Nükleer Savaş, 5 Milyar İnsanı Aç Bırakabilir!

Geçmişte atılan atom bombalarının acısını fazlasıyla çeken insanlık, ihtimaller içinde bir savaş durumunda nükleer başlıkların devreye girmesinden haliyle korkuyor. Ihtimaller içinde bir nükleer savaş durumunda dünyada neler yaşanabileceğine dair de her gün yeni araştırmalar yaşanıyor. Elde edilmiş sonuçlar, ortada sayısız faktörün olması sebebiyle her ne kadar tahmini olsa da her biri yeni bir noktaya dikkat çekiyor.

Ihtimaller içinde nükleer savaşın sonuçlarına ilişkin son araştırmaysa ABD Ulusal Atmosferik Araştırma Merkezi tarafınca yapılmış oldu. Fakat bu sefer meydana getirilen araştırma, nükleer savaşın direkt neticeleri yerine dolaylı sonuçlarına odaklandı. Uzmanlar, dünyadaki mevcut mahsul verimleri ve balıkçılık kaynakları hakkında verileri kullanarak nükleer savaş durumunda besin tedarikinde neler yaşayabileceğimize dair senaryolar paylaştı.

Topyekûn bir savaş, 5 milyar insanı açlığa sürükleyecek:

Paylaşılan sonuçlar naturel olarak pek de iç açıcı değildi. Saldırılar sonucunda meydana gelecek kayıpların yanı sıra besin tedarikinin dünya genelinde aksaması da milyonların yaşamını tehlikeye sokuyordu. Mesela Hindistan ve Pakistan şeklinde iki ülke içinde yaşanmış olan gerilimin nispeten minik bir nükleer bombardımanla sonuçlanası, 5 milyon tonluk partikülün atmosfere karışmasına neden olacak.

Bu durumun sonucu ise tüm dünyanın averaj %8 oranında daha azca kalori almasına yol açacak. Sonraki yıllarda ise 225 milyona kadar insan kıtlığa yenik düşecek. ABD ve Rusya şeklinde devlerin de katılmış olduğu topyekûn bir savaştaysa atmosfere 150 milyon metrik tonluk kum ve toz eklenecek. Dünya, almış olduğu kalorinin dörtte üçünden yoksun duracak.

Hayvan yemi stoklarını acil durum malzemelerine karıştırmak ve şu anda israf ettiklerimizi yiyecek bizi bir noktaya kadar taşıyabilecek. Fakat topyekûn savaştan sonraki iki yıl süresince kafi gıdayı elde etmek için savaşım eden 5 milyar insan, yavaşça açlığa sürülecek. 250 nükleer patlamanın 27 milyon ton malzemeyi atmosfere katmış olduğu bir senaryoda ise Şimal Yarımküre’deki yüksek enlemler, hasat edilen kalorilerde %50’den fazla düşüş ve balıkçılık rezervlerinde %20-30 civarında bir düşüş görecek. Ekvatora yakın ülkelerde kaloride yaşanmış olan azlık ise %10’a kadar düşebilecek.

Bazı yerlerdeyse savaşın tesirleri aynı seviyede hissedilmeyecek:

Ekvatordaki durumdan da anlaşabileceği suretiyle aslen bu durumdan dünyanın tamamı etkilenmeyecek. Öyleki ki internasyonal ticaretin suya düşmüş olduğu bir durumda Avustralya’daki nüfus, hâlâ kalorisinin minimum yarısını bahar buğdayından elde edebilecek. Hatta nükleer savaş, bu mahsulün veriminde minimum düzeyde düşüşe, kim bilir hafifçe bir kazanca bile yol açabilecek. Aynı şekilde Yeni Zelanda’nın besin arzı da pirinç şeklinde ekinlere bel bağlayan uluslardan fazlaca daha minik bir etkiyle karşı karşıya kalabilir. 

Uzmanlar, ihtimaller içinde bir savaş durumunda bu nedenlerden dolayı Avustralya ve Yeni Zelanda’ya yoğun bir göç olabileceğini belirtirken, meydana gelebilecek sosyopolitik bir kargaşanın besin ekonomisini direkt nasıl etkileyeceği normal olarak tahmin edilemiyor. Kâğıt üstünde elde edilmiş sonuçlar Avustralya’nın açlık çekmeyeceğini gösterse de bu durum normal olarak gene insanlara bağlı olacak.