Mini Cooper Otomobilleri Hakkında Gerçekler

Otomobil sektörü oldukça tutkulu bir sektör. Ciddi anlamda otomobil hayranı olan insanların tutkularını hafife almamak gerekiyor. İngiltere bilhassa bu mevzuda önde gelen ülkelerden bir tanesi ve burada piyasaya çıkan bir otomobil uzun bir süre herkesi kendine fanatik etti.

Bahsettiğimiz model doğal ki Mini Cooper. Mini’ler 1900’lü yılların şüphesiz en sevilen araçlarından biriydi ve günümüzde de oldukça tercih edildiğini görmek mümkün. Bilhassa fiyat performans ürünleri ile ailelerin gözdesi haline geldi. Peki Mini’ler hakkında ne kadar bilgiye sahibiz? Bu yazımızda Mini Cooper’lar hakkında garip gerçekleri maddeler halinde listeledik.

Mini hakkında 10 garip gerçek: 

1999 senesinde yüzyılın otomobili yarışmasında ikincilik kazanmıştır

Yüzyılın otomobili etkinliği oldukça büyük ve geniş çaplı bir etkinlikti. 90’ların sonlarına doğru meydana getirilen bu etkinlik, Küresel Otomotiv Seçimleri Vakfı tarafınca düzenlenmişti ve amaç 20. yüzyılın en etkili otomobillerini belirlemekti. 1996’dan itibaren başlamış olan seçimlerde ortalama 700 otomobil aday yayınlandı. Halkında işin içine dahil olmasıyla beraber 3 yıl süresince oldukça kapsamlı bir eleme yapılmış oldu ve finale 5 aday kaldı. Birincilik Ford Model T’ye kalmıştı. Bundan dolayı o zamanlar için uygun fiyatlı üretilen ilk otomobil Ford Model T’di. Mini Cooper ise Volkswagen Beetle, Porsche 911 benzer biçimde zamanını popüler otomobillerini eleyerek ikinciliği elde etti

Taban alanının %80’i yolcular ve bagaj için kullanıldı

Mini Cooper benzer biçimde bir aracın üretilme kararının ardındaki düşünce 1900’lü yıllardaki aile araçlarının azınlığıydı. İlginç olsa da o yıllarda aile ve bagajları için kafi alana haiz tasarruflu bir otomobil bulmak pek mümkün değildi. DMC’de bundan yola çıkarak Mini’yi bu duruma uygun bir halde tasarlamaya karar verdi. Planlandığı benzer biçimde çıkan Mini, 120,2 inç uzunluğuna karşın tabanının %80’ini yolcular ve bagajlar için kullanabiliyordu. Bu durumu mümkün kılan BMC’nin Mini üstündeki mükemmel tasarımıydı. Enine doğru meydana getirilen motor tasarımı ile yerden tutum sağlandı. Önden çekişli ve her köşede bulunan tekerlek tasarımıyla da bu durumu desteklendi. Netice olarak Mini, 1 aileyi hatta ondan da fazlasını sığdırabileceğiniz yakıt tasarrufu bir vasıta oldu.

Varlıklı bir yarış geçmişine haiz

Mini, dışardan bakıldığında kesinlikle bir yarış otomobili havası vermiyor. Tasarımı tamamen sportif bir havaya haiz olmasına karşın yarış otomobili demek pek mümkün değil. Fakat Mini’nin kurucusunun bir arkadaşı Mini’lerde yarış için büyük bir potansiyel görmüş oldu ve arkadaşını Mini’yi Avrupa’da düzenlenen çeşitli yarışmalara hazırlaması için ikna etti. Yarışmalar için 2 hususi model geliştirildi. Bu modeller Cooper ve Cooper S olarak biliniyordu. 60’lar süresince da hakikaten başarı göstermiş oldular. İngiliz Sedan Otomobil Şampiyonası, İngiliz Ralli Şampiyonası yada Avrupa Ralli Şampiyonası benzer biçimde birçok yarışmada kendisini göstermeyi başarmıştı

BMW Mini’nin isim haklarına haiz

Mini serisi bilinmiş olduğu suretiyle ilk olarak 1959’da BMC şu demek oluyor ki: British Motor Corporation tarafınca tanıtıldı. BMC daha sonrasında birkaç kez isim değişikliğine gitti. Meydana getirilen bazı şirket değişikliklerinden sonrasında 1968’de British Leyland ve 1986’da Rover Group olarak adını değiştirdi. Fakat her başarı göstermiş şirket kariyerlerinin bazı dönemlerinde çıkmaza girebiliyor. 1900’lerin sonlarına doğru finansal açıdan sorun yaşayan Rover Group’un karşısına BMW çıktı ve birçok hisseyi satın aldı. 2000 senesinde BMW, Rover Group’a dahil haiz olduğu hisselerin çoğunu sattı. Fakat Mini’yi hiçbir şekilde elinden çıkarmadı. Tam tersi Mini’ye hususi bağımsız bir bölüm kurdu ve Mini’nin tasarımını güncellemek ve imajını modernleştirmek için emekler yapmış oldu.

Orijinal Mini oldukca hızlıydı

Mini’nin en eski prototipleri tahmin edilenden daha kuvvetli bir halde üretildi. 37 hp’lik bir 946cc motorla donatılan Mini, aracın yönetim edebileceğinden daha çok motor gücüne sahipti. Bu yüzden mühendisler motor kapasitesini 848cc’ye indirdi ve çıkışını 33 hp’ye düşürdü. Ortaya çıkan model (Mini Mk1) 0’dan 60 mile 26,5 saniyede ulaşıyordu ve 75 mil ise maksimum kapasitesiydi. Doğal ki günümüzdeki koşullarla karşılaştırınca oldukça komik bir tablo ortaya çıksa da kendi zamanı için bir fazlaca başarılıydı. Mesela, Triumph Herald’ın 60 mile yetişmesi 31.3 saniye sürerken, Morris Minor 1000’de 36.4 saniyede çıkıyordu.

Orijinal meydana getirilen Mini, İngiltere’nin en sevilen aracıydı

İngiltere’nin ikonik amblemlerinden biri ürettiği arabalardı. Aston Martin, Range Rover yada McLaren F1 benzer biçimde birçok ikonik vasıta İngiltere’den çıkmıştı. Fakat bu araçların hiçbiri otomotiv dergisi Autocar’ın 2012’de düzenlemiş olduğu bir ankette 1. olamadı. Meydana getirilen anketlere gore Mini, tüm zamanların en iyi İngiliz otomobili oldu. Birçok şahıs bu duruma şaşırsa da aslına bakarsak neden olduğu ortada. Mini’nin fiyat performans otomobilleri resmen bir inovasyon simgesi haline geldi ve milyonlarca kişinin satın alması da başarı göstermiş olduklarını gösterdi.

Mini etek modeline esin verdi

Mary Quant kendi zamanının en meşhur moda tasarımcılarından biriydi. Bilhassa 60’larda Mary Quant’ın adını hepimiz bilirdi ve mini etek modasının dünyayı sarmasında kendisinin parmağı oldukça büyüktü. Quant’ın kendisi direkt olarak mini etekleri buluş etmedi fakat isminin verilişiyle ilgili bir bağlantısı mevcut. Quant mini eteklerinin adını Mini’lerden esin alarak verdi. Reklam filmlerine de Mini’ler dahil olunca insanoğlu bunu daha oldukca bağdaştırdı.

Birçok değişik varyasyonu ve beden tasarımı vardı

Mini serileri uzun bir süre süresince birçok değişik varyasyona ve beden tasarımına haiz oldu. Üretici firmanın değişik pazarları hedeflemesi Mini’lerin birçok değişik türde piyasada var olmasını sağlamış oldu. Mesela, Wesley Horney, zenginleri hedefleyen Mini’nin daha uzun ve lüks bir versiyonuydu. Mini’nin hedefleri içinde işletmeler de vardı. Eşya taşımak vb. işlerin yapımı için Mini Van ve Mini Pick-up benzer biçimde görüntüden oldukca işlevselliğe ehemmiyet veren modeller piyasaya sürülmüştü.

Orijinal Mini’nin tasarımı 40 yıl süresince değişmedi

Mini’nin orijinal tasarımı mahalli halk tarafınca oldukça sevildi ve ilgi görmüş oldu. Bu sebepten dolayı 40 yılı aşkın bir süredir tasarımında mühim bir değişim olmadı. Bu genel olarak otomobil piyasasında oldukca rastlanmayan bir durum olsa da Alec Issigonis (otomobil tasarımcısı) bunun doğru bir hareket olduğunda ısrar eden oldu. Doğal ki bu asla değişmediği anlamına gelmiyor. Seneler geçtikçe küçücük kozmetik değişimler aldı ve güç aktarma mevzusunda da bir fazlaca geliştiler. Fakat ana gövdesi hiçbir süre bir değişime uğramadı. Ta ki BMW 2000 senesinde Mini’yi satın alana kadar. BMW’nin satın alımı bugün yollarda gördüğümüz modelin doğuşunu sağlamış oldu.

Klasik Mini’ye sığabilen şahıs sayısının Dünya rekoru 23’tür

Mini’nin tasarımlarından birinde bir aile paketi bulunduğunu biliyoruz. Bu tasarım ne kadar olabildiğince performans ağırlıklı olsa da bir Mini’ye sığdırabileceğiniz maksimum şahıs sayısı 28 olarak hesaplandı. 2012 senesinde bir grup eğitimli jimnastikçi kız çağdaş bir Mini Cooper’a sığdıklarında 28 kişiyle Guiness Dünya Rekorunu kırdı. Aynı grup klasik Mini içinde bir üstün dereceli denemesi yaparak tam 23 şahıs klasik bir Mini Cooper’ın için girmeyi başardı.