Müsilajla İlgili Mühim Uyarı: Yine Etme Riski Yüksek
Geçtiğimiz aylarda Marmara denizinde etkili olan ve deniz ekosisteminin geleceği yönünden korkutan müsilajın Karadeniz, Ege ve Akdeniz’de de görülebileceğine dikkat çekilerek fiil planı çağrısında bulunulmuş oldu.
Denizdeki biyolojik üretimin başlangıcını teşkil eden fitoplankton denilen mikro alglerin, doğrusu mikroskobik bitkiciklerin aşırı çoğalmasıyla beraber, gelişen bazı vakalara tepki olarak bıraktıkları salgı olan müsilajın oluşum sebepleri içinde endüstri atıkları ve evsel atıkların boşaltımı gösteriliyor. Müsilaj geçtiğimiz aylarda Marmara denizini ciddi oranda tesiri altına almıştı.
Balıkesir’de düzenlenen müsilaj temalı görüşmede, müsilajın Karadeniz, Ege ve Akdeniz’de de Marmara’da olduğu benzer biçimde görülebileceğine dikkat çekildi. Görüşmede konuşan Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, fiil planı çağrısında bulunarak, “Iyi mi ki şu an müsilaj yüzünden Marmara’da bir farkındalık oluşup, bir fiil planı yapılmış oldu, aynı şeyi Karadeniz, Ege ve Akdeniz için de yapmamız lazım” şeklinde konuştu.
Kirlilik yükünün azaltılması lüzumlu
Tehlikenin büyük bulunduğunu ve geçmediğini belirten Sarı, bu tehlikeyi takip etmeye bilimsel olarak devam ettiklerini söylemiş oldu. Prof. Dr. Mustafa Sarı, suda aşırı alg çoğalması bulunduğunu ifade ederek, “Şu an için söyleyebiliriz ki, hemen hemen su kolonunda kitlesel anlamda oluşmuş bir müsilajdan bahsetmiyoruz. Dipte geçen yıl oluşmuş, dibe çökmüş, parçalanması devam eden müsilaj çamuru, ince müsilaj çamuru devam ediyor. Lakin suda aşırı alg çoğalması var. 8-22 metre aralığında görüş oldukça düştü. İzliyoruz, izlemeye devam edeceğiz. Umut ediyoruz ki iklim şartları da birazcık daha soğuk giderse, denizdeki sirkülasyonlar artabilirse müsilaj oluşumunda negatif bir etkiye haiz olacak” dedi.
Öteki denizlerde de Marmara’da olduğu benzer biçimde bir müsilaj tehlikesi olup olmadığını yanıtlayan Sarı, 1720’lü yıllardan itibaren müsilajın bilim dünyası tarafınca malum ekolojik bir vaka olduğu söyleyerek, “Bu organik ekolojik vaka. Denizlerin hepsinde görülebilir. Marmara Denizi’nde oldukça yoğun şekilde şu an görülüyor. 2007-2008 senesinde bu yoğunlukta Adriyatik Denizi’nde karşımıza çıktı. Gelecek yıllarda Karadeniz’de de, Ege’de de, Akdeniz’de de müsilajı görme ihtimalimiz hep var. Bu iklim değişikliği o denli büyük bir tesir ki, eğer biz denizlerin kirlilik yükünü azaltmazsak ilkim değişikliğine bağlı yüzey sıcaklıklarındaki artış devam ediyor ve yükselir vaziyette” ifadelerine yer verdi.
İLGİLİ HABER
Korkutan Uyarı: COVID-19 Pandemisinden Sonrasında Kanser Vakalarında Ciddi Artış Umut ediliyor
Fiil planıyla tedbirler alınmalı
Sarı ek olarak fiil planı yapılması gerekliliğini dile getirerek, “Iyi mi ki şu an müsilaj yüzünden Marmara’da bir farkındalık oluştu, bir fiil planı yapılmış oldu. Bu fiil planıyla tedbirler almaya çalışıyoruz. ‘azca uyguladık, oldukça uyguladık’ fakat, bir farkındalıkla yola çıktık. Uzun solukta bu farkındalığın artacağını düşünüyoruz. Aynı şeyi Karadeniz, Ege, Akdeniz için yapmamız lazım. Bir ihtimal Marmara kadar ilk etapta Ege’de, Akdeniz’de, Karadeniz’de bu yoğunlukta bir müsilaj görmeyiz fakat bölgesel olarak, lokal olarak kapalı koy ve körfezlerde ortaya çıkabilir, bu mümkündür. Fakat Marmara Denizi’nde bunun olasılığı oldukça daha yüksek. Gelecek yıllarda müsilajın yine etme olasılığı oldukça daha yüksek” şeklinde konuştu.
Kaynak :
https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/kritik-musilaj-aciklamasi-karadeniz-ege-ve-akdenize-dikkat-cekildi-6767365/