DÜNYA

Prenses Süreyya Kimdir? Ağlatısal Hikayesi

[ad_1]

Tarih bir çok süre hükümdarları ve kazananları yazar. Onların yanında olanlardan, sözgelişi eşlerinden asla bahsedilmez. Prenses Süreyya da bunlardan biri. Genç yaşta İran Şahı ile evlenen fakat evladı olmadığı için boşanarak sürgüne gönderilen mutsuz gözlü Prenses Süreyya kimdir gelin yakından bakalım.

Dünya uzun seneler süresince krallıklar ve imparatorluklar şeklinde yönetildi. Bu tür monarşilerin kendi içlerinde oldukça katı kuralları vardır ve olan bir çok süre kadınlara ve ufaklıklara olur. İran şahı Muhammed Rıza Pehlevi ile genç yaştan evlenen Prens Süreyya da bu katı kuralların mağdurlarından biri. Prenses Süreyya ile şah içinde büyük bir aşk olmasına karşın evladı olmadığı için boşandı sürgüne gönderildi.

Monarşi, bir veliaht istiyor; şah ve Prenses Süreyya ise aşk istiyordu. Elbet, katı kurallar hakim geldi ve maalesef çiçeği burnunda gelinimiz kendini Avrupa’nın ortasında yeni bir yaşam kurtarmaya çalışırken buldu. Avrupa sosyetesi tarafınca kabul edilse de basın onu mutsuz gözlü prenses olarak andı. Prenses Süreyya kimdir, gelin birazcık daha yakından inceleyelim ve bu hüzünlü öykünün detaylarını görelim.

Avrupa’da eğitim görmüş dünya güzeli bir genç kız:

Prenses Süreyya

Tam adı Soraya Esfandiary-Bakhtiari olan Prenses Süreyya, 22 Haziran 1932 senesinde İran’ın İsfahan şehrinde dünyaya geldi. Anası Eva Karl Moskova’da dünyaya gelen bir Alman, babası Halil İsfendiyari ise İranlı bir diplomattı. Babası Batı Almanya’da vazife yapmış olduğu için Prenses Süreyya’nın yaşamı İran ile Avrupa içinde geçiyordu.

Prenses Süreyya, eğitiminin büyük bir bölümünü Londra’da ve İsviçre’de aldı. Ailesi eğitimliydi ve babasının dış ilişkiler uzmanı olması sebebiyle dünyayı yakından tanıyordu. O dönem tahtta olan Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin ablası ile tanıştıktan sonrasında tüm bu özellikleri ve güzelliği, onun şahın eş talibi olmasını sağlamış oldu.

“Şah seni oldukca sevmiş oldu. Onunla evlenmeye hazır mısın?”

Prenses Süreyya

Daha ilkin bir kez evlenmiş olan İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin bir kızı vardır sadece ondan sonrasında tahta geçmesi için bir erkek evlada ihtiyacı vardır. Bundan dolayı aile, şaha kız bakmaktadır. Şahın ablası Londra’da Prenses Süreyya ile tanıştığı süre aradıkları gelini bulduklarını düşündü ve onu İran’a geri dönmek için ikna etti. 

Prenses Süreyya İran’a geldiği süre adına büyük bir ziyafet düzenlendi. Şah aslına bakarsanız onun fotoğrafını daha ilkin görmüş ve beğenmişti. O geceki yemekte hem Prenses Süreyya hem de şah ve ailesi birbirine ısındı. O akşam Süreyya’nın babası yanına gelmiş olarak “Şah seni oldukca sevmiş oldu. Onunla evlenmeye hazır mısın?” diye sordu. Yanıt olumluydu. Çift, ertesi gün nişanlandıklarını duyurdular. 

Prenses Süreyya, İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi ile evleniyor:

Prenses Süreyya

18 yaşlarında genç bir kız olan Prenses Süreyya, düğünden derhal ilkin tifo hastalığına yakalandı ve geçici olarak yatalak kaldı. Ayağa kalkmaya başladığı süre düğün hazırlıkları da başladı. Süreyya’nın gelinliği, Christian Dior tarafınca tasarlandı. Altınlar, pırlantalar, metrelerce ipek kumaş derken gelinlik oldu 30 kilo.

Hemen hemen tam olarak iyileşmemiş prensesin en azından düğün gecesini atlatabilmesi için doktorlar gelinliğin içine yün yelek ve yün çorap giymesini önerdiler. Hava karlı ve soğuk olduğundan şah, gözü şeklinde bakmış olduğu nişanlısı için sarayı odun sobalarıyla donattı. Gelinliğin kilolalarca ağırlığından bunaldığı süre ise hizmetçiler gelinliğin fazlalıklarını kesiverdi ve sonunda Prenses Süreyya birazcık olsun rahatladı. Düğün, 12 Şubat 1951 tarihinde sorunsuz bir halde gerçekleşti.

Ondan devamlı bir erkek çocuk beklendi:

Prenses Süreyya

Prenses Süreyya ve İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi birbirlerini hakkaten seviyorlardı. Sadece bu evliliğin aslolan amacı belliydi, şaha bir erkek çocuk vermek. Daima beklense bile birkaç yıl çocuk baskısı pek yapılmadı. Sadece 1954 senesinde, tahtın varisi olarak görülen şahın kardeşi Ali Rıza Pehlevi ölünce işler kızıştı.

İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin ölmesi durumunda kardeşi Ali Rıza Pehlevi tahta çıkacaktı. Şahın evladı olmasa bile iyi bir seçenekti. Sadece 1954 senesinde binmiş olduğu uçağın düşmesi sonucu yaşamını kaybedince İran tahtı varissiz kaldı. Bu durum kabul edilemezdi, edilmedi de. Şah ve Prenses Süreyya, 1958 senesinde boşandılar.

Mutsuz gözlü prensesin sürgün yılları:

prenses-süreyya

Şahtan boşandıktan sonrasında İsviçre’ye sürgüne gönderilen Prenses Süreyya, burada rahat bir yaşam yaşamaya başladı. Zira ne olursa olsun aslına bakarsak İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi onu oldukca seviyordu ve yardım gönderiyordu. Avrupa’da basının büyük ilgisini çeken Prenses Süreyya; mutsuz gözlü prenses olarak adlandırıldı.

Fazlaca güzel bir kadındı, üstünde doğunun mistik havasını ve görkemli mücevherlerini taşıyordu. Kısa süre içinde Avrupa sosyetesi içine kabul edildi. Balolara, davetlere katılıyordu. Hatta 1965 yapımı Franco Indovina imzalı The Three Faces oynayarak kısa bir oyunculuk kariyerine bile imza attı. 

Prenses Süreyya ondan sonra asla evlenmedi sadece Franco Indovina ile bir ilişkisi olduğu biliniyordu. Şanssız prensesin yüzü gene gülmedi ve Indovina, 1972 senesinde meydana gelen tayyare kazasında yaşamını yitirdi. Mutsuz gözlü prensesin çilesi bitmiyordu.

Prenses Süreyya, sürgünde tek başına:

Prenses Süreyya

Prenses Süreyya’nın durumu iyiydi bundan dolayı şah tarafınca verilen yüklü oranda aylıkla geçiniyordu. Derken 1979 senesinde İran İslam Devrimi yaşandı ve İran monarşisi tepetaklak edildi. Bu durum direkt olarak prensesi etkiledi bundan dolayı kendisine verilen aylık büyük oranda azaldı. O şekilde ki haiz olduğu pek oldukca mücevheri satmak mecburiyetinde bırakıldı.

Prenses Süreyya, 25 Ekim 2001 tarihinde 69 yaşlarındayken Paris’te kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Öldüğünde yalnızdı. Eşyalarının büyük bir kısmı satıldı, geri kalanı devlet tarafınca alındı. Bazılarına göre Prenses Süreyya’nın ahı tuttu ve veliaht ardında koşan şah ailesi, ellerindeki yönetimden de oldu.

İran şahına çocuk veremediği için sürgüne gönderilen mutsuz gözlü Prenses Süreyya kimdir sorusunu yanıtladık ve bu öykü hakkında dört gözle beklenen detaylardan bahsettik. Kimbilir dünyanın değişik noktalarında yaşanmış olan daha nice bu şekilde dram vardır. 



[ad_2]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam engelleyici kullandığınız görülüyor

HAKANSEYHAN.com reklamlarla desteklenen bir sitedir. Sitemizde gezintiye devam etmek için lütfen reklam engelleyiciyi kapatın.