Orta Çağ’da Yaşıyormuş Şeklinde Kale İnşa Eden Ekip [Video]

Geçmiş medeniyetlerin yeryüzündeki en büyük eserlerine şu şekilde bir baktığımızda, ardında yatan işçiliğe fanatik kalabiliyoruz. Bu eserlerde gördüğümüz her bir taş ve her bir parça, eserin inşaatında çalışan kişilerin elleriyle oraya yerleştirilmiş, yüzyıllar süresince hayatta kalmayı başarmış.

Peki, devasa şatolar ve kaleler benzer biçimde öyleki oldukça devasa değil de, küçük çaplı bir projeyi aynı şartlarda hayata geçirmeye çalışsak sonucu ne olurdu? Bu probleminin cevabı, yirmi iki senedir devam eden bir projeyle verilmeye çalışılıyor.

İnsanların 13. yüzyılda yaşıyormuşçasına kale inşa ettikleri proje:

Fransa’nın Treigny bölgesine yakın konumda yer edinen bu inşaat, 25 yıl ilkin başladı. Günümüzde etken olarak inşası devam eden kale, 13. yüzyılda kullanılan inşaat yöntemleriyle inşa ediliyor.

İnşaatta kullanılan her bir parça, kaleye yakın bölgelerden organik olarak temin ediliyor. Ahşaplar ağaçların kesilmesiyle, kaleye konan taşlar kayaların ve büyük taşların kırılmasıyla elde ediliyor.

Projenin detaylarına inelim: Nasıl ve neden başladı?

Proje, bölgenin 13 kilometre uzağında bulunan Saint Fargeau Kalesi’nin sahibi Michel Guyot tarafınca başlatıldı. 1979 senesinde Saint Fargeau’nun yıkıntılarını satın alan Guyot, 1995 senesinde büyük bir keşifle karşılaştı.

Saint Fargeau’nun tadilatında vazife alan ekip, orijinal kale planlarıyla karşılaştı. Guyot, bu planları keşfettikten sonrasında sıfırdan bir kale inşa etme fikrine kavuştu. Bunun için kaynak ve uzmanları bir araya getirdi, Fransız yöneticilere fikrini sundu.

Projenin ana fikri ise 13. yüzyılda bu şekilde bir yapıyı inşa etmek için gereksinim duyulan imkânları tam olarak anlamaktı.

Sıfırda kale inşa etme fikri, 400 bin euro kaynak topladı:

Guyot, fikrini sunduktan sonrasında büyük bir başarıya kavuştu. Avrupa Birliği, mahalli ve merkezi Fransız hükûmeti ve bazı ticari kuruluşlar, Guyot’un projesine toplam 400 bin euro yatırım yapmış oldu. 20 Temmuz 1997’de kalenin ilk taşı, bir seromoniyle yerleştirildi.

Kalenin adı, ‘Guédelon Kalesi’ olacaktı.

Kalenin inşa edileceği yer de titizlikle seçildi. Kalenin etrafı, inşa esnasında en oldukça kullanılacak malzemelerden bazılarının temini için uygun şartlara ev sahipliği yapıyor. Büyük bir orman, bir gölet, terk edilmiş bir taş ocağı ve oldukça dahası, kale çevresinde bulunabiliyor.

Kalenin inşaatı o günden beri devam ediyor: İşte seneler içindeki evrimi

Birazcık da inşa sürecine bakalım:

https://www.youtube.com/watch?v=xxxaUp-OllA

Peki bu inşaatlar hakikaten bu kadar uzun mu sürüyordu?

Aslına bakarsak hayır, bu biçim ufak çaplı kale inşaatları 13. yüzyılda bu kadar uzun sürmüyordu. Bu projenin 25 yılı aşkın süredir sürüyor olmasıysa temelde emek verme stiline bağlı.

Buradaki çalışanlar, projedeki gönüllülerden oluşuyor ve elbet mesleki bir vazife ile inşaatta yer almıyor. Bununla beraber çalışanlar, ziyarete gelen turistleri ağırlamakla da yükümlü oluyor.

Projenin bir artısı daha var: Gezim

Guédelon Kalesi, inşasının başladığı ilk senelerden beri büyük bir gezgin merkezi olmaya devam ediyor. 2014 senesinde paylaşılan verilerde kalenin her yıl 300 bine yakın gezgin ağırladığı, averaj 3 milyon euro gelir elde etmiş olduğu ifade edilmişti.

Peki, projede öğrenilenler bugüne dek işe yaradı mı? Evet, hem de oldukça mühim bir yerde:

Bu proje, pek oldukça şahıs tarafınca ‘gereksiz’ olarak nitelendiriliyor olsa da günümüz için bile büyük bir yarar sağlayabileceğini kanıtladı. Projede öğrenilen ve uygulanan inşa teknikleri, 2019 senesinde yıkıcı bir yangınla karşılaşan Notre Dame Katedrali’nin tadilat sürecinde kullanıldı.