Nüfusun Yarısı İklim Krizinin Bilincinde Değil
Epson, Kasım ayında İngiltere’de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP 26) başlamadan ilkin Epson, İklim Gerçekliği Barometresi’nin neticelerini duyurdu. Epson’un araştırması, iklim gerçekliği ile insanların iklimin yıkıcı etkilerine ilişkin anlayışı içinde bir boşluk bulunduğunu keşfetti. Anket, 5 ana Avrupa pazarı da dahil olmak suretiyle 15 ülke ve bölgede 15.264 tüketicinin iklim değişikliğiyle ilgili küresel deneyimlerini ve algılarını ele aldı.
Epson İklim Gerçekliği Barometresi’nin amacı, COP 26’daki tartışmaları çerçevelemeye destek olmak için, iklim değişikliğinin tesirleri mevzusunda daha çok kamuoyu bilinci oluşturmak, dönüştürücü iş kararlarını etkilemek ve siyaset yapıcıları daha iyi bilgilendirmekti.
Gerçeklik eksikliği var
Barometreye Avustralya, Brezilya, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Singapur, Cenup Kore, İspanya, Tayvan, İngiltere ve ABD’den bireyler katıldı. Katılımcılara insanlığın yaşamları süresince bir iklim krizini önleme kabiliyeti ile alakalı görüşleri sorulduğunda, cevap verenlerin yarısına yakını (yüzde 46) ‘fazlaca’ yada ‘birazcık’ iyimser olduklarını belirtti. Bu, yüzde 27’yi oluşturan fazlaca yada birazcık karamsar olduklarını ifade eden katılımcılardan mühim seviyede daha ağır basıyor.
İklim değişikliği inkarcıları
Küresel olarak, bu iyimserliği destekleyen en popüler nedenler, iklim değişikliği mevzusunda artan kamuoyu bilinci (%32), bilim ve hızla gelişen teknolojinin çözüm sağlama kabiliyeti (%28) ve insanların yenilenebilir enerjilere yönelmesi (%19) oldu. Küresel olarak, cevap verenlerin %5’i bir iklim acil durumu olduğuna inanmıyor ve ABD (%11), Almanya (%7) ve Birleşik Krallık (%6) iklim değişimi inkarcıları listesinin başlangıcında geliyor.
Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) bazı insan kaynaklı iklim değişikliği etkilerinin tersine dönmesinin bin yıl alacağını bildirdiği şeklinde şimdiye kadar en yüksek Temmuz sıcaklığının kaydedilmesi, Avrupa, Şimal ABD ve Asya’daki orman yangınları ve Çin, Kolombiya ve Almanya’daki sel felaketleri de dahil olmak suretiyle bir takım küresel vaka göz önüne alındığında, Epson’un İklim Gerçekliği Barometresi’nin bulguları, kanıtlara karşı iyimserliğin zaferi ve insanlara zarar verecek bir İklim Gerçekliği Eksikliği bulunduğunu gösteriyor
Epson Avrupa Sürdürülebilirlik Direktörü Henning Ohlsson şunları söylüyor: “İklim acil durumu gözlerimizin önünde ortaya çıktıkça, pek fazlaca insanoğlunun bu acil durumun varlığını kabul etmemesi, hatta etken olarak inkar etmesi hakikaten kaygı verici. Bu, COP 26’nın iklim değişikliğini azaltmak için ihtiyaç duyulan kararları vermesi ve eylemlere esin vermesi amacıyla hükümetler, işletmeler ve bireyler için beraber emek vermesi için bir uyandırma çağrısıdır.
Epson ne yapıyor
Firmalar, sürdürülebilirliği destekleyen yeniliklerle öteki işletmeleri ve tüketicileri güçlendirebiliyor. Epson da yüksek enerji verimliliğine haiz ‘Isısız’ baskı teknolojisinin kullanımı kanalıyla satın alan tesirini azaltmaya yönelik girişimler ve naturel olarak türetilmiş (plastik olmayan) malzemeler şeklinde çevresel teknolojilerle ilgili Ar-Ge yapıyor. Epson ek olarak %100 yenilenebilir enerjiye geçiş yaparak, ürün yenileme ve tekrardan kullanımı teşvik ediyor.
