etkinlik gösteren işgalci destekli Rum güçlerine karşı kurulmuş olan Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti, Trabzon merkezli olsa da çetelerin kan kustuğu tüm Karadeniz şehirlerinde etkinlik göstermiştir. Anadolu ile Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler içinde iletişimin güvenliğini sağladıkları için Ulusal Savaşım’de büyük rol oynamışlardır.

Anadolu Kadınları Savunma-i Vatan Cemiyeti:

Türk milleti işgale kadın, erkek, çoluk, çocuk demeden tüm gücüyle direnmiştir. İşgale direnen kadınların Sivas’ta kurduğu Anadolu Kadınları Savunma-i Vatan Cemiyeti, o güne kadar eve hapsedilen kadınların uyanışının simgesidir. Toplum kurulduktan sonrasında bizzat Mustafa Kemal tarafınca gönderilen bir mesajla kutlanmıştır.

milli cemiyetler

Ulusal cemiyetlerin ortak özellikleri: 

  • Ulusal cemiyetler, mahalli örgütlenmeler oldukları için temel amaçları bulundukları bölgeyi korumaktır.
  • Bağımsızlıklarını korumak için Türk halkının çıkarlarını daima ön planda tutmuşlardır.
  • Gazete ve bildiri kanalıyla süregelen işgal karşıtı hareketler, vakit içinde silahlı mücadeleye dönüşmüştür.
  • Türk halkını işgale karşı bilinçlendirmek için sayısız toplantı ve kurultay düzenlemişlerdir.
  • Ulusal mücadelenin temellerini atmışlardır.

Ulusal cemiyetler neden mühim?

Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul işgal edildikten sonrasında ordu tabanca bırakmak zorunda kalmış ve Osmanlı meclisi dağıtılmıştır. Kısaca işgale karşı direnç gösterecek herhangi bir resmi kurum ya da güç kalmamıştır. Resmi yapıların devreden çıkması sebebiyle Türk milleti sivil savunma düzenini geçmiş ve kendini korumak durumunda kalmıştır.

Türk milleti, bölgelerine hücum eden işgalci kuvvetlere karşı mahalli olarak örgütlenerek cemiyetler kurmuştur. Cemiyetlerin temel amacı, işgal edilen bölgelerdeki Türk ve Müslüman nüfusun sayıca üstünlüğünü kanıtlamaktır. Sadece işgalci kuvvetlerin kan dökmesi sebebiyle bu örgütlenmeler silahlı mücadeleye dönüşmüş ve göğüs göğüse çarpışmalar adım atmıştır.

Aslına bakarsanız Türk milletinin bağımsızlığa olan inancını bilen Mustafa Kemal, bölgesel olarak etkinlik gösteren tüm bu cemiyetlerle iletişime geçmiş ve milletin topyekün mücadelesini alevlendirmiştir. Kısaca bir ihtimal ulusal cemiyetler bu mahalli yapıları kurmasalar ne Kuvâ-yi Milliye birlikleri bu kadar hızla toplanabilirdi ne de ulusal savaşım bu kadar başarıya ulaşmış bir netice alabilirdi.

Ülkemizin bağımsızlık mücadelesinde en mühim görevi oynayan yararlı cemiyetler şu demek oluyor ki ulusal cemiyetler nedir, özellikleri nedir şeklinde dört gözle beklenen soruları yanıtladık ve mevzu hakkında bilmenizde fayda olan bilgileri paylaştık. Çoğunun adını bile bilmediğimiz sayısız şehit ve gazimiz yardımıyla bu topraklarda özgürce yaşadığımızı unutmamalıyız. 



İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.