Hususi günlerde armağan yerine ‘iyilik’ veriyoruz

Pandemide hususi günler için bir demet çiçek yada bir kutu çikolata yerine ‘iyilik’ armağan ediliyor. Türkiye’nin bağış ekonomisi, 2020’de bundan önceki yıla bakılırsa neredeyse yüzde 100 artmış durumda. Hususi gün kutlama bağışlarının odağında ise eğitim var.

ÖZLEM BAY YILMAZ
obay@ekonomist.com.tr

14 Şubat Sevgililer Günü’nü geride bıraktık; kapıda ise 8 Mart Bayanlar Günü, derhal arkasından Anneler Günü ve Babalar Günü bizi bekliyor. Üstelik hususi günler bunlarla da sınırı olan değil.

Eşimizin doğum günü, arkadaşımızın terfisi, yeni evli çiftin düğün kutlaması, ilköğretim öğretmenimizin 24 Kasım’ı derken yıl süresince sevdiklerimizin kutlanması ihtiyaç duyulan onlarca hususi günü bulunduğunu da unutmamak gerekiyor.

İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinin tesirleri ise bir tek iş yapış şekilleri ve yaşamımızla sınırı olan kalmadı; bu hususi günlerde sunulan armağan seçimlerimize kadar uzandı. Artık bir demet çiçek yada bir kutu çikolata yerine, bu hususi günlerde ‘iyilik’ armağan etmeyi seçiyoruz. Ne şekilde mi?

YÜZDE 100 ARTTI

LÖSEV vasıtasıyla bir çocuğun tedavisine destek oluyor, Haytap ile sokaktaki dostlarımızı koruyor yada TEGV ve AÇEV ile gerekseme sahibi küçüklere el uzatıyoruz.

Hususi gün için yaptığımız bağış karşılığı gelen sertifika ise sevdiğimiz kişinin bu iyiliğin parçası olmasını sağlarken, Türkiye’nin bağış haritasını da asla olmadığı kadar genişletiyor. O şekilde ki toplumsal olarak kutladığımız hususi günlerden doğum günlerine, düğünlerden taziye ve kutlama sertifikalarına kadar tüm hususi gün kutlamalarının rotası, sivil cemiyet kuruluşlarına dönmüş durumda.

Bir tek bireyler değil, kurumlar da hususi gün kutlama tercihlerini iyilikten yana kullanmaya başlamış bile. Türkiye’nin kıymetli STK’ları da bu talepleri karşılamak amacıyla birbirinden hususi bağış şekilleri geliştirmeyi sürdürüyor.

Hatta aralarında ‘nazar değmesin’den ‘özür dilerim’ bağışlarına kadar onlarca yeni başlığa rastlamak mümkün. Üstelik online kanallardan bir tek bir ‘tık’la yapılabilen bu minik bağışların, toplam bağış rakamını bir tek 2020’de yüzde yüz artırdığı belirtiliyor.

EN BÜYÜK İLGİ EĞİTİME

Hususi gün kutlama bağışlarının odağında ise eğitim var. Eğitimde fırsat eşitliğinin en mühim temsilcisi Darüşşafaka Cemiyeti Genel Sekreteri Senem Başyurt’un açıklamaları da tüm bu anlattıklarımızı doğruluyor.

“Bireysel ve kurumsal gönüllülük faaliyetlerinin, hayırseverlik projelerinin günden güne arttığı bir sürecin içindeyiz. Zihinlerimizdeki bu dönüşüm hususi günlerde de kendisini ciddi halde gösteriyor.

Bu da aslına bakarsak toplumsal kalkınma için oldukca güzel bir gösterge” diyen Başyurt, gönüllülük ve hayırseverliğin pek oldukca şahıs için artık bir yaşam tarzına dönüştüğünü söylüyor.

Darüşşafaka’nın hususi gün kutlamalarına yönelik rakamlar da, bağış sertifikalarına ilginin hızla arttığını ortaya koyuyor. O şekilde ki, 2017’de ortalama 2 bin 500 bağışçı hususi gün kutlamalarını Darüşşafaka sertifikalarıyla gerçekleştirirken, 2020’de bu sayı 30 bini aşmış durumda.

En büyük yükseliş ise doğum günü sertifikalarında. 2017’de bir tek 750 şahıs sevdiklerinin doğum gününde Darüşşafaka’ya bağış sertifikası yaparken, geçtiğimiz yıl bu sayı 11 bini aşmayı başarmış. Sırf bu rakamlar bile, Başyurt’un da belirttiği şeklinde, bundan bu şekilde ‘almak’tan oldukca ‘verme’yi tercih edeceğimizin en sıcak kanıtı.